Sokağını ölüm matemi kaplamış sessiz bir şehir...
Semih hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Babasının ellerine sarılmış halde bu gece olanları sonsuza dek unutmak istiyordu. Bu gece Semih bir katil olmuştu.
Nefesi korkusuyla karışmış, acısıyla acımasızlaşmış bir baba katili...
Yıllarca tanımadığı bir kadına anne demişti.
Kadın Semih'i dışlar, babasının olmadığı günlerde hep onu sokağa atardı. Yine Semih'in sokakta geçirdiği bir günün sonunda evde babası onu sarhoş bir halde bekliyordu. Kelimeleri ipekten dokusa dahi o ıslak odunu sırtına ve dizlerine yiyecekti. Üstelik geceye kadar vaktini dışarıda geçirmesine sebep olan insan tanımadığı ve anne demek zorunda kaldığı Hülya idi. Hem Semih'in babası olsun, hem de Hülya, Zeynep’i istememişti. Semih Zeynep’i her şeyin den çok severdi ve o gecesi de Zeynep’in yanında ağlamaklı geçmişti.
Eve geldiğinde babası Semih'e ağzını bile açtırmadan beline doğru vurmaya başladı.
“Yine o kızın yanındaydın değil mi? O kadar sözümü dinlemeyip yine evden kaçmışsın seni namussuz, utanmaz herif!”
Hülya gülerek Semih'in dayak yemesini izliyordu. Artık dayanamayarak bir anda babasını itti ve babası başından yaralanarak yere düştü. Semih feryat ile “Baba ne olur beni affet, ben bir şey yapmadım. Ne olur affet, Hülya beni dışarı attı. Gitmek zorunda kaldım. Ne olur bir şey de baba!” diye bağırdı.
Öfkesiyle ayağa kalktı ve kadının saçlarından tutup babasının yüzüne doğru sürükledi.
“Bak işte, bak! Bunun sorumlusu sensin gördün mü? Sen bir katilsin!”
Kadın dilini yutmuş, ağzını tek kelime dahi açmıyordu.
Semih babasına olan göz yaşlarının ardından evden kaçtı ve soluğu Zeynep’in kapısında aldı.
Zeynep kapıyı açmayınca içeri zorla girdi.
O gün Semih için kabus olmalıydı. Bunlar hiç yaşanmamış olmalıydı.
Zeynep başkasıyla sarmaş dolaş bir yataktaydı.
Koşarak çıktı evden. Bir dağa çıktı. Haykırırcasına bağırdı. O gün tüm kadınlardan, tüm insanlardan nefret etmişti.
O günden sonra yüzü hiç gülmemiş ve acıları onu çok acımasız bir hale getirmişti. Dizleri üzerine yıkıldı Semih. Gözyaşları yağmura karışmıştı. Olanların hepsinden kendini suçlu tutarak uçurumdan aşağı attı adımlarını ancak düşmedi. Onu son kez tutan bir el oldu ve Semih o eli asla bırakmayacaktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen de Ö(z)lüyor musun?
RomanceYanan bir odunun ateşi tekrar geri sönemez, Asla aynı yağmur damlası aynı yere inemez, Dert dertsizle giderilmez. Korku kaçtıkların kadardır. Cesaret yüzleştiklerin. Vicdan karakterin. Hayatı yaşadığın kadar mısın? Yoksa acısı kadar mı? Tebes...