Genç kızın gözleri, karşısında oturan yeni patronunun sözlerini duyduktan sonra, şaşkınlık içinde açılmıştı.
"Na. Nasıl? Anlayamadım Asrın Bey."
Genç adam, İrem'in şaşkın yüzüne gülümseyerek baktı.
"Bunda şaşıracak ne var İrem? Sen benim sağ kolum olacaksın! Şirketin işleyişi hakkında en az benim kadar bilgin olması gerekiyor. Ben olmadığımda bütün sorumluluk senin omuzlarında olacak ve bunları öğrenmen içinde, benim ile sürekli diyalog halinde olman gerekiyor."
İrem, Asrın'ın sözlerini mantıklı bulsa da onunla aynı odada çalışmak genç kızı tedirgin etmişti.
"Haklı olabilirsiniz Asrın Bey ama sizin odanızda çalışmam sizi rahatsız etmeyecek mi? Odanızı bir çalışanınızla paylaşmanız biraz tuhaf olacak."
Asrın karşısında ki genç kızın ne kastettiğini çok iyi anlamıştı. Neşeli bir kahkaha ile İrem'i cevapladı.
"İrem sen benim çalışanım olduğun kadar, arkadaşımsın da. Emin ol senden saklayacağım kadar özel bir hayatım yok. Bu yüzden çekineceğim bir durum da yok."
Genç adam hafif kaşlarını çatarak kollarını masaya koydu ve İrem'e doğru eğildi.
"Senin de beni bir arkadaş olarak gördüğünü düşünüyordum. Yanılıyor muyum? Eğer benden rahatsız olacaksan, bu beni çok üzer."
Asrın'ın son sözleri üzerine, genç kızın söyleyeceği bir şey kalmamıştı. Sessiz bir kabullenme ile başını salladı.
"Sizin için uygunsa, benim için de uygun Asrın Bey."
Asrın belli etmese de bu raundu da kazandığı için sevinmişti. Bu sayede İrem ile daha yakın olacak ve onu daha iyi tanıyacaktı. Gülümseyerek yerinden kalktı.
"Hadi o zaman İrem Hanım. Yaren hanım önce sizi yeni iş arkadaşlarınızla tanıştırsın. Daha sonra da size işlerin nasıl yürüdüğünü anlatırım."
Asrın'ın cana yakın ve arkadaşça tavırları İrem'i rahatlatmıştı. Genç adamın arkadaşça yaklaşımı kesinlikle genç kıza güven veriyordu ama İrem önüne gelen her kişiye güvenen kızlardan değildi. Her zaman ki temkinli tavrı ile gülümsedi ve Yaren'in yanına gitmek için odadan çıktı.
O andan itibaren, İrem zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştı. Önce Yaren ona odasında kahve ısmarlamış daha sonrada yeni çalışma arkadaşları ile tanıştırmıştı. Yeni çalışma arkadaşlarının birçoğu kendi yaşlarındaydı ve çalışma ortamlarından oldukça memnun oldukları her hallerinden belli oluyordu. Çevresinde mutlu insanları görmek İrem'in içine su serpmişti. Onun için önemli olan aldığı maaştan çok, iş yerindeki huzurdu. Çalışma arkadaşları ile kısa bir sohbetten sonra Asrın ile paylaşacağı yeni odasına gitmişti. Kapıyı çalıp içeri girdiğinde, masasının üzerinde gördüğü çiçek ile gülümseyerek masasına yöneldi. Çiçeğin üzerindeki mesajı eline aldı ve içinde yazanları okudu. Yüzündeki gülümseme iyice genişlemişti. Çünkü çiçek iki can dostundan geliyordu ve onun ilk iş gününü kutluyorlardı. Mesajı okurken Asrın'ın sesi ile ona döndü.
"Bu oda benim olduğu kadar, senin de odan. Bu yüzden bir daha kapıyı çalma İrem."
İrem genç adama minnetle gülümsedi ve başını salladı. Asrın onun yüzünü kısa bir süre süzdükten sonra,
"Hadi bakalım küçük hanım, işler bizi bekliyor." dedikten sonra, ikili uzun ve yorucu bir iş gününe başladı.
Asrın'ın, iş konusundaki ciddi tavrı ve işe olan hakimiyetinin yanında, genç kıza gösterdiği arkadaşça tavır, İrem'inde iş ciddiyeti ve profesyonel tavırları, ikisinin uyum içinde çalışacağının göstergesi olmuştu. İkisi de zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştı. Öğle yemeğine bile çıkmamış, yemeklerini odalarında yemişlerdi. Genç adam saatine baktığında mesai sonu olduğunu fark etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş Kuşu
General FictionFarklı kültürler olmasa da, farklı iki aileden gelen iki insanın hayat hikayesi. Birisi sevgi ve şefkat ile büyütülen bir adam . Diğeri ise sevgiyi başkalarında aramış bir kadın. Bakalım ikisinin hayatı, bir şekilde kesişince neler olacak.