Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum. Keyifli okumalar!
O gün, İrem çok eğlenceli ve ilginç saatler geçirirken, aynı şey arkadaşları için pek geçerli değildi. Dilara işlerin yoğunluğundan ve abisinin kaprislerinden bunalırken, Selin ise oldukça stresli ve gergin saatler geçirmişti.
Aslında, Dilara güne neşe içinde başlamış ve aynı ruh hali ile iş yerine gitmişti. Çalışma arkadaşları ile selamlaşıp odasına girdiğinde, onu sabırsızlık içinde bekleyen abisi ile karşılaşmayı hiç beklemiyordu. Genç kız abisini odasında görmeyi beklemediği için bir an şaşırsa da Dinçer'in geliş nedenini hemen anlamıştı. Kurnaz bir gülümseme ile abisini süzerek içeri girdi ve kapısını kapattı.
"Oooo! Hayırlı sabahlar, Dinçer Bey! Hayırdır, yoksa dün gece beni rüyanda mı gördün, canım abicim? Baksana, ben gelmeden soluğu odamda almışsın."
Dinçer kardeşinin alaycı sorusuna cevap vermeye bile tenezzül etmezken, aklındaki soru ile direk konuya girdi.
"Dün akşam ki konu neymiş Dilara?"
Dilara gözlerini kocaman açarak abisine baktı.
"Yuh! Vallahi de billahi de yuh abicim. Sabah sabah senin yüzünden, olan iki gram terbiyemde gitti. İnsan kardeşine önce bir günaydın der. Bir halini hatırını sorar. Değil mi?"
Dinçer kardeşine bezgin bir bakış attı.
"Günaydın Dilara. Nasılsın canım kardeşim?" dedikten sonra, konuşmasına devam etti.
"Oldu mu küçük hanım? Şimdi dün akşam ne konuştuğunuzu anlat hadi. Meraktan sabaha kadar gözüme uyku girmedi."
Dilara abisinin sözleri üzerine, içinden zafer türküleri söylerken, yüzündeki ciddi ifadeyi zorda olsa korumayı başarmıştı.
"Kusura bakmayın Dinçer Bey. Size dün de söylediğim gibi, asla arkadaşlarım ile ilgili sırları sizinle paylaşmayacağım."
Dinçer kardeşinin ne kadar inatçı olduğunu bildiği için, ondan laf alamayacağını biliyordu ama şansını son bir kez de olsa denemek istemişti. Üzgün bir şekilde omuzlarını düşürdü ve Dilara'nın odasından çıkmak için ayaklandı. Kardeşi bu haline görüp belki insafa gelebilirdi. Kapıyı açıp dışarı çıktığı sırada, kardeşinin sözleri, genç adamın çileden çıkmasını sağlamıştı. Sinir içinde kendisine gülümseyen kardeşine döndü.
"Bu akşam Selin evde yok canım abicim."
"Ne demek yok kızım? Nereye ve kiminle gidecek? Hemen bana cevap veriyorsun."
Dilara beklediği tepkiyi aldığında, koltuğuna iyice yayıldı ve tüm dişlerini göstererek sırıttı.
"Annesi çok sitem etmiş, o yüzden bu akşam ailesinin evinde kalacak ama İrem ve ben evdeyiz ve seni akşam yemekte görmekten çok büyük mutluluk duyarız."
Dinçer çıktığı kapıdan geri dönerek tekrar içeri girdi. Karşısında ona sırıtarak bakan kardeşine, dişlerini sıkarak baktı.
"Ulan, sen beni deli etmekten zevk mi alıyorsun? Özellikle beni çıldırtmak için yapıyorsun değil mi? Neden direk Ayşe teyzelerde kalacak demiyorsun? Benim bu akşam işim var. Beni yemeğe beklemeyin." dedikten sonra, homurdanarak arkasını döndü.
"Bende şans olsa, dünyaya kız olarak gelirdim, anasını satayım. Dün gece kızlar gecesi dediler göremedim. Bugün anasında kalacak. Peki ben bu kızı ne zaman göreceğim ya?" diyerek ve kapıyı sinirle çarptı ve gitti. Sonra da tüm gün boyunca, sinirini Dilara ve çalışanlarından çıkardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş Kuşu
General FictionFarklı kültürler olmasa da, farklı iki aileden gelen iki insanın hayat hikayesi. Birisi sevgi ve şefkat ile büyütülen bir adam . Diğeri ise sevgiyi başkalarında aramış bir kadın. Bakalım ikisinin hayatı, bir şekilde kesişince neler olacak.