15. Bölüm.

1K 83 15
                                    

 Keyifli okumalar diliyorum. Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum. Beni takip etmeyi unutmayın. Kucak dolusu sevgiler.


         

       Bu geçen zaman boyunca, İrem cephesinde de her şey tam da genç kızın istediği gibi ilerliyordu. Genç kız hem evine hem de işine çok çabuk adapte olmuştu. İstanbul'un kaosunu her ne kadar sevmese de farkında olmadan alışıyordu. İş yerinde ise, büyük özveri ve aynı zamanda şevkle çalışıyordu. İş ile ilgili tüm konulara kısa sürede hâkim olmuş ve patronun üzerindeki yükü oldukça hafifletmişti. Asrın yeni elemanından her yerde gururla bahsediyor ve övgüleri ile İrem'i onurlandırıyordu. Aslında genç kızın işe bu kadar çabuk adapte olmasının en büyük sebebi Asrındı.

Genç adam İrem'e oldukça hoş görülü ve sevecen olmasına karşı, konu işi olduğunda çok ciddi ve disiplin sahibiydi. Onun kıza karşı yumuşaklığı genç kızı motive ederken, işine olan bağlılığı ve disiplini İrem'i farkında olmadan etkiliyordu. Aslında Asrın'ın bu tavrı sadece İrem'i değil, tüm elemanları için geçerliydi. Bu yüzden tüm şirket personeli, özveri içinde işlerini yapıyordu.

Genç kız iş arkadaşlarına da çok kısa sürede alışmıştı. Öğle yemeklerinde ve kahve molalarında birçoğu ile oldukça keyifli sohbetler ediyor olsa da içlerinde en iyi anlaştığı kişi Yaren idi. Yaren çok güler yüzlü ve sevecen bir kızdı ve geldiği günden beri İrem'in her konuda destekçisi olmuştu. Bu da İrem'in ona kısa sürede alışmasına ve aynı zamanda güvenmesini sağlamıştı. İki can dostu kadar olmasa da Yaren ile bu kısa sürede dost olmayı başarmışlardı.

Aslında hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değildi ve genç kız için her şey o kadar da kolay değildi. İrem farkında olmadan patronunun çekim alanına girmişti. Asrın'ın yakınlığı, doğallığı ve sempatik hareketlerinin yanı sıra, adamın göz alıcı yakışıklılığı ve çekiciliği karşısında, genç kız farkında olmadan Asrın'ın etkisi altına girmişti. Birçok kez kendini hayranlık içinde patronunu seyrederken bulmuş ve daha sonra kendi kendine ağız dolusu küfür etmişti. Fakat genç kız bu adam sayesinde ilk defa kendisini güvende ve değerli hissediyordu. Adamın bal rengi gözlerine bakmak bile genç kızın kalp atışlarını hızlandırıyordu ama İrem her zamanki soğuk ifadesini yüzüne bir maske gibi takmayı başarıyor ve Asrın'a hissettiklerini belli etmiyordu. Tabi ki, bu hislerinden iki can dostunun bile haberi yoktu. Çünkü, Dilara ve Selin'e söylerse başına neler geleceğini çok iyi biliyordu. Onların imalı konuşmalarını ve arkasından çevirecekleri türlü oyunları şimdiden tahmin ediyor ve onların oyununa asla gelmek istemiyordu.

Asrın cephesinde ise, durum pek de farklı değildi. O da genç kızın masum ve güzel yüzünü bazen dakikalarca seyrediyordu. Onun hareketlerinin zarifliği ve narin vücudunu ise, bir erkek olarak, belli etmeden her ayrıntısına kadar inceliyordu. İlk tanıştığı ürkek ve içine kapanık kız gün geçtikçe değişmiş ve gözlerinin içi parlayan olağan üstü bir yaratığa dönmüştü. İrem'in her içten gülüşü Asrın'ın içini titretiyordu. İki genç gönüllerinin birbirine aktığının farkında bile değildi. Aslında fark etseler bile bunu asla kabul edecek cesarete sahip de değillerdi. Öyle değil mi? İkisi de iki yaralı ceylan gibiydiler ve herkesten sakladıkları yaralı kalplerini bundan sonra, hiç kimsenin avuçlarına bırakacak güce ve güvene de sahip değildiler.

O gün İrem, her zaman olduğu gibi yemekten sonra Yaren'in odasına geçmiş, birlikte hem kahvelerini içiyor hem de sohbet ediyorlardı. Konu arasında Sinan'ın adı geçtiğinde İrem, Yaren'in elindeki fincanın titrediğini ve genç kızın irkildiğini fark etti. Genç kız telaş içinde arkadaşını süzdü.

"Yaren, iyi misin canım? Bir şey mi oldu? Sinan'ın adını duyunca neden bu kadar rahatsız oldun?"

Yaren panik içinde başını iki yana salladı.

Ateş KuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin