Merhaba canlarım. Uzun bir süreden sonra yine beraberiz. Umarım bu bölümü de beğenirsiniz.Keyifli okumalar diliyorum ve yeni hikayem Kader Bağlayınca hakkındaki yorumlarınızı da merak içinde bekliyorum. Sizi seviyorum.
"İrem! "
"İrem! Sana söylüyorum güzelim!"
"İrem!"
Genç kız gözlerini batmakta olan güneşe diktiğinin bile farkında olmadan, derin düşüncelerin girdabında çırpınıyordu. Ona seslenen arkadaşlarını dahi duyamayacak yoğunluktaki düşüncelerinden bir türlü kurtulamıyordu. İçinde büyüyen hislerin kıskançlık mı yoksa çaresizlik mi olduğundan bile emin değildi.
"İrem! Yeter ama ya! Kime söylüyorum."
Omzunda hissettiği parmaklarla, kuruntularından soyutlanan kız, bakışlarını arkadaşlarına çevirdi.
"Hıı! Bana mı dediniz?"
İki can dostunun da onaylamaz bakışlarla onu süzdüğünü fark eden İrem, yeni bir sorgunun daha başlayacağı anlayacak kadar onları tanıyordu ama Dilara'nın dudaklarından dökülen sözler onda şok etkisi yarattı.
"Aynı evde oturmuyoruz diye, yoksa beni dışlıyor musunuz? Geldiğimizden beri bu kız başka alemlerde dolaşıyor ve neden bu halde olduğu ile ilgili benim hiçbir bilgim yok. Siz, ikiniz benden ne saklıyorsunuz?"
Dilara'nın sorusu üzerine Selin ve İrem, ağzı açık bir şekilde ona baktı.
"Bunu da nereden çıkardın Diloş? Kızım daha birkaç haftadır bizden ayrısın ve sen şimdiden kapris yapmaya başladın. Şuna bak ya! Hem suçlu hem güçlü. Hanım efendi nazlandı, nazlandı ama hepimizden önce de o evlendi. Bizimle birlikte olmayı o kadar çok istiyorsan ve en sıcak dedikoduları kaçırmak istemiyorsan, o aşkım diye içine düştüğün, kocan olacak adamı boşar, tekrar yanımıza taşınırsın cicim."
Dilara, Selin'den beklemediği cevap ile gözlerini devirdi ve omuzunu silkti.
"Cık. Ben almayayım ve alana da mâni olmayayım kuzum. Ne sizin dedikodulardan ne de kocamdan vazgeçerim. Hem konu ne zaman bana döndü anlamadım?"
Evet Özge'nin düğününden sonra, aylar ayları çabucak kovalamıştı. Bu süre içinde Doğan da sonunda muradına ermiş ve hayal ettiği gibi düğünleri ilk tanıştıkları günün yıl dönümünde yapılmıştı. Çok nezih ve şaşa dan uzak geçen düğünde, gelinin güzelliği başta damat olmak üzere, tüm misafirleri kendisine hayran bırakmıştı. Gelin hanım sevdiği adamı kaybetme korkusu ile diğer tüm korkularını bir kenara atmış ve aralarında evlenme kararını en son alan çift oldukları halde, ilk evlenen onlar olmuştu.
Sinan'ın evlenme teklifinden sonra, Yaren ve Sinan çifti iki ay içinde evleneceklerini açıklasalar da hiçbir şey genç adamın istediği gibi olmamıştı. Sevdiği kızın sessiz ve mülayim görünüşünün ardında yatan gerçeği görmek, genç adamı gerse de elinden hiçbir şey gelmiyordu. Çünkü sevdiği kadında tam bir katır inadı vardı. Sinan ne kadar dil dökerse döksün, Yaren yaz düğünü istiyorum diye tutturmuş, bu yüzden de vuslatları yaza ertelenmişti.
Selin ve Dinçer cephesinde ise, günler Selin için keyifli ama Dinçer için oldukça stresli ve zorluk dolu geçmişti. Aslında geçti demek pek de doğru sayılmazdı. Çünkü muhteşem üçlü, Selin, Recep Bey ve Mert Bey, genç adamı zorlamaya hala devam ediyordu. Mert Bey arkadaşının kulağına kar suyu kaçırdıktan sonra, yılların kurdu Recep Bey düğün bitene kadar, kızını ve Dinçer'i göz hapsine almıştı. Kısa süre içinde aklına bile getirmek istemediği gerçek ile karşı karşıya gelen adamın yüzü her geçen dakika daha fazla asılmaya başlamıştı. Tamam, bu zamana kadar Dinçer'i de aynı Dilara gibi kendi evladı yerine koymuş ve öyle davranmıştı ama bu canından çok sevdiği evladını ona emanet edeceği anlamına asla gelmiyordu. Dinçer mert ve iyi yürekli bir delikanlıydı. İş disiplini ve ailesine olan saygılı tutumunu Recep Bey her zaman takdirle karşılamıştı ama onun çapkınlıklarının Nirvana ya ulaştığını da en iyi bilenlerdendi. Sevmek başka ama damat olarak kabullenmek başka şeydi. Bu yaşa getirip büyüttüğü evladını bir Kazanova'nın ellerine teslim edemezdi. Bu kişi Dinçer olsa da hiç kimse asla evlatlarından önde olamazdı. Fark ettiği gerçek ile sinirden yüzü kapkara olan adamın omuzuna dokundu Mert Bey ve bir sır verir gibi arkadaşının kulağına eğildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş Kuşu
General FictionFarklı kültürler olmasa da, farklı iki aileden gelen iki insanın hayat hikayesi. Birisi sevgi ve şefkat ile büyütülen bir adam . Diğeri ise sevgiyi başkalarında aramış bir kadın. Bakalım ikisinin hayatı, bir şekilde kesişince neler olacak.