27. Bölüm.

969 78 20
                                    

      

Merhaba canlarım yeni bir bölümle yine sizlerle birlikteyim.  Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum. Takip butonuna basarak yeni gelecek hikayelerimin bildirimlerini alabilirsiniz. Sizi seviyorum. İyi okumalar.


        Genç kız dudaklarından dökülen kelimelerden sonra, gergin bakışlarını yanında oturan adama çevirdi. Dilara, abisinin vereceğini tepkinin bilinmezliği içinde elleri ile oynarken, ürkek bakışları da Dinçer'in üzerindeydi. Genç adam kardeşinin itirafı üzerine önce hafif kaşlarını çatmış daha sonra da oturduğu kanepeye rahatça yayılmıştı. Ondan gelecek tepkiyi merak içinde bekleyen Dilara, abisinin yüzüne yayılan gülümsemeyi ve ardından gelen sözleri bir an için anlayamamıştı. Aslında anlamış ama bir anda olsa duyduklarına inanamamıştı.

"Bende önemli bir şey söyleyeceğini sanmıştım. Bunu zaten biliyorum Dilara." dedikten sonra, Dinçer kardeşine göz kırpınca, genç kız şaşkınlık içinde ağızını balık gibi açıp kapattı.

Dinçer kardeşinin bu halini, neşeli bir kahkaha ile yanıtlarken, Dilara kendisini savunma isteği ile Dinçer'e cevap vermeye çalıştı.

"Ama.. ama abi.."

Genç adam oturduğu yerden hafifçe doğruldu ve kardeşinin ellerini tuttu. Şefkatli bakışlarını kardeşine çevirdi ve yumuşacık bir ses ile onu cevapladı.

"Bak prensesim. Sen, benim için ne kadar değerli olduğunu zaten biliyorsun. Bunu sana anlatmama gerek olduğunu düşünmüyorum. Senin üzülmeni isteyecek son kişilerden biri de benim. Doğduğun ilk günden beri seni korumak ve kollamak için elimden geleni yaptım ve gerekirse yine yaparım ama bende senin büyüdüğünün ve o küçük nazlı prenses olmadığının farkındayım. Ben ne kadar istemesem de küçük prensesim büyüdü ve genç bir kadın oldu. Nerede, ne yapmasını bilen, ayakları üzerinde durabilen bir genç kadın var karşımda. Sen kendi kararlarını kendin verebilecek bir yaştasın ve bende senin kararlarına saygı duyuyorum. Senin kalbinin seçtiğine asla karışamam. Senin kalbin Doğan'ı seçtiyse, ben sadece sizin mutlu olmanızı dileyebilirim."

Dinçer konuşurken Dilara'nın gözlerinden sicim gibi göz yaşları süzülüyordu. Genç adam kardeşinin ellerini bıraktı ve okşar gibi, onun göz yaşlarını sildi. Kaşlarını çatarak, sorgulayan bakışlarını kardeşine dikti.

"Sen şimdi niye ağlıyorsun ki küçük cadım?"

Abisinin sorusu ile genç kız kollarını abisine doladı ve ona sımsıkı sarıldı. Ağlamaktan titrek çıkan sesi ile mırıldandı.

"Teşekkür ederim abicim. Çok teşekkür ederim. Senin gibi bir abiye sahip olduğum için, gerçekten çok şanslıyım."

Dilara bir süre abisinin kollarında olmanın verdiği mutluluk ve huzurun keyfini çıkardıktan sonra, aklına gelen soru ile başını kaldırdı.

"Peki sen nasıl anladın ki? Sana kim söyledi?"

Dinçer çapkın bir gülümseme kardeşine göz kırptı ve onun saçlarına küçük bir buse kondurdu.

"Sizin karşınızda kim var Dilara Hanım? Sence birisinin söylemesine gerek var mı? Doğan ile senin, birbirinize attığınız kaçamak bakışları gören herkes bunu rahatlıkla anlayabilir." dedikten sonra dudaklarından tekrar neşeli bir kahkaha bıraktı.

"Ya da benim gibi çapkın ve aşık biri anlayabilir."

Dilara abisinin omzuna gülümseyerek vurdu.

"Hemen de kendini övermiş Dinçer beyimiz. Bu genler sana kesin anne tarafından geçmiş. Sen böyle konuşunca karşımda Ateş abimi görür gibi oluyorum."

Ateş KuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin