&10

2.3K 256 79
                                    

(Rosé)

"Tamam baba, görüşürüz."

Bay minho benimle tanıştıktan sonra şimdi de çıkıyordu. Odadan çıkınca bende jimin'e döndüm.

"Jimin. Ben de gideyim birazdan ikinci ders başlar."

Tepkisini beklemeden kalkıp kapıya doğru yürüyünce bana seslendi.

"Rosé, dur seninle birşey konuşmam lazım."

Aslında halim yoktu. Az önceden beri soru yağmuruna tutulmuştum ve bayılmak üzereydim.

Konuşmaya cesaretimde yoktu.

Yine de derin bir nefes alarak arkamı döndüm. Jimin'in bana içten bakış attığını görünce gözümü bir anlığına başka yere götürüp sonra tekrar onun gözlerine çıkardım.

"Efendim Jimin."

"Gelsene. Burada daha rahat konuşuruz."

Karşılıklı koltukları gösterdiğinde başımla hafifçe onaylayıp oraya doğru yürüdüm.

Oturduğumda o da nazikçe karşımdaki koltuğa oturdu. Konuşması için ona bakmaya başladım.

"Şey. Direk konuya girmek istemezdim ama bence annenle babamı buluşturmalıyız."

Kaşlarımı çatıp öne doğru hafifçe eğildim. "Neden ki?"

Bana uzanıp ellerimi tuttuğunda ellerimi ani bir hızla geri çekip ayağa kalktım.

Kesinlikle uzak durmalıydık.

Ona bakmadan konuştum. "Sonra görüşelim jimin."

Tam çıkacakken bana seslendi. "Sen yine de düşün."

Bıkkınca nefesimi verip dışarı çıktım.

İkinci ders zilinin çalmasına daha vardı. Neredeyse koşar adımlarla sınıfa doğru yürüdüm.

Sınıfa girdiğimde bizimkilerin burada olmadığını görünce biraz mutlu oldum. Yalnız kalmak iyi gelecekti.

Sırama geçip çantamı elime aldım. Sonra da su şişemi çıkartıp yerimde doğruldum.

Etrafımda dört çift gözün bana baktığını görünce afalladım.

Ne ara gelip oturmuşlardı ki.

Sırıtıp onlara baktığımda kafama arkamdan gelen darbeyle sarsıldım. Jungkook kafama şaplatmıştı.

"Sevgili mi yaptın lan?"

Kabaca konuşmasına bakıp bende onun ensesine şaplattım. "Karşında kız var düzgün konuş."

Kıkırdadıklarında jin'in jisoo'nun elinit tuttuğunu gördüm. İşaret parmağımla ikisini göstererek güldüm.

"Siz sevgili mi oldunuz?"

İkiside sırıtıp beni onayladıklarında ben de kıkırdadım.

"Ya sen onu bunu boşver de noluyo?
Neden jiminle geldin okula?"

Hepsi meraklı bir şekilde bakınca ben de konuştum.

"Dün bende kaldı."

Hepsi aynı anda "ne?" diyince yine kıkırdadım.

"Ya dün bana geldi işte okulda beni mutsuz görmüş. Çıkarken de ben ona bende kalır mısın dedim. Annem olmadığı için korkuyorum tabi. O da kabul etti"

Hepsi ağzı şekilde beni izliyordu. En sonunda jungkook ağzını kapatmayı başarıp benimle konuştu.

"Peki bir şey oldu mu?"

Gözlerimi onlar dışında her yerde gezdirip en sonunda yere bakarak konuştum.

"Galiba beni öptü."

Yine aynı tepkiyi verdiklerinde susmayı tercih ettim. Detayları anlatmaya gerek yoktu.

Ortamda birkaç saniye sessizlik olduktan sonra Lisa konuştu.

"Sabah niye onun yanına gittin? Biliyosun gizemli biri."

Ona bakıp konuştum. "Babası benimle tanışmak istedi."

Hepsi kaşları çatık bir şekilde bana bakınca jeton daha yeni düştü.

Ben onlara hiçbirşey anlatmamıştım.

"Benim annem onun babasıyla eski sevgili." dedim kısaca.

Hepsi bir şaşkınlık evresi geçirdikten sonra jisoo bana dönüp konuştu.

"Peki sen geldiğimizde neden kızarmış domates gibiydin."

Ahh bu kızarma işini ne yapacaktım ben?

"Bana annemle babasını görüştürmek istediğini söyledi. Ve de bana sordu."

"Ben olsam kabul ederdim."

Göz devirip yine yere baktım.

Jin oradan atıldı. "Neden istiyor ki?"

Hepimiz aynı ande derin nefes aldığımızda çocuklara baktım. Hepdi benin gibi düşünceliydi.

Jungkook elini masaya vurup bütün dikkatleri üzerine çekti. "Bu hoca sana aşık. "

Kalbimin hızlanmasıyla birlikte nefes aldım. Lisa jungkook'a bakıp konuştu.

"Nereden anladın?"

"Baksana. Her şey açık. Bu çocuk anne babasının izni olmadan aşık olmak istemiyor, ama kızın annesi ve erkeğin babası birbirine aşıksa sadece konuşarak çözebilmeyi istiyor."

Bu çocuk zekiydi.

Detayları anlatmamama rağmen aynı benim gibi düşünmeye başlamıştı.

O sırada zilin gıcık sesi duyuldu. Herkes yerine geçti.

Gözlerimi kapatıp alnımı ovuşturdum.

Ders jiminindi.

Birkaç saniye böyle kaldıktan sonra kapı kapanma sesiyle sınıfın ortasına baktım. Jimin gelmişti.

Herkesle beraber ayağa kalktığımda jimin eliyle bizi göstererek konuştu. "Oturabilirsiniz."

O da kendi masasına oturup evrakları imzalamaya başlayınca aniden karar verip onun yanına doğru yürüdüm.

Bizimkiler dahil herkes ani hareketime şaşırmıştı.

Kimsenin bizi görmeyeceği şekilde masaya eğildim ve konuştum. "Annemle babanı buluşturmayı kabul ediyorum."

Sırıtıp sesli bir nefes verdi. "Çıkışta yanıma gel."

Coincidence°Jirosé Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin