(Rosé)
Okuldan döndüğümden beri hiç bir işime konsantre olamıyordum.
Gerçi okulda da derslerine konsantre olamamıştım o da ayrı bir konu.
Gece de uyuyamamıştım. Annemle Jimin'in babasının birbirine aşık olması şu anlık normaldi. Sindirmeyi başarmıştım.
Hemde büyük bir tesadüf olmasına rağmen.
Benim asıl kafama taktığım şey jimin'in onların birbirimize aşık olmamızı istemediği konuydu.
Tamam bütün dünya üzerinden sadece bir erkeğe aşık olmam yasaklanmıştı.
Ama...garip geliyordu işte. Sanki dnyanın en kötü şeyiymiş gibi hissediyordum. Sanki onlar bunu diyince ben inadına aşık olucakmışım gibi.
Garip işte.
Düşünmekten beynim yorulmuştu. Belki de gerçekten istemediğim bir gerçekle yüzleşmiştim.
Jimin'e eğer bir gün aşık olursam büyük ihtimalle biz de kavuşamayacaktık.
Annem dünyanın en katı kurallı insanıydı. Bunu yapacağından eminim.
Lisa'lara anlatmamıştım. Açıkçası içimden gelmemişti. Sanki sadece jiminle benim bilmem gereken bir sırdı.
Oflayıp başımı olumsuzca salladım. Ne ara bu hale gelmiştim.
Aniden kapının çalmasıyla irkildim. Annem gideli üç gün oluyordu ve ben yalnızlığa alışamamıştım. Her ani harekette korkmaya başlamıştım.
Kalkıp kapıya doğru yürüdüm. Annem olması umuduyla kapıyı açtım.
Önümde jimin duruyordu. İlk başta şaşırsamda mutlu olmuştum.
"Şeyy... Merhaba rosé. Bugün okulda kötü gözüküyordun. Biraz moral olsun diye bunları getirdim."
Elini kaldırarak poşeti göstermişti. Gülümseyerek konuştum. "Gel jimin. Ben de sıkıntıdan patlıyordum zaten."
İçeri geçtiğinde büyük bir heyecanla kapıyı kapattım. Gelmesi iyi olmuştu. Artık düşünmekten başım ağrımayacaktı.
İçeri geçip onun yanına oturdum. Bana bakıp poşeti uzattı.
"Çikolata seversin herhalde"
Harika gülümsemesini bana sunarak poşeti uzattı. Elime alarak içine baktım.
Gerçekten çikolata almıştı. Kıkırdayıp poşeti yan tarafıma koydum.
Ona dönüp baktığımda bana baktığını fark ettim. Dudağını ıslatıp konuştu.
"Ee. Biraz daha iyisindir diye düşünüyorum."
Başımı sallayarak cevapladım. "Evet evet. Annemin senin babana aşık olmasını sindirdim."
"O zaman neden hala yüzün asık rosé?"
Sorduğu soruyla ona baktım. Belki de söyleyeceğim şeyi garipseyecekti ama şu anlık umrumda değildi.
"Aslında birbirimize aşık olmamamız hakkında koydukları yasaklar...bilmiyorum kendimi garip hissetiriyor."
Gözlerimizi denk getirdiğimde bana bakarak konuştu. "Biliyor musun. Aynı duyguları bende yaşıyorum."
Gözlerini yere indirip tekrar konuştu. "Sadece bir kıza aşık olmamı istemedi ama bu sanki hiçbir kıza aşık olamayacağım anlamına geliyor gibi hissediyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Coincidence°Jirosé
Fiksi Penggemar"Rosé!" Bir anda Jimin'in şaşkınlıkla bir fotoğrafa bakan silüetine yaklaştım. Bu fotoğraf... Rüyamızdaki fotoğrafla aynıydı! Annemle bay min ho yan yanaydı ve ellerinde çift bileziklerinden vardı. Ben jimin'e baktığımda o da eş zamanlı olarak ba...