4

945 42 0
                                    

Uyandığımda odada kimse yoktu. Hızlıca doğrulup kolumdaki saate baktığımda, ofiste olmam gereken saatin geçtiğini fark ettim.

Üzerimi giyindim ve kapıya yöneldim. Kolu tuttuğum sırada başımın döndüğünü hissettim ve duvardan destek aldım. Kafamı çevirip masaya baktığımda bir kaç ilaç gördüm.

∆∆∆

(Hoseok)- Menajer! Gel yemek yiyelim.
(Yejin)- Ama saat geç oldu. Ofise gitmem lazım-
(Hoseok)- Geç gideceğini başkana söyledik.

Kafamla onaylayıp aralarındaki boş sandalyeye oturdum. Daha ilk günden mal gibi bayılmasaydım.. Üff! Doğru düzgün çalışacağım. Abartmak yok kızım! Arada da dinleneceksin.

(Hoseok)- Menajer, Jimin gizli beyaz atlı prensin olabilir ha? Nasıl taşıdı öyle!
(Jungkook)- Alakası yok. Kim olsa aynısını yapardı.
(Hoseok)- Yapsaydın.
(Jungkook)- Odadan 3 saniye erken çıksaydım yapardım zaten.

Gözlerimi ikisinin üzerinde gezdirirken gülümseyip Jimin'e döndüm. Bana bakıyordu ve göz göze geldik.

(Yejin)- Teşekkür ederim Jimin-
(Jungkook)- Doydum. Şirkete geçiyorum. Gelen varsa düşsün peşime.

Aniden kafamı Jungkook'a çevirdim ve kaşları çatık bir şekilde Jimin'le bana baktığını gördüm. Ağzımı küçük bir havuç dilimi atıp Jungkook'un peşinden gittim. Koşarken bir yandan da üyelere el salladım.

∆∆∆

Arabaya bindiğimizde yeni şoför dikkatimi çekti. Yaş büyük gibiydi ve arabayı bir hayli yavaş sürüyordu.

Ofis çantamdaki dosyaları alıp bugünkü programa baktım. Koreografi yorumlanacak, üyelere kahve verilecek, Taehyung'un köpeğine yemek verilecek...

(Yejin)- Jungkook, koreografiniz varmış bugün. Hep beraber şirkete geçmemiz daha doğru değil miydi?
(Jungkook)- Eninde sonunda gelecekler zaten. Takılırım biraz şirkette önemli değil benim için. Senin için sorun olur mu?
(Yejin)- Olmaz tabii. Sorun yok. Odamda oturabilirsin.

Jungkook'un bana baktığı sırada kafamı dosyalara çevirmiştim. Bugün düne nazaran daha boş gibiydi sanki. Uykumu almıştım. Yeterince yorulmamaya çalışacağım.

∆∆∆

Şirkete geldiğimizde birer kahve alıp ofisime geçtik. Girdiğimiz anda Jungkook ceketini çıkarıp koltuğa attı. Önümden yürüdüğü ve minik bir bedenim olduğu için önümü göremiyordum.

(Jungkook)- Menajer, Bu masanın hali ne? Ne olmuş buraya?
(Yejin)- Ah.. Önemli değil ya! Düzenleyince az gözüküyor...

Mahcup bir hal alıp gülümsedim. Jungkook ise gülüp başımı okşadı.

Jungkook koltuğa kurulup telefonla uğraşırken bende bir yandan dosyalara göz gezdirdim.

Manager /JJK ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin