16

587 37 1
                                    

(Başkan)- Bu şirketteki yerini abartıyorsun.
(Yejin)- Yerim yeterince önemli ve sorumlu olduğum grup için en iyisini istiyorum. Bunun nesi bu kadar abartı?
(Başkan)- Onları başıboş bırakamayız. Öyle bırakmadığımız için ünlüler zaten.
(Yejin)- Bırakmayı denemediniz bile!

Genelde kimseye bağırmayı sevmem- Yalan. Severim, ama yerine göre.

(Başkan)- Deneseydim böyle olmayacaktı.

Bu adam beni kovmuyor. Daha önce kaç kişi buna kafa tuttu, bağırdı bilmiyorum ama alışkın sanırım.

(Yejin)- Farkında mısınız? Çocuklar tatilde bile erkenden uyanıyor, gece geç yatmıyor, yurttan çıkmıyorlar. Yeni bitirdiğimiz tatil boyunca yurttalardı. Onları buna alıştırmışsınız.

Dirseklerini masaya koydu ve düşünür gibi tavana bakmaya başladı.

(Başkan)- Bu benim sorunum değil.
(Yejin)- Hayır! Bu sizin sorununuz. Bunu onlara alıştıran sizsiniz. Skandal olur, dışarıda yakalarlar, şirket için kötü olur diye diye eve kapanmışlar.
(Başkan)- Tamam, dediğin olsun. Sevgili yapsınlar. Ama sadece sen ve üyeler bilsin. Ben bile bilmeyeyim. Böylece yayılmasın.
(Yejin)- Bunun için yazılı bir şey gerekmez mi? İmza falan..
(Başkan)- Bu şirketin başkanı benim. Söylediğime göre gerisine gerek yok. Rahatsız olduğun başka bir şey olursa söylersin.

Önündeki dosyalara dönünce eğilip odadan çıktım. İyi davranıyor ve hoşuma gitse de beni üzüyordu. Sürekli bağırıyordum. Kendimce anlaşamıyordum onunla.

∆∆∆


Ölü bir şekilde yürüyerek asansörün  önüne ulaştım. Ne zaman başım dönse ve bayılacağımı hissetsem aklıma 'Bir de bayıl istiyorsan Feriha' repliği gelir ve kendimi toparlarım. Ama bu sefer gerçekten kötü hissediyordum. Başkanla konuştuktan sonra odama geçmiştim ve sabah sekizden, gece yarısına kadar asla kalkmamıştım.

Asansörden güçlükle çıktım ve ilk gördüğüm odaya daldım.

(Yejin)- Taehyung.. Beni hastaneye götür.

Ağzımdan zar zor çıkan cümleden sonra rahatlamış hissedip kendimi bıraktım. Son duyduğum şey Taehyung'un kalın sesiydi.

∆∆∆

(Doktor)- Kendisi çok fazla yorulduğu için bitkin düşmüş. İlaçlarını düzenli alırsa sorun olmaz. Ama yaklaşık 5 gün burada dinlenmesi lazım.
(Jungkook)- Teşekkür ederiz.

Doktorun odadan çıkmasıyla yavaş yavaş gözlerimi açtım. Hastanedeydim ve bütün üyeler etrafıma toplanmış bana bakıyorlardı.

(Yejin)- Günlerden ne?
(Namjoon)- Perşembe?
(Yejin)- Nasıl ya? Bir gün bile uyumadım mı?
(Yoongi)- Saate bakılırsa 8:30 saattir uyuyorsun.

Etrafıma biraz göz gezdirdim. 5 günüm bu odada geçecekti. Jungkook hala endişeli gibiydi, bir yandan elimi tutuyor, bir yandan da sürekli kontrol edip duruyordu.

Biraz sohbet ettikten sonra içeriye elinde ilaçlarla hemşire girdi.

(Hemşire)- Uyanmışsınız. Üzerlerinde ne zaman alacağınız yazıyor. Geçmiş olsun, ve.. Hastayı yormayalım lütfen.

Hemşire kapıya doğru gittiğinde Yoongi aniden lafa atladı.

(Yoongi)- Hemşire hanım! Şimdi biz Yejin ile boks maçı yapamayacak mıyız?

Hemşire garip bir yüz ifadesiyle Yoongi'ye döndü ve kafasını olumsuz anlamda iki yana salladı. Herkes kendini tutuyordu ki, hemşire çıkınca ölüm sessizliği yerini gülmelere bıraktı.

(Yejin)- Yoongi niye bozdun kızı?
(Yoongi)- Hayır, hepsi böyle diyor. Hastayı yormayın.. Abi zaten koşturmayacağız. Ne boş laf (!)

Herkes kendi kendine gülerken Jungkook hala bana bakıyordu. Ölmüş müydüm acaba? Bu kadar endişeli olması... Garip geldi.

(Jungkook)- Bir refakatçi kalabiliyormuş. Akşama doğru siz yurda geçin, ben burada kalacağım.
(Yejin)- İşler ne olacak?
(Jin)- Hala işleri düşünüyorsun bak. Merak etme, sen hastaneden çıkana kadar yerine birisi bakacak.
(Yejin)- Söyleyin başladıktan sonra buraya gelsin. Evraklarımı batırsın istemem.

Yatmaktan belimin ağrıdığını hissettiğim için yavaşça doğruldum. Aklıma başkan geldi o an. Kızar mı bilmiyorum ama bayılmam sorun yaratmıştır.

∆∆∆

(Hoseok)- Saat geç oldu, gidelim biz. Bir ihtiyacın olursa söyle Yejin. Yarın tekrar geleceğiz. Kıyafet getiririz gelirken..
(Yejin)- Durun! Söylemeyi unuttuğum bir şey var..

Kapının önünde durup hepsi bana bakmaya başladı. Sözüme başlamadan önce, yanımda oturan Jungkook'un gözlerine baktım.

(Yejin)- Sevgili kuralı.. Sevgili yapabilirsiniz. Ama sadece bu odadaki kişiler bilecek. Başkan dahi bilmeyecek. Dün başkan ile.. Konuştum.

Hepsi çok sevinmiş gibi görünüyordu. Jungkook'un bana gururla ve gülümseyerek baktığını görünce bende gülümsedim.

(Hoseok)- Sonra tekrar konuşuruz. Teşekkür ederiz..

Diğerleri odadan çıkınca Jungkook ile yalnız kaldık. Masanın üzerinde duran telefonumdan saate baktım ve tekrar yerine koydum.

(Jungkook)- Demek kural değiştirdin.
(Yejin)- Öyle dediğim için özür dilerim. Sana karşı bir şey hissetmekten korkuyordum.

Yanıma geldi ve sıkıca sarıldı. Bir an bile düşünmeden karşılık verdim. Ayrılınca kısa bir süre gözlerime bakmasının ardından, yanıma sıkışıp yattı. Böyle kollarımda yatması bana kendimi iyi hissettirmişti.

 

Manager /JJK ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin