(Yejin)- Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz?
Adam boş boş suratıma bakarken, o an tek istediğim cevaptı. Çocukların bir radyo programına katılmaları gerekiyordu ve programı incelediğimde, bir çok grubu çağırmış olup kötü söylemlerde bulunduğunu gördüm.
(Görevli)- Başkanın emri bu, katılacaklar.
(Yejin)- Pekala, eğer hoşuma gitmeyen herhangi bir lafı olursa... O an alır götürürüm çocukları.Kapıyı çarpıp binadan çıktım. Başkanın da bunu istemesi ayrı saçma, hiç mi izlemedin?
∆∆∆
(Yejin)- Yarın radyo programına katılacaksınız. Artık yurda geçelim.
Zaten evde alınacak bir şey yok sayılırdı. Koltuğun üstündeki çantayı alıp arabaya geçtim. Program hakkında çocuklarla konuşmayacağım, normal bir şekilde karşılık versinler.
Arabayı çalıştırdığımda aynadan Jungkook ile göz göze geldik. Gülümsediğimde aynı şekilde karşılık verdi.
(Namjoon)- Ne bu radyo programı?
(Yejin)- Bir ayrıcalığı yok, diğerleri gibi.Hızlı hızlı sürdüm ve kısa bir süre içerisinde yurda geldik. Yurdun önünde bir sürü kamera ve muhabir vardı.
(Yejin)- Ne olmuş?
(Yoongi)- Birkaç gün sahalardan uzak kaldık ya (!) ondandır.Güvenlikler yardımıyla çocuklar içeri girdi ama ben muhabirlerin altında ezildim. Kadın beni yerde gördü fakat elime bastı. Kasıtlı olduğunu düşündüğüm için ayağını ısırdım.
(Muhabir)- Ne yapıyorsun be?!
(Yejin)- Elime bastın!
(Muhabir)- Ayağımı niye ısırıyorsun aptal!Ağır aksak ayağa kalktım ve kızın kafasını iki yandan tuttum. Tam kıza bir şeyler yapacaktım ki, Jin ile göz göze geldik. Böyle şeyler yapmamı sevmiyor, hep babam gibi bakıyordu bana. Gözlerini kısmış, kafasını iki yana salladığında kalbimden oluşan baskıya dayanamayıp kızı bıraktım.
Aralarından güçlükle sıyrıldım ve yurda girdim. Aşağıda sadece Jin vardı, diğerleri odalarına çıkmıştı.
(Jin)- Ona ne yapacaktın?
Merdivenlere doğru yürürken, Jin'in sesi ile duraksadım.
(Yejin)- O kadar kamera içinde ne yapabilirdim ki?
Yanıma gelip yüzüme kısa bir süre baktı.
(Jin)- Başını belaya sokma sakın.
(Yejin)- Tabii ki.∆∆∆
(Yejin)- Tamam çocuklar, ben kamera arkasında olacağım.
Üyeler mikrofonun karşısında yerini aldı ve sunucu içeri girdi. Muşmula suratlı, bir geçireceğim şimdi. Bakışı bile rahatsız edici.
(Yönetmen)- Hazırsanız başlıyoruz. Kayıt!
Derin bir nefes aldım ve dinlemeye koyuldum.
Yaklaşık 20 dakika gayet normal geçti. Sonra adam 'Kitleniz genel olarak ergen kızlar..' benzeri şeyler söylemeye başladı. Rahatsız olmam bir şey değiştirmez, üyeler henüz rahatsız olmadıkça.
(Namjoon)- Ergen kızlar tabiri sizce ne kadar doğru bilemem ama bence doğru değil. Ayrıca dünyanın her yerinden her yaşta bizi seven insanlar var.
Siktir.. Yürü be! İçimden gelenleri söyledi. Namjoon bence de, kibar kibar nereye kadar..
(Sunucu)- Haklısınız. Peki menajeriniz? Sizin yüzünüzden çok nefret yorumu alıyor olmalı. Sonuçta o bir kız.
Lan seni ne ilgilendirir? Sana ne alıyorsam alıyorum. Olay çıkarma kızım, çıkarma..
(Jungkook)- Nefret yorumları ile başa çıkabilecek yaşta.
(Yoongi)- Tecrübe mi konuşuyorsunuz? Kız falan..
(Sunucu)- Pekala, millet kısa bir ara vereceğiz.Yayını durdurduklarında, sunucu üyelerin yanından ayrıldı. Üyeleri bekleme odasına aldıklarında yanlarına gittim ve gözlerindeki öfkeyi en net haliyle gördüm.
(Yejin)- Çocuklar bu adam malın teki. Sürekli böyle söylemlerde bulunacak. Buna izin vermeyin.
(Yönetmen)- Arkadaşları sunucu kendisinin kötü hissettiğini, laflarınıza dikkat etmeniz gerektiğini söylüyor.
(Hoseok)- Siz ne dediğinizin farkında mısınız?!Olamaz! Hoseok sinirlendi, kırmızı alarm. Şimdi kimse onu durduramaz.
(Hoseok)- Çağır sunucuyu, kendi söylesin ne diyecekse!
Söylediği kız yönetmen ile bakışa bakışa odadan çıktı. Kısa bir sessizliğin ardından sunucu odaya geldi, yönetmen odadan çıktı. Odada geriye sadece üyeler, sunucu ve ben kaldık.
(Hoseok)- Söylediklerimizden rahatsız olmuşsun?
(Sunucu)- Evet, gerdi mi?
(Hoseok)- Önce kendi laflarını düşün aptal!
(Sunucu)- Aptal falan ağır olmuyor mu?!
(Hoseok)- Bir vuracağım şimdi ağırı göreceksin, yürüyün gidiyoruz.Hoseok sinirle çıktığında peşinden tıpış tıpış çıkıyorduk ki kapıdan dönüp sunucuya baktım.
(Yejin)- Ağla..
Omzunu sıvazladıktan sonra binadan çıkıp arabaya bindim.
∆∆∆
Yurda gelmemizin üzerinden uzun zaman geçmişti. Her zamanki olduğu gibi bahçede toplanmıştık istemsizce.
(Jimin)- Hoseok seni ilk defa öyle gördüm. Korkuyorum, bıçaklamazsın değil mi beni?
(Hoseok)- Aslına bakılırsa o binadan çıktığım anda, eski halime döndüm.Herkes 'Ohh!' derken, üzerimdeki ağırlıktan dolayı olaylara odaklanamamaya başladım. Nadiren böyle olurdu ve gerçekten ağır olurdu.
(Taehyung)- Yejin, iyi misin?
(Yejin)- Ah.. Sanırım hayır. Odamda olacağım.Bahçeden çıkıp asansöre bindim. O an telefonuma gelen bildirim sesleri ile bıkkın bir nefes verip bildirime tıkladım.
(Kardeşim*)- Abla, babam hastanede. Ne yapacağımı bilmiyorum. Busan'a gel.
Gözümden düşen yaş ile kalbimi ittiren baskıya karşılık, sadece kalakaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Manager /JJK ✔
Fanfiction'Başlangıcı biz yaptık, Sonuna da biz karar vereceğiz.' [Jungkook×Yejin] ©2020 [231120] [200421]