28

416 34 7
                                    

(Yejin)- E durumu nasıl? Bir şey söylesenize! Ölü müsünüz?!

Dolu olan gözlerimle adama bakarken, o elindeki dosyaya bakıyordu. Biraz daha bakarsa cinnet geçirecektim, bu nedenle aldım elinden dosyayı.

(Yejin)- Ne bu ameliyat? Yapılmazsa ölecek mi?
(Doktor)- Yapılırsa yaşar, ama hayatı daha kötü bir hal alır.
(Yejin)- Dizi çekmiyoruz açık açık konuş.
(Doktor)- Hastalığı milyonda bir görülen bir hastalık. Ameliyatı yapmamız onu sadece kısa bir süre daha ayakta tutar, ondan sonra ölecektir.

Tamam, doktor olarak gerçekleri söylemeli ve bende açık konuş dedim ama.. Ani oldu.

(Yejin)- Yani ameliyatı yapmayalım, annen ölsün diyorsun.
(Doktor)- Eğer sürekli acı çekmesini görmek istemiyorum diyorsan, evet.

Doktor elimden dosyasını alıp giderken, koridorun başında Jungkook ve üyeler belirdi. Elimi sıkı sıkı tutan kardeşime döndüğümde, eliyle başını tutuyordu.

(Yejin)- Leji! Neyin var?
(Leji)- Abla..

Üyeler koşarak yanımıza geldiğinde gözüm hala Leji'deydi. Endişeli ve dolu gözlerle bakarken, kendini yere bıraktı.

(Yejin)- Leji..

Jungkook, Leji'yi kucağına aldı ve gözden kayboldu. Peşlerinden gidecektim, fakat Hoseok'la Jin'in kolumu tutmasıyla hareket edemiyordum.

(Taehyung)- Yejin sakin ol!
(Yejin)- Ne demek sakin ol? Neler olduğunu görmüyor musun?
(Taehyung)- Dene, sadece dene.

İçimdeki kötü his, kalbimdeki ağrı, annem, Leji.. Dayanamayıp kendimi yere bıraktım. Tek düşündüğüm ağlamaktı, ölesiye kadar ağlamak..

∆∆∆

(Yejin)- Leji'nin neyi var?

Jungkook, kafasını yere eğmiş duruyordu, yüzüme dahi bakmıyor.

(Yejin)- Jungkook konuşsana!
(Jungkook)- Panik atak geçirmiş..
(Yejin)- Sonra?

Jungkook kafasını kaldırdı ve gözlerimin içine baktı. Sadece bulanık gören ben değildim, o da öyleydi. Yaklaşıp sarılınca, ittirdim.

(Yejin)- Onun neyi var?!
(Jungkook)- Kalbi durdu.

Kolumu, beni tutan ellerden kurtardım ve Leji'nin olduğu odaya girdim. Doktor, beyaz bir örtüyle yüzünü kapatıyordu.

(Yejin)- Aç yüzünü! 10 yaşında o, ölemez! Bir şeyler yap.

Biliyordum, ölen bir insana ne yapabilir ki? Onu öylece bırakmaktan başka elinden ne gelebilir?

Jimin'in içeri girip beni çekiştirmesiyle, doktorun önünde eğildim.

(Yejin)- Lütfen kurtarın onu, lütfen..
(Doktor)- Elimizden bir şey gelmiyor, her yolu denedik.

Yanımdan geçip odadan çıkmadan önce yüzünü kapattı. Biri çıksa da şunun rüya olduğunu falan söylese. Jimin yerde olan bedenimin yanına oturdu ve başımı göğsüne koydu. Bağırıyordum, avazım çıktığı kadar bağırıyordum..

∆∆∆

(Doktor)- Kararınız nedir?
(Yejin)- Annemi öldürmek konusu mu?
(Doktor)- Evet efendim.
(Yejin)- Ne kadar acımasızsın..
(Doktor)- İşim gereği böyle olmam gerekiyor, önümüzde yüzlerce insan ölünce bir zamandan sonra acıma duygusu kalmıyor. Kararınız nedir?

Canının acıması istemiyordum, aynı şekilde ölmesini de. Fakat ölmesinin iyi olacağını düşündüm, babamın ölümü onu yeterince sarsmıştı, kardeşimi de duyarsa zaten kendisi intihar edecekti. Bu senaryoları yaşamasaktansa.. Ölmesini yeğlerim.

(Yejin)- Fişini çekelim.

Doktor bunu gayet normal karşılasa da üyeler iyice kötüye gidiyordu.

(Yoongi)- Yejin emin misin? Dayanabilir misin?
(Yejin)- Dayanacağım, zorundayım.

Doktorun gösterdiği yeri imzaladım ve kafamı Jungkook'un omzuna koydum. Namjoon, önümde eğilip yüzüme baktı.

(Namjoon)- Onu görmelisin.

Ağır aksak kalktım ve hemşireden izin alıp odasına girdim. Yüzümdeki maske gözyaşlarımı hapsetmişti artık. Annemin yanına oturup elini tuttum sıkıca.

(Yejin)- Anne, sanırım bu elini son tutuşum. Babam öleceği zaman, 'Çocuklara iyi bakacağım.' demiştin. Orada iyi bak, Leji'ye.

Sıkıca sarılıp kokusunu içime çektim. İlkler güzel oluyor da, son olarak bunu yapmak kötü.

(Doktor)- Çıkacak mısınız?
(Yejin)- Siz çıkın, ben yapacağım.

Elimle çıkmasını işaret ettiğimde, garip garip bakıp çıktı. Yataktan kalkıp fişi tuttum ve son bir kez annemin yüzüne baktım.

(Yejin)- Baba onlara iyi bak.

∆∆∆

Bütün gece ayaktaydım, istesem de uyuyamazdım zaten. Annem ve Leji'yi babamın hemen yanına koyduk. Öylece çatıda oturuyordum ki gözüm hemen solumda titreyen telefonuma döndü. Kimin aradığına bakmadan açtım telefonu.

(Yejin)- Efendim?
(Jungkook)- Yejin neredesin?
(Yejin)- Çatıdayım.

Telefonu kapattım ve tekrar yanıma koydum. Ayaklarım binanın dışında sallanıyor, bedenim kendini gökyüzüne çevirmişti.

(Jungkook)- Hey! Neden buradasın?
(Yejin)- Hava alıyorum.

Yanıma gelip omuzlarımdan çekti. Ardından kucağına aldı ve binanın içine girdi.

(Yejin)- Jungkook indir beni.
(Jungkook)- Havanı odanda alabilirsin.
(Yejin)- Jungkook indir dedim!

İndirdiğinde yeni dinmiş olan gözlerim tekrar dolmaya başladı. Onun karşısında böyle ağlamam onu hep üzüyordu, bunu istemiyorum.

Hızlıca merdivenlerden indim ve binadan çıktım. O kadar doluydum ki, artık ağlayarak da dökemiyordum içimi. Derin bir nefes alıp gördüğüm bütün yollara girerek koşmaya başladım. Ne de olsa koşmak biraz unutturur.

Manager /JJK ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin