Manager /JJK ✔

24

*Birkaç hafta sonra*

Bu sıralar şirket diğer grup üzerine yoğunlaşmıştı. Dönüş yapacaklardı ve klip kusursuz işleniliyordu. Bunun böyle gitmesi uzun bir süre çocukların boş kalacağına işaretti. Hayranlar ile etkileşimleri canlı yayın olurdu büyük ihtimalle.

Halıya dalmış bir şekilde otururken Jin'in ani anırmasıyla hepimiz ona döndük. Başını iki eli arasına almış, ağlıyor numarası yapıyordu.

(Yoongi)- Özel gününde mi? Ne bu kaç gündür..
(Jin)- Duygusal bir insanım.
(Yejin)- Jin sen kafayı yemişsin-
(Jin)- Üzerime gelmeyin, bu beni daha çok ağlatıyor.

Namjoon yüzünü asmış Jin'e bakarken kısa bir süre göz göze geldiler ve kahkaha atmaya başladılar.

(Taehyung)- Bu onların anlaşma şekli. Sürekli böyle yapıyorlar.

Herkes kendi kendine otururken Hoseok aniden ayağa kalktı ve derin bir nefes aldı.

(Hoseok)- Boş değil miyiz? Evime gidelim.

Kimse bir şey dememiş, sadece ayağa kalkıp odadan çıkmışlardı. Ne de olsa konuşulacak bir konu olmadığını herkes biliyordu.

∆∆∆

Hoseok'un kocaman evinde herkes kendisine uyan kısma ayrılmıştı. Daha önce gelmemize rağmen hepimiz bu sefer daha mutlu gibiydik. Zaten normal bir hayatımızın olmadığı aşina, fakat böyle zamanlarda herkes kendisine vakit ayırmayı severdi. Hep beraber olmaları tabii ki onlara rahatsızlık vermezdi ama onlar da her insan gibi hobilerine vakit ayırmayı seviyordu.

Bahçeden çıktım ve masanın üzerinde, boşta olduğunu düşündüğüm kahveyi alıp mutfağa geçtim. Mutfakta Jin ve Namjoon bir yandan yemek yapıyor, bir yandan da dans ediyorlardı.

(Yejin)- Kolay gelsin, Jungkook nerede?
(Jin)- Yarım saattir uğraştığı kahveyi içtiğin için arkanda sana bakıyor. Ver kahveyi... Şimdi kaç!

Kısa bir süre Jungkook'a baktım ve var gücümle koşmaya başladım. İşler önceki kovalama gibi gitmedi ve Jungkook beni yakaladığı gibi kucağına aldı.

(Yejin)- Üzgünüm efendim, ne isterseniz yaparım. Lütfen beni öldürmeyiniz.
(Jungkook)- Ne istersem mi?
(Yejin)- Ne istiyorsun bakalım?
(Jungkook)- Bana bir daha kahve yap.

Mutfağa girdiğimizde Namjoon ve Jin'in bakışları üzerimizdeydi. Jungkook beni masaya bırakınca kıkırdadılar.

(Jin)- Paket servisi mi?

Masanın üzerinde ani bir hareketle ayağa kalkıp Jungkook'un sırtına bindim. Bu aramızda normaldi ama bunu gören Jin, dudağını büzüp Namjoon'a bakmaya başladı.

(Namjoon)- Jin.. Sen kilo aldın-
(Yejin)- Geçmiş olsun.

Şimdi Jin bütün gün Namjoon'a trip atacak, Namjoon da gönlünü almaya çalışacaktı. Ki öyle de oldu, Jin Namjoon'un dediğiyle hayal kırıklığına uğradı ve mutfaktan çıktı.