Manager /JJK ✔

13

Kafamı hızlıca çektim ve göz göze geldik. Ayağımdaki baskıyla ayağıma döndüm ve uyuşukluğun geçtiğini fark ettim.

Sandalyemi hafifçe ittirip kalktım ve koşarak odama çıktım. Beni öpen o, ben neden utanıyorum?!

Yüzümü iki elimin arasına aldım. Yüzüm yanıyordu resmen..

(Yejin)- Tatil olmasaydı da şirkette takılsaydım kendi kendime! Ya da tatil olsaydı ama ben şirkette olsaydım. Çok çalıştırlar onlar- Tanrım! Ne diyorum?!

Yarın sadece yemek için odamdan çıkmak istedim bir an. Zaten işim yoktu, çocuklar da yayın açacaktı. Bütün gün odamda yatacağım. Neden olmasın?

∆∆∆

Kahvaltımı yaptım ve masadan kalktım. Yürürken aniden durdum ve üyelere döndüm.

(Yejin)- Bütün gün odamda olacağım. Bir ihtiyacınız olursa odama gelirsiniz.

Masada Jungkook da olduğu için kafam yere eğik bir şekilde konuşuyordum. Hala it gibi utanmam, beni gereksiz rahatsız ediyordu.

Odama girdim ve biraz göz gezdirdim. Dağınık olmayan minicik bir kısım bile yoktu. Yatağımı bile toplamadan inmiştim kahvaltıya. Bu oda toplama işinden kısa sürede sıkılacağımı bilsem de, yapmak istiyordum. Derin bir nefes alıp toparlamaya başladım.

∆∆∆

Telefonumun çalmasıyla kalkıp şarjdan aldım ve başkanın aradığını gördüm. Sesimi toparladım ve telefonu açtım.

(Başkan)- Alo, Yejin?
(Yejin)- Evet? Dinliyorum.
(Başkan)- Sana atacağım konuma gider misin? Bir kaç evrak alıp şirkete getirmen lazım.
(Yejin)- Tabii.

Telefonu kapatıp bıkkın bir nefes verdim ve üzerime gündelik kıyafetler giyip aşağı inmek için odamdan çıktım.

Merdivenlerin başına geldiğimde Jungkook'un bir elinde kahve, diğer elinde de telefonu vardı. Telefonuna bakarak çıktığını görünce hemen arkamı dönüp asansörün tuşuna hızlı hızlı basmaya başladım. O tuşa basma hızımın asansörün hızına bir etkisi olmayacağını biliyordum ama, heyecanlanmıştım.

(Jungkook)- Acelen mi var?

Arkamdan gelen ses ile yüzümü kısa süreliğine buruşturup Jungkook'a döndüm.

(Yejin)- Bir nevi..
(Jungkook)- Merdivenlerden insene. Bütün gün odanda olacağını söylemiştin, nereye gidiyorsun?
(Yejin)- Başkan aradı bir yere gidip evrak teslim almam lazım.

Kafasıyla onaylayıp elindeki kahveyi bana uzattı. Önce kahveye baktım, ardından soru sorar gibi Jungkook'a baktım.