Manager /JJK ✔

47

*Yejin'den*

(Yejin)- Üzerimde aşırı derecede bir yorgunluk var.

Mutfağa girdiğimde Jungkook bir şeyler yapıyordu. Sessizce yaklaşıp ellerimi beline sardım.

(Yejin)- Günaydın.
(Jungkook)- Çorba yaptım sana. Masaya geç getiriyorum şimdi.

Bana da günaydın.

(Yejin)- Diğerleri nerede?
(Jungkook)- Uyuyorlar, bahçede.
(Yejin)- Bahçede derken?
(Jungkook)- Yoongi dün uzun uğraşlara rağmen çıkamadı havuzdan. Şu şişme şeylerden birini havuza attık üzerinde uyudu. Diğerleri de sızınca bıraktım.

Hiçbir şey hatırlamıyorum..

(Jungkook)- Seni de odaya taşıdım.

Bir an yumuş yumuş oldum. Biraz daha uğraşıp çorbayı önüme koydu. İçerken üyeler de bahçeden eve girdiler. Yoongi ve Jimin hariç.

(Taehyung)- Günaydın!
(Yejin)- Ne bağırıyorsun manyak?!
(Taehyung)- Kulağıma su kaçmış! Duyamıyorum doğru düzgün!

(Yejin)- O zaman bir müddet sus! Başım ağrıyor!
(Taehyung)- Ne?!
(Yejin)- Yeni bir oyun çıkmış.

Aniden bana döndü. İşine geleni duyuyor.

(Taehyung)- Adı neymiş oyunun?
(Yejin)- İşine geleni duyuyorsun değil mi?
(Taehyung)- Aa, düzelmişim.
(Yejin)- Siktir..

Hep beraber Jungkook'un yaptığı çorbayı içerken aklım Yoongi ve Jimin'e gitti.

(Yejin)- Diğerleri niye gelmedi?
(Hoseok)- El birliğiyle havuzdan çıkmaya çalışıyorlar.
(Yejin)- Oğlum yardım falan etseydiniz.

Çorbayı bitirip bahçeye çıktım. Havuzdan çıkma işini eğlenceye vuran ikiliyi gördüğüm anda yüzümde bir gülümseme oluştu.

(Yejin)- Eğlencenizi bölmek istemem ama çorba içmek ister misiniz?
(Yoongi)- Bizi çıkart buradan.
(Jimin)- O nasıl olacak?

Köşede duran simidi alıp, tereddüt etmeden havuza atladım. Önce Yoongi'yi, sonra da Jimin'i güçlükle ittirerek çıkarttım.

(Yejin)- Kıyafetlerinizi değiştirin, masaya oturmayın öyle üşürsünüz.

Konuşurken aynı anda da havuzdan çıktım ve çocuklara havlularını verdim.

Tam içeri gireceğim sırada Jungkook önümü kesti ve tişörtüme baktı.

(Yejin)- Ne oldu?

Gözleriyle üzerimi gösterdi ve kafamı eğdim. Tişört üzerime yapışmıştı ve az da olsa içim gözüküyordu.

(Jungkook)- Öyle girme içeri.

Üzerindeki uzun kollu kazağı çıkartıp kafama soktu. Bu durumda çıplak kalan oydu.

(Yejin)- Üşüyeceksin hayatım al şunu.
(Jungkook)- Ben giyerim üzerime bir şeyler. Sende kalsın.

Gülümseyip elini tuttum ve beraber salona doğru geçtik.

∆∆∆

Yaklaşık 3 saattir bir canavarı yenmeye çalışıyorduk. 8 kişi..

(Taehyung)- Ya bana verin konsolu diyorum vermiyorsunuz.
(Yoongi)- Ulan sen sanki yendin de bize bok atıyorsun.
(Yejin)- Sıra sıra deniyoruz işte susun. Ver Hoseok.

Uzattığı konsolu alıp derin bir nefes aldım. Hadi kızım, bu sefer yapacaksın.

(Jungkook)- Hadi! Az kaldı!

Canavarın canı tam sonlara gelmişti, tam bir kez daha vursam ölecekti. Ama önce davranan o oldu ve kaybettim.

(Yejin)- Ya sikerim yapacağınız işi! Sabahtan beri 8 kişi bir araya gelmişiz, siktiğimin canavarı ile uğraşıyoruz! Biri de demiyor ki 'Hilesi falan yok mu?'.. Var mı bunun hilesi falan?
(Jungkook)- Sakin ol güzelim. Yendim.

Ne yenmesi? Daha yeni bıraktım oyunu.

(Jungkook)- Sen bağırırken gaza geldim.

Diğerlerine baktım. Hepsi kafasını arkaya atmış, ritmik bir şekilde 'ohh!' diyorlardı.

(Yejin)- Yani.. Ben özür dilerim. Biraz fazla küfür-
(Yoongi)- Ya bir siktir git! Ben bir daha katlanamam bu bölüme.

Hızlıca monitöre baktım ve az önce bir türlü geçemediğimiz bölümü bir daha geçmemizin istendiğini gördüm.

(Taehyung)- Senin gibi oyunun ben-

Hoseok üst üste gelen küfürleri kaldıramamış olavak ki Taehyung'un ağzını kapattı.

(Hoseok)- Biriniz daha küfür ederse şişeye oturtacağım.

Jungkook ayağa kalkıp, eliyle bedenimi arkasına aldı.

(Jungkook)- Ağır ol.
(Hoseok)- Yejin hariç.
(Yoongi)- Yejin yerime saydır.
(Namjoon)- Bence bu oyunu silin. Yenisini yükleyelim.

Şurada tek akıllı Namjoon. Aramızda harcanıyor cidden.

(Namjoon)- Ben kitap okuyacağım.
(Jin)- Benim Eat Jin çekmem lazım. Odama gelen olırsa vururum.