Bugün düşündüm. Hayatın sonu ölümse o halde ölümün sonu neydi? Yeni bir başlangıç olabilir mi? Ya da son varoluş. Bugün düşündüm. Bir gün eğer ölürsem gideceğim yer annemin yanı mı olur , yoksa bir yokoluşa mı düşerim diye.
Ölüm güzel midir yoksa kötü mü? Bugün çok şey düşündüm.
Yaklaşık on dakikadır karşıma bakmamak için çaba sarf ediyordum. Hayır ben o siyah gözlere her baktığımda kendimi kayıp ediyorsam, o zaman asla bakmazdım. Ona bakmadığım halde yüzümün her bir zerresinde dolaşan bakışlarının izleri beni huylandırmıştı. Bana bakıyordu. Gözünü dahi kırpmadan.
Yanında onun dikkatini çekmeye çalışan kızlara kayıtsız kalarak bütün odağını bana vermişti. Neden?
Ege ise arkasına yaslanmış yanlızca telefonuyla uğraşıyordu.
"İstiyorsan artık kalkalım?" Dedi Efe bıkmış bir sesle. Sanırım o da bu ortamdan bıkmıştı. Başımı sallayıp onu onayladım.
"Pekala gençler biz Esir için okul alışverişi yapmaya gidiyoruz. Siz takılın."
Efe ayağa kalkınca bende kalktım. Ama beni asıl şaşırtan Aron'da bizimle birlikte ayağa kalkmıştı. Sonunda dayanamayıp başımı kaldırdım ve gözlerine baktım. Kayıtsız bir tavırla siyah deri montunu geniş omuzlarına attı ve masadaki telefonunu cebine yerleştirdi.
"Sen nereye Aron? Onlar alacaklarını alır dönerler."
Aron Ayla'ya ruhsuz gözlerle baktı ve ona cevap verme lüksünde bulunmayarak bizden önce yürüyüp kapıdan çıktı. Efe bu hareketlerini yadırgamadan yürüyünce ikisini takip ettim. Efe ile Aron'nun arkasından ilerlerken hemen yanımda yürüyen Ege ikinci şaşkınlığım oldu. Bu istemsizce içimde bir şeyleri hareket ettirmişti.
Üçü de o kızlarla oturmaktansa benimle alışveriş yapmayı tercih etmişlerdi. İçimden bir ses bunu farklı bir şeylere yorumlama diyordu.
Üçü ile birlikte bir üst kata çıktığımızda etrafıma bakmaktan başım dönmüştü. Heryer çok aydınlık ve kalabalıktı.
Aron bizden önce bir mağazaya girince bizde ardından içeriye girdik. İçeride her yerde güzel kıyafetler vardı.
"Buyrun hoşgeldiniz."
Tahminimce benim yaşlarımda olan bir görevli kız yanımıza yaklaşıp gülümsedi. Onun hemen arkasında duran iki çocuk ellerini önlerinde birleştirmiş güler güzle bize bakıyorlardı.
"Girne koleji için üniformalara bakacağız."
Kız karşında duran uzun boylu adama baktı ve gülümsemesini büyüttü. Aron'u beğenmişti.
Yutkundum ve hemen önümde duran Efe'ye baktım. Efe başını eğmiş telefonuyla uğraşıyordu. Parmak uçlarımla yükselip baktığı şeye baktım. Bu onun kendi fotoğrafıydı. Çok tatlı duruyordu.
Neden kendine bakıyordu ki? Altta bir yere bastı ve bir sürü mesaj göründü. Bir çok insan ona onun tatlı olduğunu yazmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAM+18 (Tamamlandı)
Teen Fiction"Şimdi, burda seni öpersem bana karşı çıkar mısın deam morte?" Deam morte, ölüm tanrıçası.. Kalbim tekledi. İçimde binlerce feryat yükseldi. Onun kucağında bir kedi misali, hayır tanrım bir çocuk misali tünemişken tıpkı bana yakıştığı gibi ölüme...