TANITIM

626 69 1.6K
                                    

"Rabbi yessir velâ tuassir Rabbi temmim bi'l-hayr"

"Rabbim! İşlerimi kolaylaştır, zorlaştırma, Rabbim işlerimi hayırla sonuçlandır. Amin!"

Umudun aydınlık tohumlarına serpilmiş, yepyeni kurgumdan hepinize merhaba! Yeni kurgu demek, yeni heyecanlar demek. Son derece heyecanlıyım, içim kıpır kıpır, çok mutluyum! Uzun süre çabaladım, uğraştım, sonunda bugün yayınlamak nasip oldu kurgumu. Çocukken, ilkokula gittiğim zamanlardan bu zamana canlanmıştır. Hande, on iki yaşımdan beri yazmak istediğim kadınlardan biridir. 23 Yaşımda yazmak nasip oldu. Sıcak dostlukların, umudun, gerçek sevginin kokusunu alacağınız kurgumuza hoş geldiniz.

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, bilen bilir, erkek karakterimiz, Leyla kurgumuzdan geldi. Leyla'nın hikayesinde, finale doğru karşılaştığımız, Ali'nin arkadaşı Fatih'i, buraya başrol olarak getirdim. Daha doğrusu, böyle niyetim yoktu başlarda. Fakat arkadaşımın fikriyle, Hande ile alıntılarını oluşturduktan sonra, Hande'nin yanına ondan başka partner canlanmadı kafamda. Oluşturduğum ufacık alıntıda, çok hoşuma gitti, bir daha da değiştirmedim. Hande, o kadar zor bir kadın ki, onu da ancak böyle kaliteli bir adamın kaldıracağını düşündüm.

Leyla'nın finalinden sonra üç ay dinlendim, bu süreçte başlarda, Eylül ayı gibi Veda Tepesi'ne başlamak istedim ama aklım hep Hande ile doluydu. Sözde epeyce dinlenip, Eylül'de; Canan'ın kurgusuna başlayacaktım ama dinlenmek, Leyla gibi uzun soluklu kurgunun finalinden sonra, o kadar iyi geldi ki, Hande gibi bir kadınla dolu olduğumu gördüm. Kurgu için erkek karakter oluşturmam, Hande gibi zor kadın açısından, beni oldukça yordu, yıprandım. Sonunda aklıma birden, Leyla'da; finale doğru ortaya çıkan, Ali'nin arabasını servise bıraktığı, yakından tanıdığı, kardeşi gibi gördüğü Fatih geldi aklıma, oluşturduğum ilk alıntıdan sonra da, bir daha başkası olmadı, öyle zor bir kadın kaleme aldım. Okurken sizi de epeyce zorlayacak. Çok şükür Leyla bitti, birlikte yeni bir sürece başlayacağız; Allah'tan dileğim, İstanbul Saklasın Bizi kurgusunu da, alnımın akı ile bitirip tamamlamaktır. Çok heyecanlıyım, Leyla'dan sonra yeni kurgumuz, daha da iyi gelecek bana. Kendimi oldukça geliştirdim, dinlendim, hazırlanıp karşınıza getirdim!...

Tanıtıma geçmeden önce, başladığınız tarihi buraya yazarsanız güzel olur. Yayınladığım ve ilk kaleme aldığım tarih: ||12.12.2020 Cumartesi||

İsmini, Kıraç'ın "İstanbul Saklasın Bizi" şarkısından esinlenerek oluşturduğum şarkımızı açarak, tanıtıma geçebilirsiniz. Şarkı, medyada mevcuttur. Çok sevdiğim kapağımızı da aynı şekilde, medyaya yerleştirdim.

İSTANBUL SAKLASIN BİZİ
||TANITIM||

Güz yaprakları, usulca döküldü dallardan, hayat, planlarını kurdu, sundu insaoğluna... Tükenmiş yaşamların içinde, hâlâ umutlar vardı, bitmemişti, bitmeyecekti... Yarım kalan öyküler, yeminlere sebep oldu, büyük sözler verildi... Kanadı kırılmış kuşlar misali, özgürlüğü elinden alınan yaşlı adam, demir parmaklıklar arasından, umuda gülümsedi. Karşısındaki kişi, eğer isterse, mucizeleri verebilirdi kendisine tekrardan. Kendinden geçmişti artık, kızı için uğraşacaktı. Çabalayacaktı onu mutlu etmek için, annesine yem etmeyecekti onu, kurtulması için, cezaevinde bile olsa, elinden gelenin fazlasını yapacaktı.

"Kızımı, Hande'mi sana emanet etsem, ona sevgini verir misin Fatih?" Çaresiz bir babanın, evladı için son çırpınışlarıydı. Hayatı bitmişti, iftiranın gölgesinde, karanlık, sisli koridorlardaki cezaevinde bulmuştu kendini. Cezmi Bey, kızı için gerekirse ölürdü, karşısındaki genç delikanlıya boyun eğmek, onun için çok da zor olmamıştı. "Gerçeği öğrenmesin, kaldıramaz, çok hassastır benim prensesim, onun hayatına girip eş, aile olur musun ona?"

İstanbul Saklasın BiziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin