Jungkook
Hemen doğruldum ve tam o sırada Yoongi odaya girdi. "Uyandın mı? Başını çok kötü vurdun aptal."
Utanç verici! Utanç verici! Utanç verici!
Yine de insan bi' özür diler be! Sanki ben kendi kendime vurdum!
"Neden buradayım?"
Siyah deri koltuğa oturdu. "Seni odana mı taşıyacaktım bir de?"
Bu ne böyle ya? Tavırlara bak anasını satayım sanırsın cumhurbaşkasını. Ay pardon ya şimdi gururunuz kırılır sizin eğer beni taşırsanız. Vah vah hep benim yüzümden.
× Gözümü devirip ayaklandım. "Tavırlara bak, sanki karşısında amele var."
Alayla güldü. "Duyamadım Bay Jeon? "
Hasiktir sesli mi düşündüm?
Bozuntuya vermeden gaza gelip ona döndüm. "Gayet iyi duydun cumhurbaşkanı kılıklı."
Bir dakika lan düşünmeden söyledim. Çok mu ileri gittim?
Elindeki tableti bırakıp ayaklandı ve yüzündeki alaylı sırıtışıyla bana yaklaştı. "Yürek yedin sanırım."
Üstüne gitmeye devam ettim. "Siz de pek bir ego yemiş olmalısınız."
Kudurmuş belli. "İyilik yaramıyor nankör. Çık odamdan."
Güldüm. "Aman ne iyilik yatağına yatırmış." ×
Yani böyle şeyler demek isterdim ama bunu yapmayıp gözümü devirip çemkirmemeye çalışarak ayaklandım. "Zahmet oldu beni yatağa yatırdınız."
Alayla sırıttı. "Öyle oldu. Pek bir ağırsın."
Ulan ne piçsin sen var ya...neyse. Eğer o düşündüğüm şeyleri yaparsam direkt kovulurum.
"Bana bir kahve getir. Köpüklü olsun."
Bekle aşkım sana bol tükürüklü bir kahve yapıp geliyorum. Odadan çıkıp kendi odamdaki lavaboya gittim. Alnım şişmiş, yanaklarım kızarmış saçlarım karışmıştı.
Bu halimle bile yakışıklıyım ehe.
Aşağı indiğim zaman Jimin hemen yanıma gelmişti. "İyi misin? Alnın şişmiş."
Mutfağa ilerlerken konuştum. "Bir aksilik oldu ama şimdi iyiyim. Yo- Bay Min kahve istiyor onu götüreceğim."
"Dikkat et."
Mutfağa gelip kapıyı kapattım. Kupa aldım ve tezgaha yerleştirip kasaları karıştırıp kahve buldum. Dolaptan süt çıkardıktan sonra kahve makinesine doldurdum ve birazda çekme suyu ekleyip olmasını bekledim. Hazır olunca kupaya doldurdum.
Tüküreceğimi beklemediniz herhalde? Bu iğrenç olurdu.
Bir tepsiye koyup yanına da çikolata alıp küçük parçalara ayırdım ve küçük bir tabağa koydum. Eh tabii bunları yaparken ben de çikolata araklamıştım.
Adama resmen merdiven altı kahve yaptım.
Tepsiyi elime alıp odasına götürdüm ve girmeden önce kapıyı çaldım. Gir komutunu aldığım zaman kapıyı açtım ve tepsiyi önündeki küçük masaya bıraktım.
Kahveye şöyle bir göz attıktan sonra konuştu. "Sen iç."
Ne gerek var aşkım yaa? "Ben size hazırladım-"
"İç."
Artist göt.
Aman ne olacak içerim zaten çok koymadım çeşme suyu. Omuz silkip mis gibi kahveyi aldım ve umursamazca bir yudum aldım.
Midem kalktı lan. İyi ki tükürmedim ya. Bir de tükürseydim şuraya kusardım.
O benim tepkilerimi izlerken bozuntuya vermeyip kupayı tepsiye geri koydum. "Memnun oldunuz mu?"
"Çikolatadan da ye."
Alayla güldüm. "Amacınız ne? Tükürceğimi falan mı beklediniz yani? Bu kadar güvenmiyorsanız beni işe almasaydınız Bay Min."
Benim burada gururum kırıldı ya. Resmen kendi tuzağıma düştüm. Aman neyse çeşme suyu tadı gelmedi.
"Çıkabilirsin."
Resmen duymazdan gelindim şuan!
Tamam Jungkook sakin ol ve sakın kahveyi üstüne dökme.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Spy/Yoonkook ✔
FanfictionJeon Jungkook, Kim Namjoon tarafından Min Yoongi'nin evine gönderilen bir ajandı. Başlangıç: 28.04.2020 Bitiş: 29.06.2020 ©dbSakura @_ecme_ ile.. #7 - yoonkook