9

1.5K 119 16
                                    

Jungkook

Jin...Tanrım onun yaptığı boku temizlemem gerek resmen.

İç çekip tabağımdaki yemeği çatalla oynamaya başladım. Eğer bir şey yapamazsam bir bomba elimde patlardı. Ama nasıl? Nasıl onu temize çıkaracağım?

"Yemiyorsan oynama."

Yoongi'nin otoriter sesini duyduğum zaman başımı kaldırıp gözlerimizi birleştirdim. Duygusuz bir şekilde tepkisizce bana bakıyordu. Sesindeki soğukluk aşağılayıcı bir melodiye sahipti. Beni amele gibi görüyor sanırım. Elimde olsa şu an onu öldürürdüm. Bir şey demeyip ayaklandım ve odama gidip koltuğa oturdum. Başımı ellerimin arasına alıp gözlerimi yumdum. Kin ve nefret ile kararan zihnim düşünmemde hiç yardımcı olmuyordu.

Sanırım Jin'in adı temize çıkması için kendi şirketimi ifşa etmeliyim. Ayaklanıp odada volta atmaya başladım, bu düşünmemde yardımcı oluyordu. Şirket hakkında büyük bir bilgi vermeli. Ama ne?

Hayır, hayır...şirketime ihanet edemem. Kendim uyduruk özellikler yazıp Jin'e atarsam benimde başım belaya girmezdi. Hem Jin'in anlayacağını da düşünmüyorum. Hemen ayaklanıp bir kağıda pilot kalemle bir şeyler yazmaya başladım.

Şimdi ise sıra Jin'de. Onun telefon numarasını bulmam gerek. Koltuğa geri oturup aşağı indim ve mutfağa gittim. Rehberin olduğu bir kitabı elime alıp sayfaları karıştırdım. Bulduğum numarayı hemen telefon yardımıyla çekip odama gittim. Aldığım numarayı rehberimde kaydedip mesaj attım.

Ben
Benim Jungkook
*fotoğraf*
Şunu Yoongi'ye atarsan seninle olan şüphesinin dineceğini düşünüyorum

Jin
Vay be
Düştüğün durumla kendi şirketine ihanet ediyorsun

Ben
Kes sesini

Ayaklanıp gerginliğimi azaltmak amacıyla duşa girdim. Tabii orada da düşüncelerime engel olamadım.

Oscar wilde güzel demiştir:
"Kimse kendi rızası olmadan aşağılanmaz"
öyle işte, o kadar doğru ki. aşağılanma fırsatını biz veririz karşı tarafa, istenince çok zeki olan biz. Mazoşistçe belki, ama sonucunda zevk alıyorsak, kontrolleri karşı tarafa verip iyice çiğnenmek istiyorsak kendi keyfimizin bileceği iş.

Aşağılanmak, salak yerine konunca en çok hissedilen duygulardan biridir. Karşı taraf istemeden yapmış bile olsa. Gerçi zamanla bünye buna alışır, aşağılandıkça kendinizi bir kademe yukarıda hissedersiniz.

Böyle hissettiren insanlar vardır... sizin için ne kadar önemli olduklarını görmeksizin, anlamaksızın midenize balyoz indirilmiş etkisi yaratan laflar ederler, davranışlarda bulunurlar.. bünye içine düştüğü bulantı hissinden kurtulmak için kendisini uzaklaştırır o insandan, lakin anlamaz o kişi yine, hiçbir şeyi anlamadığı gibi. Sonra kalkar devam eder sizi yaralamaya..."çocuk" der mesela size.. yakın bir arkadaşınızla kıyaslar sizi...

Ve ben Yoongi tarafından yeterince aşağılandım. Namjoon hyunga laf götüreceğim diye kendimi yeterince ezdirdim. Ama hayır...bu kadar yeter.

Bornozumu giyip elime aldığım havlu ile saçlarımı kuruttum gardrobumun önüne oturup onunla bakıştım. Tam bornozumu çıkarıcakken Yoongi'nin kapımı açması ile şaşırmam bir olmuştu. Omzumdan indirdiğim bornozu geri giyip ona döndüm. İyi ki bornozu komple çıkarmamış ve beni çıplak görmemişti.

Gözlerini kaçırırarak odaya girdi ve kapıyı arkasından kapattı. "Kaç saattir sana sesleniyorum nerdesin?"

Onu duymazdan geldim. "Kapı çalma bir görgü kuralıdır Bay Min. Sizi ezik gösterecek bir davranış değil. İzin verirseniz giyineceğim."

Tabii gözlerini benden alamadı öyle görünce ehehe.

Sonunda gözlerini benim irislerimle birleştirince bu sefer ben ona duygusuzca baktım. "Neyi bekliyorsunuz? Önünüzde giyinmemi mi istiyorsunuz yani?"

Gözünü devirip odadan çıkmadan önce konuştu. "İşlerin bittikten sonra yanıma gel."

Yine ne istiyor bu? Odadan çıkınca gardroptan beyaz salaş bir gömlek ve siyah bir kot pantolon giydim. Gömleği içime sokmuştum. Küpelerimi de takmayı şhmal etmemiştim. Saçlarımı kurutup taradıktan sonra kendi odamdan çıkıp onun odasına girdim. Onun aksine kapıyı çalıp gir komutunu bekledim.

Yanına gittim. "Neden beni çağırdınız?"

Oturmam için mimikleriyle koltuğu gösterince karşısındaki koltuğa oturdum. Elindeki tabletini yanına yerleştirip gözlerini benim gözlerimle birleştirdi. "Özür dilerim."

Şaşkınlıkla tek kaşımı kaldırdım. "Anlamadım?"

Omuz silkti. "Yemek yerken yaptığım şey için. Jimin sana karşı kaba davrandığımı söyledi."

"Yani siz hatanızı düşünmediniz ve başkalarının laflarıyla zoraki özür diliyorsunuz."

Şaşırarak bana bakıyordu. "Ne?"

Alayla güldüm. "Bana bunu söylemeye çalıştınız."

Hmmladı. "Yani dürüst olmak gerekirse doğru. Bana kalsa umrumda olmaz."

Kendimi göz devirmemek için zor tutuyorum. "Pekâlâ kendinizce gönlünüzü rahatlattığınıza göre gidiyorum."

Tam ayaklanacağım zaman beni laflarıyla durdurdu. "Gitme." Güldü ve kendi kendine olumsuzca kafasını salladı. "Yani otur. "

Aish...bir sal artıkta gideyim. Şu an hiç modumda değilim zaten. Sinirlenmemeye çalışarak tekrar karşısına oturdum. "Yine sizi eğlendirmemi mi istiyorsunuz?"

Masadaki içkiden bir yudum aldı. "Jin ile tanışmadığına emin misin? Bakışlarınız pek bir şüphe edici."

Alayla güldüm ve ayaklandım. "Ne saçmalıyorsunuz Bay Min bilmiyorum ama burada çok bile kaldığımı anladım."

"Sadece konu açmaya çalışıyorum." Beni gözleriyle süzdüğünü fark etmiştim. "Seninle iyi geçinmeye çalışıyorum, biraz yardımcı olamaz mısın? Bu konularda pek iyi değilim."

Bıktım bu adamdan. "Benimle iyi geçinmenize gerek yok Bay Min."

Sırıtarak saçlarını karıştırdı. "Şu an resmen çalışanımdan trip yiyorum."

Koltuğa geri oturdum. "Amacınız neyse başaramıyor gibisiniz." Benden laf almaya çalışmasından bahsediyordum.

Ayaklandı ve bardağa bir içki doldurup bana uzattı. "Beni sikik bir piç gibi görmeyi bırakıp biraz iyi anlaşmaya çalışamaz mıyız?"

Arkama yaslandım ve elindeki dolu bardağı aldım. "Öncelikle şunu söyleyeyim, siz beni kendinizden çoktan tiksindirttiniz. Şimdi de kendinizi sevdirtmeye çalışmak olağanüstü bir davranış."

Kendi koltuğuna geri oturdu. "Sosyal medya hesabını gördüm, fotoğraf çekmeyi seviyor gibisin. Manzara fotoğrafları ve renk uyumları göz alıcı."

Cidden benimle iyi geçinmeye çalışıyor. İnanamıyorum. Şaka gibi.

AGUSTD GELDİ GÖNLÜMÜN EFENDİSİ GELDİ O MV NEYDİ ALLAH AŞKINA BİN ÖLDÜM BİN DİRİLİP TEKRAR TEKRAR İZLEDİM

My Spy/Yoonkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin