My Spy/Yoonkook ✔

35

Jungkook

Yoongi ile kafeden çıkmıştık, o arabayı getirmek için otoparka gitmişken bende kafenin önünde onu bekliyordum. Ancak birinin birden ağzımı bezle kapatması ve arabaya bindirmesi ile gözlerim kararmış, uyuya dalmıştım.

~♥~

Açılan gözlerimle etrafıma bakındım. Bir yatakta uyuyordum ancak bir elim kelepçeyle bağlıydı. Odada kimse yoktu, tek başımaydım. Yatakta doğrulup etrafa bakındım. Tanıdık hiçbir şey yoktu. Bunu bana kim yaptı? Kapının açılması ile bakışlarımı oraya yönlendirdim.

Namjoon hyung?

"Ah Jungkook, uyandın mı?" Kollarını bağlayıp önümde durdu. "Her şeyi öğrendim, bana ihanet ettin."

Kelepçeyi işaret ettim."Şunu çıkarır mısın? Bileğim acıyor."

Gözlerini devirdi ve kelepçeyi çıkardı. "Akıllanana kadar buradasın, kaçmayı düşünme başaramazsın."

Kızaran bileğimi ovmaya başladım. "Ben akıllandım bile hyung, sadece bilgi için kullanıyorsun beni."

Alayla güldü. "Sen benim ajanımsın Jungkook, işin bu. Kullandığım falan yok, asıl kullanan kişi Yoongi. Seni sevmiyor bile, o gay veya biseksüel bile değil. Belliki senin kafanı iyi karıştırmış."

Kaşlarım gittikçe çatılıyordu. "Sen nerden bileceksinki sevip sevmediğini? Kanıtın bile yok."

Sinirlenmiş gibiydi. "Aptalı mı oynuyorsun? Bunu anlamak için kanıta bile gerek yok. Düşünsen anlarsın. İki üç öpüştünüz ve yalandan seni seviyorum dedi diye sevmiş mi oluyor?"

İnanma Jungkook. "Şu an sadece beni kendi tarafına geçirmeye çalışıyorsun."

Saçlarımı karıştırdı. "Hayır, ben senin hyungun olarak akıl veriyorum. Yoksa üzülen taraf sen olacaksın." Yanıma oturdu ve kızarmış bileğimi eline aldı. "Üzgünüm, uyandığında saçmalayacağını düşündüğüm için yapmak zorunda kaldım ancak sadece 1 seferlikti."

Yumuşamamalıyım. "Benden ne istiyorsun?"

Omuz silkti. "Benim tarafıma geri döneceksin eğer dönmezsen..."

Ona olan sert bakışlarımı sürdürüyordum. "Dönmezsem ne? Beni tehdit mi edeceksin?"

Güldü. "Eğer dönmezsen sen Rapunzel ben de Rapunzel'in annesi olacağım."

Yani beni buradan çıkartmayacaktı. "Demek beni eve tıkayacak kadar sevmiyorsun."

Gülmeye tam gaz devam ediyordu. "Sen benim Kookiemsin, nasıl sevmem seni?"

Offladım. "Jin nerede?"

Gülmesini durdurdu. "Jin'i ne yapacaksın? "

Yoongi beni bulur. "Çünkü burada zaman geçmeyecek gibi, en azından onunla konuşabilirim."

Kafasını olumsuz anlamda sallayarak ayağa kalktı. "Ne kadar da inatçısın."