24

1.1K 87 9
                                    

Jungkook

Şarap şişesi çoktan bitmişti ve hâlâ balkonda oturuyorduk. Kafamın iyi olmamasıyla beraber saçma saçma konuşuyordum.

“Aslında Yoongi sen çok odunsun biliyor muydun?”

“Hadi ya öyle miymişim, neden?”

“Imm neden... güzel bir soru. Ama ben cevabı unuttum.”

Bir am da soğuk rüzgarın sıratıma çarpmasıyla tısladım. “Üff bu ne soğuk be! Pişt sen de beni içeri taşı donduk burda.”

Kahkahalarının arasından konuştu. “Ben mi?”

“Evet başka biri mi var burda? Yani senden üç tane olabilir şu an ama ben zeki bir insanım ve aslında bir tanesin sen.”

Ayağa kalkıp beni kucağına alırken dalgayla konuştu. “Vay Jungkook, ne zekisin cidden sen.”

Balkondam içeri girdiğimiz de odanın sıcak olmasıyla mayışıp bacaklarımı ve kollarımı sıkılaştırıp başımı omzuna koydum.

“Imh~ çok uykum geldi~”

“Bugün burda yatmak ister misin?”

Cırladım hemen. “Tabii ki isterim! Gitmiş en rahat yatağı almışsın. Bir de soruyor musun.”

Başını geri atıp yine kahkaha attığında donup gülüşüne odaklandım. Gıcık adam gülerken bile harika görünüyor.

Yatağa oturttuğunda sorarca yüzüne baktım. “Üstündekiler değiştirmen lazım Jungkook. Geçen giymen için verdiğim pijaman takımını buraya ger koymuşsun. Onları giy tekrar istersen.”

“Olur~”

Gülüp takımı elime verip o da dolabından pijamalarını çıkartıp giyinmeye başladı. Manyak adam gözümün önünde soyunuyor!

“Sapıkk!”

“Ne?”

O şaşkınca yarı çıplak bana bakarken ben hızlıca banyosuna kaçmıştım. O görmeden üstümü değiştirip çıktım. 

Yatağa girmiş telefonuyla oynuyordu. Ben de yorganın altına girip götümü ona dönüp uyku moduna geçtim. Zaten yeterince uykum varken bir de bu yatakta daha fazla dayanamayıp uykuya daldım.

~~~

Sabah başımın ağrısıyla gözlerimi açtım. Bir süre tavanla bakıştıktan sonra dün geceki anılar zihnimi işgal ederken başımı hızla sağıma çevirdim.

Kısık gözlerle beni izliyordu ve karışmış saçları onu alırı seksi gösteriyordu. Aman Tanrım. Aman Tanrım. Aman Tanrım. 

Hiç bozuntuya vermeden yataktan çıkıp ona döndüm. “Günaydın Bay Min.”

Bir şey demesine izin vermeyip kendi odama geçip tepinmeye başladım. Acayip rezil olmuştum inanamıyorum!

Hızlı bir duş alıp üstümü giyindim; koyu mor bir bol bir gömlekle, siyah yırtık bir kot pantolonla kombinleyip gömleğin sadece önünü içime sokup hafif bir bolluk yaratıp kemerimi taktım. Ayrıca siyah ve biraz topukları olan spor ayakkabımla da tamamladım.

Hala ıslak olan saçlarımın suyunu alıp kuruttum. Küpelerimi de takıp, dudaklarıma nemlendiricimi sürmemle tamamen hazır olmuştum.

Kendi odamdan çıkıp onun odasının önüne gelip kapıyı çaldım ve içeri girdim. Hala yataktaydı ve sanki yüzü biraz fazla kızarıktı.

Yanına gidi elimle yüzüne dokundum. Siktir adam yanıyor resmen!

Üstündeki yorganı üstünden atıp kaldırmaya çalıştım. “Bay Min ateşiniz çok fazla, ılık bir duş alın.”

Mızmızlanıp yorganı üstüne çekmeye çalıştığında, yorganı alıp yataktan aşağı attım. Yookgi’yi de kolundan tutup kaldırdım.

Zaten hali yoktu bir de direnmeye çalışıyor. “Bırak beni Jungkook. Uyuyacağım.”

“Yoongi yanıyorsun. İlk bir duşa gir.”

Banyoya soktuğumda pijamalarını çıkartıp sadece bakstorla kalmadını sağladım. Küvete oturtup duş başlığını elime aldım ve suyu açıp üstüne tuttum.

Yeterli olduğunu düşünüp ayağa kaldırıp bornozunu giydirdim ve yatağına geri yatırdım. Zaten sadece vücuduna tutmuştum suyu.

Dolabından yeni bakstır, şort ve tişört çıkartıp yanına koydum. “Yoongi beni duyuyor musun?”

Gözlerini açıp bana baktığında bir tırsmadım değil. “Duyuyorum. Ayrıca bana ne zamandan beri yoongi diyorsun?”

Adam hastalıktan ölecek bana hesap soruyor. Sorusunu görmezden geldim. “Tamam o zaman sen, ben gelene kadar bunları giy. Ben de sana ilaç içebilmen için birkaç şey hazırlayıp geleceğim.”

Bir şey demeden çıkıp mutfağa yöneldim. Sıçtın Jungkook. İyileştiğinde ağzıma sıçıcak kesin.

My Spy/Yoonkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin