13

1.2K 98 12
                                    

Jungkook

Gerilmiş ve dosyayı bırakıp ayaklanmıştım. Sese dönüp aklıma gelen ilk bahaneyi söyledim. "Taehyung şu an dışarıda da o benden fotoğraflarını çekip atmamı söyledi. Sizin haberiniz var sanıyordum."

Tek kaşı kalkarak bana yaklaştı ve sinir bozucu bir şekilde parmaklarıyla çenemi tutup yüzümüzü yaklaştırdı. "Eğer yalan söylüyorsan sonun pek bir kötü olur Jungkook."

Elini çekip hızlı adımlarıyla odadan çıktı. Bense telaşla dosyayı yerine koyup fotoğrafları Namjoon'a attım. Yoongi'nin peşinden gittiğimde paltosunu hızlıca giyip evden çıkmıştı. Kulağında ise telefon vardı. Sanırım Taehyung'u aradı.

Siktir sıçtım. Büyük sıçtım, ağır fena, acayip, sıçtım.

Taehyung'a sorduğunda hayır diyecekti ve kovulacaktım.

Yoongi

Hızlıca evden çıktım ve Taehyung'u aradım.

"Alo hyung? "

"Neredesin?"

"Kafedeyim neden sordun? Bir şey mi oldu?"

"Evet bir şey oldu. Bana konum at."

Telefonu kapatıp arabaya bindim ve konum yardımıyla hızlıca gidebildim. Kafeden girdiğim zaman gördüğüm şey ile donmuştum.

Taehyungun arka çaprazında Namjoon oturuyordu.

Taehyung benim düşmanlarımla mı çalışıyordu?

Bakın;

Jungkook'un Namjoon tarafından geldiğini anlamam kısa sürmemişti. Tıpkı Jin'i Namjoon'a gönderdiğim gibi. Ancak neden kovmadığımı sorarsanız, onu Namjoon'un değil kendi ajanım olmasını sağlayacaktım. Bundan onun haberi bile olmayacaktı. Yani onu ben kullanacaktım.

Şu ana kadar yaptığı -tabletteki gereksiz bilgileri çekmek gibi- her şeyden haberim vardı. Beni hafife almakla hata ettiler.

Ancak...Taehyung...

Anlamıyorum. Namjoon ile aynı kafede olmaları tesadüf mü? Hem ikiside tek. Namjoon kitap okuyor, Taehyung ise tabletten baktığı şey ile beraber kahvesini yudumluyordu.

Taehyung'a bile mi güvenmemem lazım? O benim kardeşimdi ihanet etmiş olamazdı. Ama...off cidden kafam çok karıştı.

Kafeye girmeden geri çıktım. Ona soramazdım. Eğer sorarsam Taehyung ifşa olduğunu anlayıp Jungkook'a haber verecekti. Ve sonuç olarak ben sarpa saracaktım. Arabama binip eve sürdüm. Çalan telefon ile Taehyung'un aradığını anlamıştım. Açıp hoparlöre aldım.

"Hyung neredesin?"

"Acil bir işim çıktı. Zaten önemli değildi boşver Taehyung."

"Bir şey olduğunu söylemiştin."

"Önemli değil dedim ya."

"İyi peki. Evde görüşürüz."

Telefonu kapatıp düşüncelerime daldım. Anladığım şuydu, Taehyung, Jungkook'un attığı mesajları Namjoon'a gösterecekti.

Jungkook

İçeri kasvetle giren Yoongi ile tırsmıştım. Merdivenlerden hızla çıkarken bana seslendi. "Kahve yapıp odama getir. "

Mutfağa gidip kahvesini yaptım ve odasına götürdüm. Bana sinirli gözlerle bakarken soramadan edememiştim. "Bay Min sorun ne? Neden bana öyle bakıyorsunuz? "

My Spy/Yoonkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin