37

1K 86 4
                                    

Yoongi

Jin'in attığı konuma hızlı bir şekilde gittim, şu an Jungkook arka bahçede olmalıydı. Arabadan inip adımlarımı oraya yönlendirdim. Üstündeki şişme pembe mont gülmeme neden olmuştu. Kesin Jin'in montuydu bu. Beni görünce gülümsemiş ve kollarını bana sarmıştı.

Bende sıkıca ona sarılıp bakışlarımı bizi izleyen Jin'e çevirdim. "Namjoon?"

Rahat bir şekilde omuz silkti. "Namjoon'u ben hallederim."

Tam o sırada ana karakterimiz yanımıza gelmişti. "Neler oluyor Jin?"

Jungkook'un kolunu tutup yanına çekeceği zaman izin vermeyip ondan önce davranmıştım. "Ne kadar saçma ve gereksiz bir ataktı bu Namjoon. Beni hayal kırıklığına uğrattın."

Beni duymazdan gelerek Jin'e döndü. "Seninle sonra hesaplaşacağız."

Jin alayla güldü. "Hesaplaşmak? Pardon da nereye kadar böyle çocukluk yapmaya devam edeceksiniz?"

"Sen ne-"

"Namjoon, bıktım. Senelerdir süren atışmanızdan bıktım."

Jungkook bana sardığı kollarını daha da sıkılaştırıp ona bakmamı sağladı. Üstündeki pudra pembesi mont ve karamel rengi saçlarıyla çocuk gibi duruyordu. Cidden çok sevimli. "Eve gidelim."

Saçlarını karıştırıp tartışan ikiliye döndüm. "Hadi görüşürüz."

Beni duymadıkları zaman omuz silkip Jungkook'la beraber arabama bindik. Ellerini birbirine sürtüyordu. "Burası çok soğukmuş."

Tatlılığına güldüm ve pembe dudaklarına bir öpücük bıraktım. "Burası da soğukmuş, klimayı açayım en iyisi."

~♥~

Kısa süren yolculuğumuzdan sonra sonunda eve gelebilmiştik. Jungkook arabadaki sıcaklıktan dolayı biraz mayışmış ve uyuya kalmıştı. Onu kucağıma alıp arabadan çıkardım. Evin bahçesine giriş yaptıktan sonra kapıyı çaldım ve açılmasını bekledim.

Açan kişi Jimin olmuştu. "Sonunda geldiniz."

İçeri girip odama adımladım. Kucağımdaki Jungkook'u yatağıma yatırıp bende kendimi yanına attım. Ancak biraz sert atmış olmalıyımki gözleri aralanmıştı. Doğruldu ve ona büyük gelen montu çıkardı. Sonra tekrar yanıma uzanıp tıpkı bir bebek gibi kıvrılıp koynuma girdi.

Her şey iyi gidiyordu. Taa ki bileğindeki kızarıklığı görene kadar. Hemen bileğini kavrayıp baş parmağımla okşamaya başladım. "Bileğine ne oldu?"

"Bir şey olmadı-"

"Jungkook." Onu uyardığım için cevap vermek yerine gözlerini kaçırmaya başlamıştı. "Namjoon bir şey mi yaptı?"

"Hyung kaçmamam için bileğimi kelepçeyle-"

Alayla "hah" sesi çıkarmış ve kaşlarımı çatmıştım. "Bir de kelepçe öyle mi?"

İç çekti ve bana bıkkınlıkla baktı. "Canımı acıtmak istememişti, Namjoon hyungla didişmeyi bırakın Yoongi."

My Spy/Yoonkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin