My Spy/Yoonkook ✔

18

Jungkook

Ters bir cevap vermediğinde rahatladım. "Rica ederim. Neyse ben çıkıyım siz dinlenin biraz."

Arkamı dönmüş kapıya gidecekken bileğimden tuttu ve yanına çekip uzandırdı. Böyle bir şeyi beklemediğim için şaşkınca ona baktım.

"Sen de biraz kestirsen iyi olur. Ofiste rahat değil gibiydin."

Uyurken bana mı bakmıştı? "Ah şey, ben kendi odamda uyusam daha iyi, sizi rahatsız etmeyim."

Kalkacakken yine bileğimden tuttu ve tekrar yatmamı sağladı. "Bugün doğum günüm."

Başımı çevirdim ve tek kaşımı kaldırarak sordum. "Yani?"

"Yani doğum günü çocuğu olarak yanımda yatmanı istiyorum."

Bıkkınlıkla nefes verdim. Her ne kadar ısrar edip gitmeye çalışsam da izin vermeyecekti. Ayrıca pekte gitme taraftarı değilim açıkcası, en rahat yatak onunkiyken bu fırsatı kaçıramam.

"Peki nasıl isterseniz."

Zafer gülümsemesini sunup dolabına yöneldi. Eline açık bebek mavisi saten bir gecelik alıp bana doğru attı. Şaşkınca kucağımdaki pijamaya bakarken konuştu.

"Yatağıma, dışarıda gezdiğin kıyafetlerle giremezsin."

Gözümü devirip ona baktım. O da bana verdiği geceliğinin siyahını giyiyordu. Utanıp bakışlarımı ondan çektim ve arkamı ona dönüp üstümü çıkarttım.

Tam da o sırada kapı açılmıştı. Siktir! Taehyung, Yoongi'nin üstü benim de altım çıplakken odaya dalmıştı ve gözlerini kocaman açıp bir şeyler kem küm edip geri çıkmıştı.

Hızlıca giyinip ona baktım. Arkamdan beni süzüyordu. "Çok ayıp oldu ve yanlış anladı. Sabaha açıklayın lütfen."

Son sözümü de diyip yatağa girdim ve ona sırtımı döndüm. Kısa bir kahkaha atıp, ışığı kapattı ve yatağın diğer tarafına uzandı.

Ay bir sıcak bastı bir an da. Üstümdeki ince yorganı yana atıp biraz serinlemeye çalıştım. Yerinde bana doğru döndü. Karanlığa alışmaya başlayan gözlerimle anladığım kadarıyla yüzümü inceliyordu.

Geri üstümü örterken konuştum ama yanaklarımdaki sıcaklı bir türlü azalmıyordu. "Ne oldu?"

"Hiç sadece yatağıma da ilk defa birini yatırıyorum, bir garip geldi."

Şaşkınca gözlerimi açıp ona döndüm. "Nasıl ya, cidden mi?"

"Evet neden bu kadar şaşırdın?"

Ayy yine bir heyecan bastı. Nasıl şaşırmayım ya koskoca şirket sahibi, yakışıklı, zengin ve genç... yani altına onlarca kadın girmiştir diye düşünüyorum.

"Bakir misin?"

Şaşkınca güldü. "Ne?"

Dediğimi yeni fark edip onu tekrarladım. "Ne?"

Hala gülmeye devam ediyordu. "Sen az önce, daha önceden hiç sevişip sevişmediğimi mi sordun?"

Gözlerimi daha açıp iyicene panikledim. Tanrım! Çok utanıyorum. "Ah şey ben uyudum."

Hızla gözlerimi kapayıp nefesimi düzene sokmaya çalıştım. "Aman Tanrım, Jungkook çok tatlısın."

Söylediği iltifatla kalp atışım daha da hızlanırken yorgunluğum çoktan gün yüzüne çıkıp, uykuya dalmamı sağladı.

~♥~

Sabah fazla sıcak olmasıyla uyandım ama gözlerimi açmamıştım. Her nefes verdiğim de geri bana çarpmasıyla, vücuduma sıkı bir şekilde sarılı olan kollardan ve erkeksi kokuyla Yoongi'yle sarmaş dolaş olduğumu ve yüzümün de boynuna gömülü olduğunu fark ettim.

Sırtımdaki elini saçıma çıkartıp biraz okşadıktan sonra tekrar eski yerine koydu. Diğer eliyle de belimi okşuyordu. Gece çok rahat uyumuş ve uykumu almış olmama rağmen hareketleriyle tekrar mayışmıştım.

Ay bir dakika ne oluyor şu an ya? Küçük bir boğaz temizlemeyle uyandığımı belli edip, ardından çok rahat olduğum yerden, kalktım.

Kaşlarını çatmış ve yattığı yerde dikleşerek bana baktı. "Ne oldu?"

Bozuntuya vermeyip açıklamamı yaptım. "İlk olarak günaydın Bay Min, patronum olduğunuzdan dolayı dünkü isteğiniz üzere yanınızda uyudum ama fazla yakınlaşmışız. Bu pek etik değil."

Alayla güldü. Gülünecek ne vardı amına koyayım? Sinirlendim. "Sence bu benim umrumda mı?"

Gözlerimi devirip sakinleşmeye çalıştım. "İzninizle üstümü değiştireceğim. Bunları yıkayıp dolabınıza yerleştiririm."

Elimle üstümdekileri gösterdiğimde baştan aşağı süzüp burun kıvırdı. Hah! Yine neyden huysuzlandı acaba.

"Bana büyük geliyor, istemiyorum senin olsun."

"Peki."

Arkamı dönüp odadan çıktım. Pijamaları tabii ki yıkayıp ütüleyerek dolabına geri koyacaktım. Buraya gelme amacımdan sapmaya başlamıştım ve Namjoon bundan hiç memnun değildi. Bir an önce kendime gelip güzel bir koz bulmam gerek.