My Spy/Yoonkook ✔

14

Jungkook

Eliyle alnını ovarak sakinleşmeye çalıştı. Umarım öğrenmemiştir. Çünkü hala bilmezlikten gelmeye devam ediyorum ve eğer öğrenmişse daha çok boka batıyorum demektir. 

“Jungkook kes sesini ve çık dışarı.”

“Ne oldu birden anlamadım. Neye sinirlendiniz?”

Elini yumruk yapıp yanına koydu. Şu an acayip sinirli duruyordu ve hatta burnundan soluyordu bile diyebilirim. Gözlerini kapatıp konuştu. “Sana kes sesini ve dışarı çık dedim.”

“Bay Min sinirinizi benden çıkarmayın lütfen. İstemeden bir hata mı yaptım?”

Öfkeyle ayağa kalkıp bağırdı. “Şu sikik, lanet çeneni kapa artık!”

Bir an da bağırmasıyla korkudan yerimde sıçradım. İstemsiz gözlerimin dolmasıyla başımı eğdim. Eğmemle beraber bir yaş düştü.

Bıkkınlıkla nefes verdi. “Tamam ağlama.”

Sesi daha sakin çıkıyordu. Bir yaş daha düşmesiyle, elini çeneme atıp yüzlerimizi hizaladı. Duygu sömürüsü yapmam işe yaramıştı çünkü şu an gözlerinden sinir ve öfke yerine; pişmanlık ve anlayamadığım bir duygu görünüyordu.

“Üzgünüm fazla ileri gittim. Ağlama artık hadi.”

Eliyle yanağımı okşayıp ağlamamı durdurmaya çalışıyordu. Ben de kendimi toparlayıp normal halime döndüm. Fazla yakın olduğumuzu fark ettim ama çok geçti.

Yüzünü yaklaştırıp dudak kenarımdan öpüp geri çekildi. Gözlerimi büyütüp bir adım geri çekildim. Tanrı aşkına ne bu öpmeler falan? Tamam anladık sen bir şey hissetmiyorsun da belki ben hissedeceğim?

“B-ben gidiyim artık.”

Buruk bir gülümsemeyle başıyla onayladı. Neden öyle gülümsedi bilmiyorum ama pekte umrumda değildi açıkcası.

Tepsiyi mutfağa bırakıp odama geçtim. Üstüm değiştirdikten sonra yatağıma girdim. Ahh şu rahatlık. Kapım çalınıp açıldığında başımı kaldırıp gelene baktım.

Jimin kafasını uzatmış odada nerede olduğuma bakıyordu. Neden geldi ki?

“Burdayım Jimin-ah, içeri gelsene.”

Gülümseyip, tamamen içeri girdi ve yatakta karşıma oturdu. Lütfen Yoongi veya Taehyung’la ilgili bir şey olmasın.

Sanki odada başka biri varmış gibi sesini alçaltıp konuştu. “Yarın, Yoongi hyungun doğum günü.”

Al işte. Ya bana ne ya kutlayın kendi aile aranızda. Çalışanım ben. O benim aksime çok heyecanlı ve kıpır kıpırdı.

“Galiba benden bir şey isteyeceksin doğum günü için?”

Parıldayan gözleriyle hızla başını salladı. “Evet, evet. Hani sizin aranızda bir şey var gibi ya-“

“Yok öyle bir şey Jimin, nereden çıkartıyorsun?”

“Hadi hadi yeme beni. Farkındayız Taehyung’la aranızdaki etkileşimden.”

Gözümü devirdim. “Yok öyle bir şey ama sözüne devam et.”

“Heh dinle beni şimdi.”

Yoongi’nin doğum günü için yapacağımız sürprizi hevesle anlatmaya başladı. Bizi bir çift gibi gördüğü için pastayı falan benim taşımamı istiyordu. Püfft.