Jungkook
O kısa konuşmamızdan sonra ikinizde uyuya kalmıştık. Jimin’in gelip akşam yemeği için uyandırmasıyla kendimize gelip aşağı indik. Yerlerimize geçtiğimizde yemeklere yumulmuştuk.
“Ee hyung, düğün ne zaman?”
Jimin’in patavatsızca sorduğu soruyla ben de merakla Yoongi’ye baktığımda öksürük krizine girmesiyle gözümü devirip önümdeki suyu uzattım.
“Ee Yoongi, Jimin’i cevaplamayacak mısın?”
Şaşkınca başını kaldırıp bana baktığında gülüp omuz silktim. Çok tatlıydı bu halleri. Yemeği bitirdiğimizde salona geçip oturduk.
Jimin,Taehyung’u da çekiştirerek mutfağa götürüp patlamış mısır yapmaya zorlarken ben de Yoongi’nin bacak arasına uzanmış, sırtımı da göğsüne yaslamış keyif çatıyordum.
O da elindeki belgeyi incelerken saçımı okşuyordu. Arada da küçük kelebekler bırakıyordu. Evet, doğru duydunuz. Benimle vakit geçirmek yerine çalışıyordu o!
Offlayıp oturur pozisyona geldim. Sorarca baktığında açıkladım. “Ya bırak belgeleri ya! Benimle ilgilen.”
Sırnaşık bir şekilde kollarımı boynuna sarıp yüzlerimizi yakınlaştırdım. Sırıtıp elindeki kağıt parçalarını yere bırakıp, bir eliyle belimden tutup kucağında rahat bir pozisyon almamı sağlarken diğer eliyle de yanağımı okşuyordu.
Duygu dolu bakışmamız devam ederken telefonunun çalmasıyla bakışları yanda titreşen cihaza kaydı.
“Ya Yoongi bana baksana! Bırak çalsın boşver.”
Odağı yine ben olduğumda belimden tutup koltuğa oturmamı sağladı. “Bebeğim buna bakmam gerek. Ama telafi edeceğim tamam mı?”
Bir şey demeden somurtarak ona bakmaya devam ederken elini yanağıma koyup dudaklarıma kısa bir öpücük bırakıp tekrar baktı.
“Off tamam. Çabuk ol ama.”
“Tamam meleğim, geleceğim hemen.”
Alnımdan öpüp ayaklandı ve telefonuyla beraber arka bahçeye çıktı. Ayy keşke arayana baksaydım. Merak ettim şimdi.
Yoongi
Bahçeye çıktığımda çağrıyı kabul edip telefonu kulağıma yasladım.
“Direkt konuya gireceğim, Namjoon.”
“Evet ben de uzatmamanı isteyecektim. Çünkü benim de söylemek istediğim bir şey var.”
“Tamam söylüyorum. Aramızda ki şu saçma rekabet bitsin. Birbirimizin arkasından iş çevirip duruyoruz ve bir boka yaramıyor.”
“Aslında ben de bu konuyu konuşmak istiyordum. Aynı şeyi düşünüyorum ve sana bir teklifim var. Yarın öğle yemeğini beraber yiyelim. Orada daha rahat konuşuruz. Kabul mü?”
“Tamam bana uyar. Yarın görüşürüz o zaman.”
“Görüşürüz, Yoongi.”
Telefonu kapatıp içer geri girdiğimde Jungkook’un meraklı bakışlarına gülmeden edemedim. Yanına vardığımda onu kucağıma alıp odaya çıkarken sordu. “Kiminle konuştun?”
İçeri girdim ve arkamızdan kapıyı kapatıp banyoya adımladım. “İş yerinden biri. Yarın öğlen buluşalım dedi. Neyse hadi dişlerimizi fırçalayıp yatalım güzelim.”
Burnunun ucunu öpüp kucağımdan indirdiğimde kıkırdayıp fırçasını eline aldıktan sonra fırçalamaya başladı. Bende onu tekrar ederken ikimiz de işimizi bitirdiğimizde banyodan çıkıp yatağa girdik.
Beline sarılıp kendime çektiğimde bir an şaşırıp sonradan göğsüme sindi. Çenesinden tutup bana bakmasını sağladığımda dudaklarından bir öpücük çalıp tekrar sıkıca sarılıp çenemi başına yasladım.
“İyi geceler öpücüğünü de aldığıma göre uyumaya hazırım.”
diğer bölüm final...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Spy/Yoonkook ✔
FanfictionJeon Jungkook, Kim Namjoon tarafından Min Yoongi'nin evine gönderilen bir ajandı. Başlangıç: 28.04.2020 Bitiş: 29.06.2020 ©dbSakura @_ecme_ ile.. #7 - yoonkook