#18: ❝ Mucize ❞

1.3K 122 107
                                    

Yorum yapmayı unutmayın!

Keyifli okumalar. 💜💫

-18.Bölüm-

Namjoon, bir aydır yoğun bakımda bilinçsiz bir şekilde uyuyordu. Koca bir karanlığa hapsolmuştu. Etrafını çevreleyen tüm bu karanlıkta son birkaç gündür, hareketsiz bedenine rağmen bilinci açık bir durumdaydı. Etrafındaki sesleri duyuyor fakat tepki vermeye çabaladığı anda güçsüz düşüyordu, yeniden karanlığa hapsoluyordu.

Bu şekilde hareketsiz kalmak Namjoon'u korkutuyordu, korkusu ancak kulağına dolan seslerle yatışıyordu. Yalnız olmadığını ancak böyle anlayabiliyordu. Hemşirelerin, doktorların sesini duymak onu karanlığın içinde sakinleştiriyor olsa da bu seferki duydukları sakinleştirmekten çok korkutmuştu.

"Daha çok genç," demişti doktor. "Bu şekilde olması çok üzücü."

Namjoon, doktorun dediklerinden hiçbir şey anlamamıştı, üzücü olan neydi?

"Hocam, ilaçları vereli günler oldu, kalbinin kaldırmayacağını söylemiştiniz ama hasta hala yaşıyor ve hiçbir ters tepki göstermedi, ben hastanın uyanacağını düşünüyorum."

"Hasta, ilaca beklediğimiz tepkiyi göstermemiş olsa da vücudu artık fazla güçsüz durumda, tekrar hayata dönmesi için bir mucize olması gerekir."

Ben yaşıyorum, dediğiniz mucize gerçekleşti ben hala hayattayım, uyanacağım diye bağırmak istedi Namjoon ama hapsolduğu karanlık izin vermiyordu. Gözlerini açmaya çabaladığında tekrar güçsüz düşmüştü, karanlık bedenini hapsettiği gibi bilincini de tekrar hapsetmişti.

Kulağına uğultular dolarken bilincini tekrar kazanmıştı Namjoon. Ne kadar zaman geçmişti bilmiyordu, bilincini tekrar kazanmış olsa da hala karanlıktan kurtulamamıştı. Kulağına dolan uğultular netleşirken, ellerinin arasındaki sıcaklığı da hissetmişti.

Elinin üzerine damlayla kaşlarını çatmak istedi Namjoon. Ağlayan kimdi?

"Özür dilerim, oğlum."

Anne?

"Özür dilerim her şey için. Senin için iyi bir anne olamadım."

Gözlerini açmayı denedi Namjoon, yine başarılı olamamıştı.

Anne, lütfen özür dileme. Ben size kızgın değilim, hiçbir zaman olmadım.

"Bizden nefret ediyorsun değil mi?"

Nefret etmek mi? Anne sizden nasıl nefret edebilirim ki? Sizi sevmekten bir an bile vazgeçmedim.

"Seni yıllarca yalnız bıraktık, Namjoon. Affedebilecek misin bizi?"

Ben size hiç kızgın olmadım anne, hem şimdi yanımdasın ya, bunların hiçbiri önemli değil.

"Bayan Kim, dışarı çıkmanız gerekiyor"

Lütfen, anne gitme. Burası fazla karanlık, bırakma beni.

Namjoon, önce elinin üzerinde sonra yüzünde annesinin dudaklarını hissetti. "Lütfen uyan Joon."

Anne, gitme. Lütfen.

Namjoon, o an ilk defa vücuduna söz geçirebilmişti. Göz kapaklarını açmayı başaramasa da gözlerinden usulca yaşlar akıtmayı başarmıştı.

Hemşire bunu fark etmişti. "Namjoon, beni duyabiliyor musun? Kim Namjoon?"

Kendine seslenen hemşireye yanıtlamak istiyordu, karanlığı izin vermiyordu. Ne zaman karanlıkla savaşsa yenik düşüyordu. Bir kez daha yenilmiş, bilincini tekrar karanlığa teslim etmişti.

The Last Scene | Namjin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin