Bu bölümü bu kadar erken yayınlamayı planlamıyordum ama diğer bölümde o kadar ağladınız ki kıyamadım size. Erkenden paylaşayım dedim.
İyi okumalar. 💜
Medya; benim oğlanlar 😻
.
.Özel, Alternatif 32. Bölüm. "Yeni Bir Başlangıç"
Namjoon, yine Seokjin'in odasında, yanı başındaydı. Seokjin'in durumu iyiye gittiği söyleniyordu ama Seokjin, günlerdir gözlerini açmıyordu. Namjoon, umutsuzca onun gözlerini açmasını beklediği bu zaman diliminin Seokjin'e yaşattıklarını anlaması için Tanrı'nın yaşattığını düşünüyordu.
Yine bir dejavunun içindeydiler.
"Bir saat sonra yeni bir tedaviye başlıyorum. Bu hastalıktan kurtulmak için, diğer aldığım ilaçların dozlarından çok daha yüksek bir dozda ilaç alacağım."
Namjoon, parmağını Seokjin'in parmakları üzerinde gezdirirken gülümsedi. Gülümsemesi mutluluktan uzaktı.
"İlk başta senin uyanmanı beklemek istedim, bencillik biliyorum ama sensiz bir tedaviyi düşünmek çok zor. Yanımda oluşuna o kadar alıştım ki sensizlik çok zor geliyor bana."
"Ama seni bekleyişim hastalığımın ilerlemesini durdurmuyor, vücudumu ele geçiren bu hastalığın yeni bir güne uyanmama izin vermeme ihtimali var. Ben, seni bırakmaktan bu kadar korkarken daha fazla vakit kaybetmek istemedim. O yüzden tedavinin başlamasını hemen istedim. Bana söylenense bu kadar güçsüzken verilen ilaca dayanamama ihtimalinin çok yüksek olduğuydu. Vücudum, beni yarı yolda bırakabilirmiş. Ben pes etmeyi aklımdan tamamen çıkarmışken vücudumun pes edebileceği ihtimalini duymak o kadar zor ki. Bu gerçek, tüm çabalarım boşa çıkacakmış gibi hissettiriyor."
"Ama birkaç gündür vücudumun savaşacak kadar güç toplaması için ilaç takviyesi veriyorlar," Namjoon, histerik bir şekilde güldü. "Bir bakıma ölmemem için tedbir alıyorlar."
Namjoon, daha fazla hiçbir şey yokmuş gibi konuşamadı. Direndiği gözyaşları akmaya başladı.
"Korkuyorum," diye fısıldadı. "Her zamankinden daha güçlüyüm ama korkuyorum. Keşke yanımda olsan hyung. Buna çok ihtiyacım var."
Dudaklarından hıçkırık kaçarken konuşmaya devam etti. "Küçük savaşçın bu sefer yalnız ve çok korkuyor ama o pes etmenin ona göre olmadığını anladı. Düştüğü yerden kalktı ve yeniden savaşmaya başladı."
"Ama hyung olur da... Olur da seni göremezsem, olur da bu savaşta yenilirsem sana o acıyı yaşatmamak için son anıma kadar savaştığımı hatırla, olur mu?"
Namjoon, ayağa kalkıp Seokjin'in yüzüne eğildi. "Vazgeçmek artık aklımın ucundan bile geçmiyor. Ne olursa olsun gücümün sonuna kadar savaşacağım. Dudaklarını Seokjin'in alnına bastırdı. "Seni seviyorum."
Namjoon, Seokjin'in odasından kendisi odasına geçtiğinde saatin gelmesini beklemeye başladı. Yalnız değildi. Bangtan üyeleri, kendi ailesi ve Seokjin'in anne ve babası vardı. Namjoon, onlara Seokjin'i yalnız bırakmamalarını söylemişti ama onlardan 'sen de bizim oğlumuzsun seni de yalnız bırakmak istemiyoruz' cevabını almıştı. Bu cevap onu mutlu etmişti. Geç de olsa Seokjin'in ailesi tarafından kabul görmüştü.
Geçen dakikalardan sonra doktoruyla birlikte hemşiresi odasına girmişti. Doktoru prosedür gereği uzun uzun konuşma yapıyordu fakat Namjoon kalbinin sesinden bunu duyamıyordu. Kendinde yeniden savaşacak gücü bulmuş olsa da hala korkuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Last Scene | Namjin ✓
Fanfic[ ANGST & Happy Ending ] Kim Namjoon'un tek çaresi; yaşaması için güç kaynağı olan kardeşlerini, gerçekten yaşamak için yarı yolda bırakmaktı. 30.03.2020 // 31.08.2020