Buraya başlama tarihinizi ve saatinizi bırakın. 🎈💜
YENİ BAŞLAYANLAR İÇİN UYARI;
Kurgu fazlasıyla angst içermektedir. Eğer etkileniyorsanız okumamanızı tavsiye ederim.YENİDEN OKUMAYA GELENLER
LÜTFEN YORUMLARA SPOİLER YAZMAYIN.Sizi seviyorum, iyi okumalar 💜
.
.-1.Bölüm-
"Bunları nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum."
Namjoon, pencereye vuran yağmuru izlemek yerine doktora döndü. Kısa bakışmaları sonrası doktor, boğazını temizledi, Namjoon'un hayatını çıkmaza sürükleyen kelimeleri ortaya döktü. "Geçen haftaki sonuçlarla, elimdeki sonuçların aynı."
Namjoon, kalbinin ağrıdığını hissederken sertçe yutkundu. Hissediyordu, hayatı bir çıkmaza sürükleniyordu.
Doktor, Namjoon'un değişen yüz ifadesini gördüğünde durakladı ama yine de devam etmek zorundaydı. "Namjoon, yanılmayı çok istesek de maalesef beyninde büyüyen bir kitle var."
Namjoon'un gerginlikle salladığı bacağı durmuş bedeni buz kesmişti. Boğazına yerleşen yumruyu yok etmek için defalarca yutkundu fakat çabaları yetersiz kaldı. Ne o koca yumru ne de kalbinde hissettiği ağrı geçiyordu.
Tek bir cümle Namjoon'un mahvolmasına yetmişti. İyisin, yanılmışız cevabına o kadar muhtaçtı ki şimdi gerçekleri kabullenmekte zorlanıyordu.
Karşı taraf ondan bir cevap beklerken dudakları defalarca açılıp kapandı ama konuşmayı başaramadı, kelimeler bugün ondan yana değildi. Pes edip dudaklarını birbirine bastırdı Namjoon. Vücut dili zaten her şeyi anlatıyordu.
Gözlerini kaçırıp kafasını yere eğdiğinde büyük bir gök gürültüsü duyuldu. Gök gürültüsü, o anda kalbindeki çığlıkların sesi olmuştu.
"Namjoon, acilen ameliyata alınman lazım," Namjoon, sadece kafasını salladı, hala kelimeleri bir araya getiremiyordu.
"Ama," deyip sustu doktor.
"Ama," diye sordu Namjoon'un menajeri.
"Bu ameliyatı yapacak doktora sahip değiliz."
"Ne olacak peki?"
Namjoon, o anda cevabı duymak istemedi. Ayağa kalkıp odadan çıktı. Ortada duran koca gerçeği kabullenememişken sonuçlarını kabullenmesini bekliyorlardı. Namjoon bu kadar güçlü değildi.
Hastane kapısından açık alana çıktığında yeniden duyduğu gök gürültüsüyle aniden yerinde durdu. Buraya gelirken hafif yağan yağmur, şimdi bir fırtınaya dönüşmüştü. Namjoon, gülümsedi. O anda yüzüne çarpan yağmur damlalarını, soğuk rüzgârı umursamıyordu. "Tüm umutlarım gibi," diye fısıldadı, kara bulutlarla kaplı göğe bakarken.
Hastaneye gelirken tutunduğu küçük umutlar şimdi yok olmuştu. Kalbi nefret ettiği çaresizlikle dolmuştu. Gözleri kapanırken yağmur damlaları haricinde çenesine doğru bir sıcaklığın yol aldığında hissetti, o anda tekrar gülümsedi Namjoon. Hastane bahçesinde ortasında öylece durmuşken yağmur çaresizliğini, tüm acısını gizliyordu. Kimse çaresizce ağladığını görmüyordu.
"Namjoon..." dedi nefes nefese menajer. Kolundan tutup yağmurun gelmediği kısma çekti. "Ne yapıyorsun sen? Şu haline bak, sırılsıklam olmuşsun."
"Hyung," dedi Namjoon. Saçları arasından süzülen yağmur damlalarıyla, gözlerinden akan yaşlar birbirine karışmışken ağladığı belli oluyor muydu, bilmiyordu ama birinin ona yardım eli uzatmasını istiyordu. Bu kalbindeki çaresizlikle daha fazla baş edemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Last Scene | Namjin ✓
Fanfic[ ANGST & Happy Ending ] Kim Namjoon'un tek çaresi; yaşaması için güç kaynağı olan kardeşlerini, gerçekten yaşamak için yarı yolda bırakmaktı. 30.03.2020 // 31.08.2020