#20: ❝ Ay Işığı ❞

1.3K 112 133
                                    

Yorum yapmayı unutmayınız. Hepinize keyifli okumalar. 💜💫



-20.Bölüm-

Namjoon, eğik başını kaldırıp, kendisine dolu gözlerle bakan ailesine gülümsedi. Gitmekten bahsetmişlerdi, yine terk ediyorlardı. Namjoon için bu, artık sorun değildi; bu acıya alışmıştı. Terk edilmek, yok sayılmak artık canını acıtmıyordu.

"Sorun değil, anne. Seoul'e dönebilirsiniz." Sözlerindeki kararlılığa karşın sesi titremişti Namjoon'un. Acıya düşündüğü kadar alışık değildi.

"Namjoon, seni bırakmak istemiyorum."

"Anne," dedi Namjoon, annesinin elini tutup. Namjoon'un yüzünde, içindeki acıya rağmen bir gülümseme vardı. "Burada kalmanız ya da Seoul'e dönmeniz bir şey değiştirmeyecek."

"Joon yapma, bizi kendinden uzaklaştırma."

Namjoon, annesinin sözüyle yutkundu. Yaptığı şey bu muydu, gerçekten onları kendinden mi uzaklaştırıyordu?

Oda içinde kendilerini pür dikkat dinleyen üyelere baktı Namjoon. "Bizi biraz yalnız bırakabilir misiniz?"

Üyeler, odadan çıktığında odada ailesiyle tek kalmıştı Namjoon. Onlara bakıp daha içten gülümsedi, artık kalplerindeki kırgınlıkları konuşma zamanı gelmişti. "Size kırgın olduğumu, sizi affetmediğimi düşünüyorsunuz ama yemin ederim, size karşı tek bir kırgınlığım yok. Sadece beni bu halde görmenizi istemiyorum."

"Joon..."

"Anne lütfen, beni bu şekilde görmüş olmanız yeterince üzüyor zaten. Daha kötü hallerim olacak, ben bu hallerimi görmenizi istemiyorum."

"Ne olursa olsun, seni bırakmak istemiyorum abi," dedi Namjoon'un kız kardeşi.

"Biliyorum, beni bırakmak istemiyorsunuz ama burada kalmanız da bir şeyi değiştirmeyecek. Siz burada olsanız da olmasanız da benim tedavi sürecim aynı olacak. Hem anne sizin işiniz, Geong Min'in de okulu var. Benim için bunlardan vazgeçmenizi istemiyorum, lütfen dönün Seoul'e."

"Abi..."

"Geong Min, çok değil kısa bir süre bu tedavi bitecek ve ben de döneceğim Seoul'e. Sağlığıma tekrar kavuştuğumda daha çok vakit geçireceğiz. Lütfen şimdi sözlerimi dinle."

Namjoon'un babası ıslanan gözlerini kuruladı. Yatağın diğer kenarına oturup oğluna sarıldı. "Seninle gurur duyuyorum Namjoon, sadece şimdi değil hep gurur duydum."

Namjoon, hissettiği huzurla gözlerini kapadı. Yıllar sonra tekrar babasının kollarındaydı, içlerinde kırgınlık olmadan saf sevgiyle birbirlerini kucaklıyorlardı. "Biliyorum baba, bundan bir an bile şüphe etmedim."

Namjoon, ne kadar kırgın olmadığını söylese de ailesi biliyordu, kalbinin bir yerlerinde hala kırgınlık vardı ve bu hale kendi elleriyle getirdikleri için ailesi kendilerini affedemiyordu. O yüzden Namjoon'un kendilerinden istediklerini yaptılar.

"Tamam," dedi annesi. "İstediğin gibi Seoul'e döneceğiz."

Geong Min, ne kadar itiraz etmiş olsa da her iki tarafta ortak kararı vermişti: Kim ailesi Seoul'e dönüyordu.

***

Namjoon, ailesinin Seoul'e dönüşüyle birlikte istemediği bir hüznün içinde girmişti. Gitmelerini kendisi istemişti ama yine de kalbinin acımasının önüne geçemiyordu, Namjoon. Affettiğini sandığı kırgınlıklar hala canını acıtıyordu.

Namjoon, Seokjin'in tüm konuşma çabalarına sessiz kalıyor sadece duvardaki saati izliyordu. Namjoon gözlerini hiç ayırmadan saniye ibresinin turunu izliyordu, Seokjin ise Namjoon'u. İbre birkaç tur atıp Namjoon'un beklediği anı göstermişti. Uçak artık kalkmış, Namjoon'un içindeki acı çoğalmıştı.

The Last Scene | Namjin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin