Oturma odasındaki koltuğa çarşafı sererken annem babamın pijamalarından birin getirip bıraktı. İyi geceler deyip odadan çıktı. Kadıncağız mutfağı toplayacaktı ama ben dinlenmesini söyledim. Çok yorgun gözüküyordu, ısrar etmeden yatmaya gitti. Burak'ı pijamalarını giyinmesi için odada yalnız bırakıp, mutfağa ortalığı toparlamaya geçtim.
Onu babamın pijamalarıyla düşündükçe, gülmemek için kendime engel olamıyorum. Selin çoktan yatmış. Zavallı Engin'in dengesizliği yüzünden ders bile çalışmamış. Tezgâhtaki son bardakları da makinaya koyup çalıştırırken kapı tıkladı. Dönüp arkama baktığımda Burak'ın kendine biraz küçük gelmiş pijamalarla kapıda beklediğini görünce gayri ihtiyari gülümsedim. Boyu biraz kısa gelmişti ama her haliyle, hatta çuval giyse yine de çok yakışıklıydı. Mahcup bir şekilde içeri adım attı,
"Su içmeye gelmiştim." dedi. Hemen bardağı doldurup uzattım. Az önce dolapta dondurma görmüştüm. Buzluğu açıp servis için çıkardım. Elimle masayı gösterip,
"Otursana. Dondurma yiyelim." dedim. İtiraz etmeden sandalyeyi çekip oturdu. Bardaktaki suyu yudumlayarak içiyordu. Hemen yatmak istemediğini sezim.
"Bu gün çok güzeldi. Bir haftadır her günümüz bir aksiyonla geçiyor. Yarın arkadaşlarla doğum günün kutlamaktan vaz geçtim. Sabah iptal ederim." dedim ona bakarak.
"Olmaz öyle şey. Hem ben arkadaşlarınla tanışmak istiyorum. Sonrasında da sevgilimle yemek yemek istiyorum. Bir serseri yüzünden planlarımızdan vaz geçecek değiliz."
"Sırf bu yüzden değil. Biraz dinlen bence, yorulmadın mı?"
"Yorulmadım. Asıl senle huzur doluyorum, dinleniyorum. Senden uzakta iken gözüm arkada kalacak şimdi. Panik yapma ama tek sorunumuz bunlar değil biliyorsun. Asım binbaşıyla Fatih binbaşının aileri daha sıkı korumaya alındı. Ben yokken dışarı fazla çıkmamanı rica ediyorum. Mecbur kalırsan en azından korumalarla irtibat halinde ol. Ciddiye alınması gereken bir konu. Bu günlerde çalışmalarımızı ele geçirmek için karşı tarafın bir adım atabileceğini istihbarat aldık. Diyeceğim o ki bizim yüzümüzden sevdiklerimiz zarar görebilir. Anlıyorsun değil mi?" dedi. Şimdi ben bugün o adamı gördüğümü söylemeli miydim yoksa susmalı mıydım? Ama ben bile ne gördüğümden emin değilken boşu boşuna insanları telaşlandıramazdım. Emin bile olmadığım bir şey hakkında susmak en iyisiydi sanırım.
"Anlıyorum. Sen gelene kadar evden çıkmamaya gayret edeceğim. Bundan babamlara şimdi bahsetmesek olur mu? Sonuçta bu gün çok üzüldüler daha fazla üzülsünler, telaş yapsınlar istemiyorum." dedim. Masanın üzerindeki elimi avucunun içine aldı,"Aslında bunu saklamak istemiyorum. Babamla konuşacaktım ama bu günkü halini gördükten sonra biraz ertelemeye karar verdim. İnan içim hiç rahat değil. Şu günleri biran önce atlatsak üzerimden büyük bir yük kalkacak." dedi kalan suyunu içip saate baktı. "Ayrıca gece on ikiyi geçtiği ne göre doğum günün kutlu olsun. Nice mutlu yaşları beraber alalım. Saçlarımıza aklar düştüğü günlerde seninle el ele olmak nasip olsun. İyi ki doğmuşsun sevgilim." Elimi öpüp ayağa kalktı. Bende kalkıp karşımdaki kibar, düşünceli sevdiğim adama sarıldım. Yüzüne gülerek baktım. Hala rüyada gibiydim. O benimdi, bende onun.
"Teşekkür ederim. Sen de iyi ki benimlesin. Seni o kadar çok seviyorum ki tarif edemem." dedim. Ederdim aslında, her şeyim, yaşama sevincim, diğer yanımdı... Yanağına dudaklarımın ateşini bastırdım. Sıkı sıkı sarıldık, ardından odalarımızın yolunu tuttuk.
Yatağıma uzandığımda telefonu elime alıp Engin den gelen mesajları okudum. İlk mesajlarda ne kadar sevdiğini yazarken son masajları gittikçe tehdit içeriyordu. En son mesajinda
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDİM KOMUTANIM. (Kitap Oldu)
RomanceÇok şey istemedim ben. Sadece sevmek... Pahalı hediyelerin olmadığı, maskesiz, yalın yüzlerin ışığında aydınlanmak, yapmacık tavırların çok uzağında özlediğim kendim olabilmek. Bahar yağmurlarında ıslanmak, yarımken tamamlanabilmek istedim. En de...