30| mardin yolcusu

3.7K 127 11
                                    

-dıt...dıt...dıt
Üzüldüğü için telefonu kapadığını biliyordum. Kim olsa aynısını yapardı. Yağız'ın beni nereye götürdüğünü çok merak ediyordum. Çünkü böyle şeylerde üstüne yoktu. Dört dörtlük yerlere götürürdü beni. Trafik olduğu için biraz yavaş gidiyorduk ve kırmızı ışıkta beklerken yanında olduğumuz pastane dikkatimi çekti.

8 YIL ÖNCE; FLASHBACK

Liseye ilk başladığım yıllarda herkesten önce Sinem'i tanıdım. Ardından Burçin'i...Ben ilk sene ailemle kalıyordum sonraki yıllarda ailemin şehir dışında taşınması gerekti ve Mardin'e gitmek zorunda kaldılar. Abimin pis işleri yüzünden ailem tehlikedeydi. Benide güvende olmam için Sinem'in ailesine emanet ettiler. O yüzden Sinem benim için çok özel...

Biz her okul çıkışı eve gider çantalarımızı bırakırdık. Evden alacağımız şeyler varsa alırdık ve okulumuza en yakın ve en güzel pastaneye oturup limonata,yanına da pasta söylerdik. Sonra günün değerlendirmesini yapardık. Oraya gide gele Burçin ile tanıştık ve sonra bizim sınıfa nakil oldu. Onuda aramıza alıp pastaneye götürürdük. Patlayana kadar pasta yerdik. Tabi ara ara (onların)aileleri gelirdi okula. Bana her zaman ayrı bir ilgileri vardı çünkü benim ailem hiçbir zaman bana sevgi göstermemişti...

Bir gün okul çıkışı her zaman olduğu gibi klasik pastanemize gidip limonata ile pasta sipariş ettik. Biz yemeklerimizi yerken okulun gıcık çocuklarından bazıları gelip masamıza oturmuştu. İkimizde bu durumdan rahatsız olmuştuk ama Sinem benden önce davranıp çocuklardan birine tokadı yapıştırmıştı. Bütün herkes bizi şaşkınlıkla izlerken bazıları ise kahkaha atıyordu. Ben her ne kadar Sinem'i durdurmaya çalışsamda çocuğun masamızdan gitmediği her dakika ona vuruyordu.

Çocuklar direnemeyip masayı terkedince pastanenin sahibi yanımıza gelip bize kızmıştı. Ardından Sinem'in annesi ile babasının buraya gelmesini söylemişti. Tabi rezil olmak istemiyorduk o yüzden de aramadık. Sonra benim annem ile babamı aramamı söyleyince tepki verememiştim. İçim burkulmuştu ve bu hep böyle olmuştu...Aile konularının açıldığı her ortamda herkes bana bakardı.

ŞİMDİKİ ZAMAN;

"Ne düşünüyorsun öyle?" Yağız'a dönüp hafif bir tebessüm attım ve onada anlattım.

"Vay be Sinem'e bakın hele. Bende onu sakin biri zannederdim. Diyince küçük bir kahkaha attım.

"Ne kadar yolumuz var daha?

"5 dakikaya ordayız. Acıktınız mı siz? Diye sordu ve ona karşı buzlarım erimişti.

"Dün öğlen yediğim yemek dışında hiçbir şey yemedim. Diyince yüzü asıldı.

YAĞIZ'DAN DEVAM;

İlk defa konuştuğumuz cafeye getirmiştim onu belki mutlu olur diye düşündüm.
Arabayı park edip onun kapısını açtım ve indirdim. Kendini güvende hissetmesi için elinden tuttum ama ağladığını farkettim. Neden ağladığını biliyordum ama yinede sormak istedim;

"Niye ağlıyorsun Filiz? Dedim ve hemen eliyle gözlerini sildi.

"Yağız hatırlıyor musun? Buraya ilk tanıştığımızda gelmiştik ve sen beni sevmiyordun. Hatta şu anda aynı durumdayız hâla sevmiyorsun.

"Böyle düşünmeni gerektiren ne? Dedim ve masamıza geçip oturduk.

"Benim fikirlerime saygı duymuyorsun hatta canımı en çok acıtan ne biliyor musun?

"..."

"Hastanede sensiz geçirdiğim o koskoca 5 ayda benim yanıma bir kez bile gelmedin. Diyince haklı olduğu için bir şey diyemedim.

"..."

"Konuşsana Yağız susma.

"Ben karşına çıkmaya cesaret edemedim. Parasız birini karşında olduğunu düşünmek canımı acıtıyordu.

"Ben senin düşündüğün o insanlardan değildim. Bunu sende biliyorsun.

"Biliyorum aşkım biliyorum ayrıca kapıda dediğini unutmadım. Ben seni niye sevmiyim?

"Özür dilerim öyle demek istemezdim.Sadece bu aralar moralim çok bozuk sende biliyorsun.

"Biliyorum ve biz bu durumu birlikte atlatıcaz tamam mı güzelim.

FİLİZ'DEN DEVAM;

Kahvaltımızı yapıp eve geçtik ve kendimi yorgun hissettiğim için direk yatağa attım kendimi. Üstümdeki kıyafetlerden kurtuldum ve rahat,bol şeyler seçtim;
•mor tişört
•siyah şort
En rahat kıyafetlerimi seçip yatağa girdim. Yağız'da aşağıda şirketin kurtarılmasıyla ilgili şeyler konuşuyordu. Hakan baba ise bunları fiilen yerine getirmeye çalışıyordu. Tam gözlerimi kapatmışken telefonum çaldı. Arayan annemdi. İlk defa bu kadar mutlu olmuştum.

📞Alo anne

📞Nasılsın kızım

📞İyiyim annem sen nasılsın?

📞Bende iyiyim yavrum acil bir durum var. Senin hemen Mardin'e gelmen lazım. Abin çok zor durumda.

📞Anne iyi misiniz?

📞Yavrum Yağız'a mutlaka bir şey söyle ve buraya gel yalvarırım

📞Tamam 1-2 güne ordayım.

Telefonu kapattım ve bavulumu hazırlamaya başladım. Birkaç elbise,birkaç tayt,pantolon,şort ve tişörtlerimden aldım. Şimdi sıra Yağız'a gelmişti. Bunu ona nasıl söylerdim ki? Zaten ailemle görüşmeme izin vermiyordu. Kapının açılmasıyla tedirgin bir şekilde arkamı döndüm.
Yağız bana tuhaf tuhaf bakıyordu. Ben ona böyle bir şeyi söylersem bana acayip derecede kızabilirdi çünkü abim beni zehirlemişti. Aynı şekilde ailemde buna ortaklık etmişti.

"Bu bavul neden yatağın üstünde? Diye sordu ve dolabımı açıp baktı.

"Sen kaçıyor musun lan benden? Diye sordu küçük bir kahkaha attım ve devam ettim.

"Aşkım saçmalama niye kaçiyim senden. Aşkım ben 1 haftalığına tatile gitmek istiyorum. Mardin'e uçak bileti alır mısın? Diye sordum.

"Neden Mardin? Neden başka bir şehir değil?

"Yağız ben Mardin'de doğdum. Sende biliyorsun bunu lütfen. Dedim masumca.

"Bak hamilesin kendine dikkat etmen lazım.

"Söz veriyorum bir şey olmaz. Biz iyiyiz babası.

"Peki alıyorum biletleri ama sadece 1 hafta hatta daha az olsun. Ben sizi özlerim.

İLK DEFA (YAZARDAN) DEVAM;

Filiz, Yağız'ı bir şekilde ikna etmişti. Ama genç kızın annesi yani Gülsüm Hanımın planları her şeyi berbat edecekti. Yağız'ın bu olacaklardan haberi yoktu. Karısı ve bebeği büyük bir tehlike içindeydiler. Genç kızın abisi Mehmet,pis işleri yüzünden kız kardeşini ve yiyenini tehlikeye atarak kötü bir oyunun içine sürüklemişti.

Genç kız bavulunu hazırlayıp ertesi sabah saat 10.00 uçağına binmek için hazırlandı. Filiz bebeğini her şeyden korumaya yemin etmişti. Ama Gülsüm Hanım bir plan yapmıştı. Mardin'in en zengin ağalarından Azad Ağanın yıllardır çocuğu olmuyordu yani (kısırdı) Filiz'in hamile olduğunu bildiği için aklına bazı şeyler gelmişti. Filiz'in abisi Mehmet Sancak, kardeşini menfaatleri uğruna kullanıyordu.

1 HAFTA ÖNCE FLASHBACK; MEHMET

"Kardeşini haftaya burada yani benim konağımda istiyorum. Eğer o kız buraya gelmezse başına gelecekleri sen düşün.

"Tamam Azad ağam. Ama ona zarar verme olur mu? O benim canım,kanım...

"Ona ben karar veririm sen burnunu sokma benim işlerime! Dedi Azad

"Peki Azad ağam. Diye korkuyla söyledi Mehmet Sancak

EVET CANLARIM💫BÖLÜM GELDİ❤️YORUM VE VOTE GELMİYOR AMA OLSUN. DEMEKKİ KİTABIMA VERİLEN DEĞER BU KADARMIŞ...

•sizce Filiz ve bebeğine ne olacak?
•Mehmet kardeşine ne diyecek?

Fikirlerinizi belirtirseniz çok sevinirim :)

KÖTÜ GÜNÜN FİLİZ'İ  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin