20| karmaşıklık

3.9K 155 19
                                    

Burçin'in kaldığı odaya girdik ve kolunda serum vardı. Onu böyle görünce üzülüyordum çünkü kaç yıllık arkadaşımdı.
Bir arkadaşım akıl hastanesinde bir diğeri ise alkol komasına girdi. Bazen inanmak bile istemiyordum ama her şeye rağmen ayakta kalacaktım. Kendim ve bebeğim için...
Ali kısa bir süre sonra bir yere gitti ama nereye gittiğini bilmiyordum. Ben odadaki koltuklardan birine uzandım.Kapının açılması ile kalktım ve Ali'yi gördüm. Elinde bir tane kaşarlı tost ve yanına meyve suyu almıştı.

"Bunlar bitecek küçük hanım. Dedi elindekileri bana uzatarak.

"Ali gerçekten yemek istemiyorum midem bulanıyor neden anlamıyorsun? Dedim ve ısrarla söyledi.

"Karnında bir canlı var ve yemek zorundasın. Diyince vicdan yapıp yemeye başladım.

FİLİZ'DEN DEVAM;

Uyandığımda saat 18.00'a geliyordu. Anlaşılan baya bi uyumuşum. Akşam yemeğimi getirdiler ve onları bir güzel yedim. Ardından ilaçlarımı içip bavulumu karıştırmaya başladım. Dikkatimi tek çeken şey bu fotoğraftı;

 Dikkatimi tek çeken şey bu fotoğraftı;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ne güzel gülmüştük biz öyle...Bebeğimiz karnımdayken,huzurumuz çokken,sıkıntımız yokken... Onları çok özlemiştim ama dayanmam lazımdı sadece 4,5 ay daha sadece 4,5 ay. Ben bu hayatta birçok şeye göğüs gerdim.
Bu benim için bir hiçti ama yanımda Yağız yokken bu karanlığın içine gömülüp gidiyordum. Yine o dipsiz kuyuya düşüyordum ve yine çıkmaza giriyordum. Hatta en önemlisi kendi canımı hiçe sayıyordum.
Bu fotoğrafa bakarken içeri hemşire girdi ve ilaçlarımı içmemi söyledi. Hiç ikiletmeden içtim ve hemşire yanıma gelip oturdu.
Sanırım herkes durumumu biliyordu ve bu bana o an utanç vermişti.Elimdeki fotoğrafa baktı ve bana döndü;

"Ne kadar güzel gülmüşsünüz kızım. Dedi 50 li yaşlarda biriydi.

"Teşekkür ederiz. Dedim ve gözlerimden bir bir yaşlar dökülmeye başladı.

"Dayan yavrum.Sabrın sonu selamettir. Dedi sırtımı sıvazlayarak.

Kafamı olumlu anlamda salladım ve yatağıma uzandım. Hemşire de odadan çıkmıştı zaten. Her zamanki gibi ilaçların etkisiyle üzerime bir yorgunluk çökmüştü. Uyudum

YAĞIZ'DAN DEVAM;

Cafedeki işlerimi bitirip çıktım ve eve doğru gitmeye başladım. Ama telefonumu unuttuğumu farkettim ve tekrardan cafeye doğru ilerledim.Geldiğimde tezgahın orda garson bir kız(EDA) telefonumda bir şeye bakıyordu.Evet yanlış duymadınız benim telefonum Eda'nın elindeydi ve bir şeylere bakıyordu. Sinirle yanına gittim ama arkası dönük olduğu için beni görmedi.

Arkasından gidip baktığımda elinde Filiz'le benim olduğum bir fotoğrafa bakıyordu. Ne yaptığını anlamamıştım ama telefonu bir hışımla tezgaha koyduğu anda beni görüp gözleri fal taşı gibi açıldı. Korkmuştu

"Sen naptığını sanıyorsun lan? Dedim ve cevap bile veremedi öylece kalakaldı.

"Cevap versene lan. Sen kimsin benim telefonumu karıştırıyorsun paçoz. Dediğimde sinirli gözlerle bana baktı.

"Benimle düzgün konuş Yağız. Dedi

"Lan sen kim oluyorsunda benim karımın fotoğrafına benden izinsiz bakıyorsun?

"O senin için çok mu güzel. Diyince arkama bile bakmadan telefonumu alıp eve doğru yürüdüm.

Hızlı ve sinirli adımlarla eve yürürken arkamda çığıran Eda'ya baktım.
O kadar çok sinirli bir şekilde arkamdan koşuyordu ki. Neden böyle bir şey yaptığını her saniye sorguluyordum.
Eve az kalmıştı yine arkama bakmadan yürürken o tiz ve ağlayan sesle arkamı döndüm
-o benden daha mı güzel Yağız
Ne demek istediğini anlamamış bir şekilde ona bakıyordum. Eda ağlayarak yanıma yaklaştı ve elini yüzümde gezdirdi. Amacını tam olarak anlamamıştım çünkü onu tanımıyordum.

Yanımızda olan kum dolu sahile gittim ve yine peşimden gelmişti. Ona "git" desem bile yine yanıma geliyordu. Bende pes etmiştim hiç bir şey demedim ona çünkü onu hiç bir zaman arkadaş yerine koymayacaktım...
Kumların üstüne oturdum ve sırtımı arkamda olan taşlara yasladım.Gelip yanıma oturdu ve kafasını omzuma yasladı.Şok olmuştum.

"Napıyorsun sen? Diyince kafasını omzumdan çekip tekrardan ağlamaya başladı.

"Sana aşığım Yağız. Görmüyor musun beni? Görmek mi istemiyorsun? Dedi.

"Ben evliyim evli. Dedim ve ağlaması biraz daha hızlanmıştı.

"O akıl hastasıyla mı evlisin? Diyince ani bir refleksle yana dönüp boğazını sıktım.

"Onunla doğru konuş Eda. Diyince nefes alamadığını farkettim ve bıraktım. Nefes nefese kalmıştı.

"O sana bir bebek veremeyebilir ama ben verebilirim. Bize bir şans tanı Yağız.Diyince sinirden kendimi parçalamak istedim.

Nedenini bilmiyordum ama bir anda ağlamaya başladım. Kendimden utanmıştım tanımadığım bir kızın yanında ağlıyordum. İçimden bir ses onunla dertleşmem gerektiğini söyledi ve evet konuşmaya başladım.

"Benim bir oğlum olacaktı.O hamileydi ama benim yüzümden oğlum öldü. Dedim ve ona baktığımda şok olmuştu.

"Şey ben özür dilerim. Dedi

"Önemli değil çünkü her şey benim suçum. Onu ben akıl hastası yaptım. Bebeğimizin ölmesinde suçu olan benim. Onu koruyamayan benim. Her şey benim suçum. Dedim

"Ben seni hep sevdim Yağız. İlk günden beri.

"Eda git. Dedim

"Hayır gitmem ben hep seninleyim. Dedi ve yavaşça dudağıma yaklaştı.

Bende o kafayla onun dudaklarına yaklaşmaya başladım.

Yağız bak oğlumuz burda
Oğlumuz mu?
Evet sana sürpriz yapacaktım

Hayır hayır bunu Filiz'e yapamazdım. Kendimi bir anda geri çektim ve ayağa kalkıp oradan uzaklaştım. O an kendimi çok kötü hissetmiştim sanki Filiz beni bir yerden hissediyor gibiydi.
Ben üşüyünce oda üşüyor,ben ona doğru gelmek isterken oda bana gelmek istiyordu.

Evet ballarım🥰🦋bölümü bıraktım ve kaçıyorum...(yorum-vote) yaparsanız çok sevinirim hehehe😄

•sizce Eda kötü biri mi?
•Yağız ve Filiz kavuşabilecek mi?
•Burçin kimi,neden öldürdü?

KÖTÜ GÜNÜN FİLİZ'İ  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin