42| hastane

3K 104 11
                                    

"aşkım iyi misin" dediğinde ben hâla tuvaletteydim ve ağlıyordum. Bu aralar çok moralim bozuk ve modum düşüktü "değilim" dedim ve kapıyı açıp yanıma geldi. Ben yerde olduğum için beni kaldırıp salona götürdü "Yağız sence ben kilolu muyum?" bana uzunca bakıp güldü "komik mi"çok ayarlıydım bunu söylerken "sen 1000 kilo olsanda seni severim" dediğinde klişe erkek lafları aklıma geldi ve yine ağlamaya başladım. Çocuk gibiydim onun yanında "ya aşkım ağlama" bu adam deli "hayatında hamile kaldın mı sen ya?" Neden deli gibi bağırdığımı bilmiyordum.
"tamam o zaman birlikte yürüyüş yapalım" dedi ve bu fikir güzele benziyordu. Bugün başlamak istediğim için gidip giyindim ve salona indim bence güzel giyinmiştim.
•siyah tayt
•beyaz askılı badi üstüne gri hırka
•beyaz koşu ayakkabım
Salona inince Yağız'ın o görüntüsünü görmek istemezdim ama bana kızgın bir şekilde baktı. "hiç giyinmeseydin Filiz" diyince off demeyi çok istedim ama diyemedim.

"saçmalama Yağız ya" hemen telefonumu alıp kapıya çıktım "gelmiyor musun?" Diye sordum ve anladığım kadarıyla gelmiyordu. Banane ya kendisi bilir. Ben sporumu yapıcam. Önemli olan benim sağlığımdı zaten hıh.

10-15 dakika yürüyüşün ardından yanımda olan bankalara oturdum ve suyumu içtim. Ardından tasması ile gelen küçük bir köpek gördüm ve yanımda durunca onu sevmeye başladım. Anladığım kadarıyla arkasındaki kişi sahibiydi ve çok yakışıklıydı "Merhaba" dedi samimi bir şekilde "merhaba" dedim bende. "çok tatlı bir köpek" kucağıma alıp sevmeye başladım "sağolun sizde öyle" diyince biraz utanmıştım "isminiz neydi?" Hemen yanıt vermek istemedim ama ayıp olur diye yanıt verdim "Filiz" oda kendi ismini söyledi. "Tanıştığıma memnun oldum bende Taylan"

Ben onun köpeği ile ilgilenirken bana bazı sorular sordu "hamilesiniz sanırım" kafamı salladım "kaç aylık" ya ne kadar soru soruyor "5 aylık" dediğimde yine bir soru geldi. Deli mi "cinsiyeti ne?" ayıp olmasın diye cevap verdim "erkek" şimdi soru sormayı bırakmış ve yanıma oturmuştu. Umarım şu bulunduğumuz anda Yağız gelmezdi umarım yoksa bu adamı keserdi
Ben şanssız biri olduğum için hızlı adımlarla bize doğru gelen Yağız'ı gördüm ve kalktım. Taylan bey benim elimden tuttu ve "otursana" dedi kibarca ama Yağız bu hareketi gördü ve yanımızda belirdi. "O elini kırarım lan senin" adama bakıyordu. "Kimsiniz?" dedi Taylan.

"ben kocasıyım birader sen kimsin?" diye sorduğunda adam korkudan ayağa kalktı ve uzaklaşmaya çalıştı "ben Taylan" Yağız pis pis baktı "Taylan koyiyimde yaylan.Hadi koçum" ya bu nasıl bir laf böyle. Utancımdan ölecektim
Adam yanımızdan yavaş yavaş uzaklaştı ve Yağız beni kolumdan tutup eve soktu. Odama çıktım "ya sen iyi misin Yağız" yanıma geldi ve tepkisiz kaldı "cevap ver" ama hâla tık yoktu. "Sen beni delirticeksin" dedim ve kendimi duşa attım. Duştan çıktığımda temiz olan kıyafetimi giydim ve salona tekrar indim ama bu sefer trip atmanın zamanı gelmişti. Banane her zaman o yapıyor. Yağız'ın getirttiği mandalinaları alıp önüme koydum ve yemeye başladım. Bana masum masum bakıyordu ama vermem.

Sulu sulu mandalinalarımı yiyordum ve oda beni izliyordu "bana vermicek misin?" Yağız Bey yine pişman olmuştu anlaşılan. Ama biraz naz yapmak iyidir "vermem" dedim ve yemeye devam ettim "küserim bak" diyince kalbimde bir sızı oluştu çünkü ben onu kaybetmeyi göze alamazdım. Zaten bunca olayda birbirimize zor tutunduk. Onu kaybedemem "HAYIR KÜSME" diye bağırdım resmen "Tamam sakin ol" gözyaşlarım birer birer düşüyordu. Mandalina poşetini bırakıp Yağız'a sarıldım oda bana sarıldı "beni bırakma" dedim "sizi bırakmam" dediğinde rahatlamıştım. "Ahh" inanmıyorum Azad'la olan şey şimdi olmuştu bebek tekme attı. İşte hayallerimden biri gerçek oldu. Gerçek babasını hissetti benim oğlum. İşte bu

"Noldu" hızlıca bir tekme daha hissettim "durmadan tekme atıyor" Yağız kafasını gömüp karnımı dinliyordu "hadi oğlum" bir daha tekme atmasını istedi ama atmıyordu. Niye böyle yaptı ki oğlum? Acaba kalbi mi durdu? Yoksa öldü mü? Ayy Allah korusun ya. Kapı çalınca ağır adımlarla ilerledim ve kapıyı açtım. Yağız'da arkamda duruyordu. Karşımda duran bir adet Taylan vardı. Elinde ise benim kolyem. "Filizcim kolyeni düşürmüşsün" dedi ve kriz zamanı gelmişti. Bu adam çok samimi davrandı ve Yağız bundan kesinlikle hoşlanmazdı!

"Birader sen hayırdır? Karıma mı yürüyon lan? Beni ayar etme lan bas git şimdi." Elindeki kolyemi aldı ve kapıyı sertçe kapattı ve odaya çıktı. Niye bu kadar atarlıydı bilmiyordum. Ama beni kıskandığı çok açıktı. En iyisi onu sinirlendirmek. Bu yüzden onun yanına gidip gardropumu açıp en kısa kıyafetlerimi çıkarıp üzerimde denemeye başladım. Yüzündeki ifade dolayısıyla sinirlendiğini anlayabiliyordum. "Çıkar şu siktiğimin elbisesini" gülmemek için kendimi zor tutuyordum çünkü gülersem bana bağırırdı. "acaba bu elbiseyle Taylan'a mı gitsem?" sanırım beni şimdi öldürecekti.

"lan kızım sen şaka mısın?" sanırım amacıma ulaşmıştım. "bağırma" dedim ama gülüyordum
Her sinirlendiğinde yaptığı şeyi yaptı; öptü. Evet bir anda beni kendine çekip öptü. O an aklıma Azad geldi. Aynısını yapmıştı,onu ittim ve banyoya gittim. Her zamanki gibi yere diz çöküp ağladım. Delice ağladım ve çıkmanın zamanı gelmişti. Şu an şu dakika kendime söz veriyorum; •OĞLUM İÇİN DİK DURCAM• ben kendi annemden daha iyi bir anne olcam. Onu sevgiyle büyütücem. Onu annesiz bırakmam. "yağız?" nerde olduğunu sorguladım çünkü odada yoktu. Acaba yaptığıma çok mu kırıldı? Ama ben öyle yapmak istememiştim ki.

Odadan çıkıp koridordan ona seslenmeye başladım ama yine ses vermiyordu. Birer birer gözyaşlarım süzülüyordu. "yağız" resmen çığlık atmıştım "Efendim?" diye ses gelince aşağıya indim ve Yağız'ın elindeki bavulu gördüm. "nereye gidiyorsun" ağlıyordum. Sesim titredi "biraz ayrı kalmamız iyi olcak" nutkum tutuldu
"oğluma iyi bak.Görüşürüz Umut Karahan" diyince dizlerim beni taşımadı ve yere yığıldım. "Filiz aç gözlerini Filiz. Ölme FİLİİİZ!" en son duyduklarım bunlardı. Cevap veremedim

YAĞIZ'DAN DEVAM;

"Ölme FİLİİİZ!" kucağıma alıp arabaya götürdüm ve arka koltuğa uzattım onu. Gaza yüklenerek arabayı sürüyordum. Trafik vardı "çıksana önümden orospu çocuğu" adamlara bağıra çağıra hastaneye gelmiştik. Tekrar kucağıma alıp sedye istedim ve doktorun odasına geçtik. "nesi var" dediğinde sadece "bilmiyorum" demekle yetindim. Ultrason cihazından karnına baktığında suratı asıldı. "nolmuş" aceleci bir şekilde sordum. "Bebeğiniz anneyi zehirlemiş olabilir o yüzden acilde serum taksınlar ve bazı testler yapılsın" hemen Filiz'i acile alıp testlerini yaptırdılar.

******

Yaklaşık 2 saate yakın Filiz'e serum takılıydı. "yağız" dedi biri ve hemen yana dönüp Filiz'e baktım "iyi misin güzelim" telaşlıydım hemde fazlasıyla..."noldu bana" cevap veremedim. Sadece doktoru bekledik. Zaten 10 dakikada doktor geldi ve elindeki test sonuçlarını okudu. "yani ne oldu düzgünce söyleyin şunu" çok sinirliydim. "Beyefendi sakin olun" bu kadın sıkıntılıydı sanırım "lan ne sakini. Nesi var" dedim ve sonunda ağzındaki baklayı çıkardı. "bebeğinizin kalbi bu tedaviye dayanamaz"


👋ben geldim :) dün sadece 1 bölüm atabilmiştim. Ama bugün yazdım baya. Lütfen aşağıdaki soruları cevaplayın. Ne kadar yorum ve vote gelirse o kadar bölüm gelir💘

💫sizce bebeğe ne olcak?

💫eslem bu kadar masum mu?

Cevaplarsanız beni çok mutlu edersiniz. (YORUM VE VOTE) bekliyorum❤️

KÖTÜ GÜNÜN FİLİZ'İ  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin