on

271 25 16
                                    

(Jimin)

24 Nisan 2019

Gözlerimin içi yanıyordu. Dün partiden sonra eve geldiğimde uykum vardı ama tam uykuya dalacakken aklıma Jeongyeon gelmişti.

Dün onu öpmüştüm ve emin olmuştum. Onu seviyordum ama onun beni sevdiğinden emin değildim.

Jeongyeon'u sevsemde bir sevgilim vardı. O beni seviyordu. Onca ay peşinden koştuktan sonra onu bırakamazdım. Diğer bir yandanda Jungkook'a ihanet edemezdim.

Kampüsün giriş kapısından Chae ile el ele geçtikten sonra bakışlarımı bahçede dolaşıtırdım. Saatin erken olmasına rağmen bahçe dolmuştu bile.

Evet. Emin olmuştum. Anlaşmış gibi bahçede toplanan insanlar yüzünden Jeongyeon'u göremeyecek ve Chae'nin onu arayıp nerde olduğunu sormasını bekleyecektim.

"Jeongyeon nerde acaba?"

Tanrı yüzüme gülmüştü galiba. Tam Chae'nin Jeongyeon'u aramasını bekleyeceğim için lanet ederken Chae'nin onu aramaya kalkması nasıl bir şanstı?

Chae telefonunu eline alarak Jeongyeon'u aradığından kalbim hızlanmaya başlamıştı. Onu görecek olmam bile kalbimi hızlandırıyordu. Anlayamıyordum. Ben ne zaman onu böyle sevmeye başlamıştım? Yavaş yavaş aşık oluyordum galiba.

"Jeongyeon, nerdesin? Bahçe seni göremeyeceğim kadar dolu."

Birkaç saniye onu dinledikten sonra yerini öğrenerek telefonu kapatmış ve bana dönmüştü.

"Arka bahçedelermiş. Bizimkilerle beraber rahat konuşabilmek için oraya gitmişler."

Başımla onu onaylandığımda beraber arka bahçeye doğru yürümeye başlamıştık.

Daha arka bahçeye tamamen varmadan bizimkilerin kurduğu halkayı görmüştüm. Hepsi yerdeki çimenlerin üzerine oturmuş kahkahalarla konuşuyorlardı. Herkez buradaydı. Sadece mezun olanlarımız yoktu.

"Selam."

Herkez bakışlarını bize döndürdüler.

afrodit day🍀jeongminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin