(Jimin)
Onun için yapmıştım bunu. Jeongyeon için. Jeongyeon'u sevdiğim için ona ihanet etmiştim. Ama onun bundan haberi yoktu. Haberi olmadığı için benimle uyumayı kabul etmişti değil mi? Bilseydi asla böyle bir teklif yapmazdı bana.
Düşüncelere dalmış düşünürken bir yandanda hâlâ yanımda uyuyan Jeongyeon'u izliyordum. Ona anlatmak istiyordum ama nasıl yapacağımı bilmiyordum.
Onun beni dinlemesini nasıl sağlayacaktım? Beni dinlemezdi ki. Ona ihanet etmiştim neden dinlesin?
En iyisi gitmekti. Evet. O uyanmadan gidecektim. Bu düşünceyle Jeongyeon'a doğru eğilerek dudaklarına minik bir öpücük kondurdum. O başına gelen hiç bir şeyi haketmiyordu. İnsanların ona ihanet etmesini haketmiyordu.
Yavaşça yataktan kalkarak odasının kapısına ilerledim. Kapıyı açarak dışarı çıkacakken tekrar arkamı dönerek o güzel yüzüne baktım.
"Özür dilerim."
Kapıyı kapattığımda gözlerim tekrar dolmaya başlamıştı. Salona gelerek sehpanın üzerine ki kağıt ve kalemlerden birini alarak üzerine bir şey yazdım.
"Özür dilerim. Yaptıklarımı bir gün sana anlatırsam lütfen beni affet. Çünkü ne yaptıysam senin için yaptım. Seni seviyorum.
Jimin."
Koltuğun kenarında ki ceketimi de alarak çıkış kapısına ilerledim. Kapıyı yavaşça geri kapattığımda elimi kaldırarak gözlerimde ki yaşları sildim. Ellerimi ceketimin cebine sokarak sokaklarda yürümeye başladım. İyi geleceğini düşündüğüm için buraya koşarak gelmiştim.
Geldiğimde Jungkook Jeongyeon'un evinden çıkıyordu. Ama o an umursuyacağım şey Jungkook değildi.
Jungkook'un arabasının uzaklaşmasını bekledikten sonra ben gidip kapıyı çalmıştım.
Neler olduğunu Jeongyeon'a anlatmak istemiştim ama ağlamam yüzünden yapamamıştım. Jeongyeon uyanınca anlatmak istemiştim ama yapamamıştım. Onun ağlamasına katlanamazdım.
Evime geldiğimde ceketimin cebine koyduğum anahtarla kapıyı açarak içeri girdim.
Birkaç ses geliyordu. Ama nerden?Aklıma gelen şeyle gözlerimi kapatarak derin bir nefes verdim.
"Jimin."
Hâlâ kapının önünde dururken onun iğrenç sesini duymuştum. Kapalı gözlerimi açarak yüzüne baktım. Dün gece benim tişörtlerimden birini giymişti. Hâlâ o tişört üzerindeydi. Keşke onun yerine Jeongyeon olsaydı o tişörtün içinde. Sırf Jennie giydiği için o tişörtü yakacaktım.
"Hava almaya çıkıyorum diyerek Jeongyeon'un yanına mı gidiyorsun? Hiç yakıştıramadım."
Gözlerimi tekrar kapatarak dolmalarını engellemeye çalıştım. Dün gece onunla yatmıştım. Ama benimle yattıktan sonra bir şeyler anlatmıştı.
Kai'nin onu aldattığını ve ondan intikam almak için beni kullanacağını söylemişti. Eğer ona yardım etmezsem o fotoğrafı okul gazetesine vereceğini söyleyerek beni tehtit etmişti.
"Bir kural daha koyuyorum. Eğer Jeongyeon' a bu oyundan bahsedersen yine o fotoğrafı veririm."
Gözlerimi açarak şaşkınlıkla ona baktım. Bu kadarını yapamazdı. Ben Jeongyeon'un gözleri önünde onunla çıkıyormuş gibi davranamazdım. Ona söylediğim tüm sözler ne olacaktı? Jeongyeon'a belkide on defa onu sevdiğimi söylemiştim. Ona yardım edeceğimi ve dahasını söylemiştim. Bana daha yeni güvenmeye başlamışken ona bunu yapamazdım.
"Bunu yapamazsın."
Bana doğru adımlayarak kollarını boynuma sardı. Yüzünü yüzüme yaklaştırdığında gözleri dudaklarıma kaymıştı. Gözlerim tekrar dolmaya başlamıştı.
"Öyle bir yaparım ki."
Sözleri biter bitmez dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Onun beni öpmeye başlamasıyla gözlerimde ki yaşlar yavaşça akmaya başlamıştı. O an aklıma Jeongyeon gelmişti. Jeongyeon'un dudaklarında ki tadı kimseden almamıştım. Alacağımı da sanmıyordum.
---------------------------------------
Nasıl ama?
Kurguya başlarken aklımda asla böyle bir şey yoktu. Bir anda aklıma geldi ve entrika sevdiğim için yazdım. Yani söyleyeyim. Daha kavuşamazlar bunlar. Kkkkkkkkkkkkkkkk
Kavuşmalarını bekleyen tayfadan özür dilerim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
afrodit day🍀jeongmin
FanfictionJeongyeon ve Jimin 13 Nisan'da yani Afrodit gününde birbirlerine aşık olmuşlardı. Afrodit bu yıl onları seçmişti.