(Jimin)
"Bu kadar yeter artık planın ikinci kısmına geçebiliriz."
Başımla Jeongyeon'u onayladım. Dün Jungkook'la dertleşmiştik. Ne yalan söyleyeyim iyi gelmişti ama ona tabiki Jeongyeon'a olan aşkımdan bahsetmemiştim.
O benim en iyi arkadaşımdı. Ona bunu öylece söyleyemezdim.
"Şimdi ne yapacağız. O kadar fotoğrafı çektin. Ne yapacaksın onları?"
Aslında ne yapacağını biliyordum ama bana planını değiştirdiğini söylemişti.
"Şimdi bana gidiyoruz. Diğer fotoğrafları koyduğum kutuyu alamamız gerek."
Başımla onu onaylayarak arabayı sürmeye devam ettim.
"Yeni planından bana bahsetmeyecek misin?"
Hiç ona bakmadan sürmeye devam ettim. Aslında şu an tek istediğim şey arabayı sağa çekerek onun dudaklarını sömürmekti. Ama bunu şu an yapamazdım. Ondan vazgeçeceğimi söylemiştim. Bu yüzden yapamazdım işte.
"Öğreneceksin zaten. Hem ben seninle başka bir şey konuşmak istiyorum. Ama şu an sadece benim evime yakın bir yerde otel odası ayarlamamız lazım."
Otel odası?
Otel odası ne alakaydı?
"Otel odasını ne yapacaksın?"
"Göreceksin zaten. Neden hâlâ sorguluyorsun?"
Derin bir nefes vererek sürmeye devam ettim. Yeni planını bana anlatmamaya yemin etmişti sanki.
Jeongyeon'un evinin önünde durduğumda Jeongyeon arabada beklememi söyleyerek indi. O eve girene kadar arkasından onu izledim.
Ne ara ona böyle bağlanmıştım, böyle aşık olmuştum bilmiyorum ama mutluydum ve sanırım ondan asla vazgeçemeyecektim. Vazgeçmekte istemiyordum.
İçeri girerek kapıyı kapattığında kapı tekrar acılana kadar sadece kapıya baktım. Onu izleyebilmek için bana yaratılan bir saniyeyi bile kaçırmak istemiyordum.
Kapıyı açarak tekrar yanıma oturduğunda bakışlarımı onun çekmedim. İçinde Jungkook ve Rosé'nin fotoğraflarının olduğu orta boydaki kutuyu arabaya bindiğinde yere koymuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
afrodit day🍀jeongmin
Fiksi PenggemarJeongyeon ve Jimin 13 Nisan'da yani Afrodit gününde birbirlerine aşık olmuşlardı. Afrodit bu yıl onları seçmişti.