otuz altı

184 20 31
                                    

(Jimin)

Duyduğum tıkırtı sesleriyle gözlerimi açtım. Hava hâlâ karanlıktı.

Yattığım yerden dogrularak, bakışlarımı olduğum yerde gezdirdim. Hâlâ Jeongyeon'un odasındaydım. Jeongyeon yanımda uyuyordu.

Bakışlarımı bu sefer komidinin üzeride ki saate çevirdim.

03.14

Ben bu saatte neden uyanmıştım?

Odanın dışından sesler geliyordu. İstemsizce nefeslerim hızlanmaya başladı. O sesler neydi?

Kapının kolunun yavaşça aşağı indiğini görmüştüm. Odanın stor perdesi açık olduğu için dışarıda ki sokak lambalarının ve Jeongyeon'un açık bıraktığı gece lambasının ışığı odayı biraz da olsa aydınlatıyordu.

Bir anda tüm ışıklar kapandı. Her türlü ışık. Sokak lambaları, Jeongyeon'un birazda olsa rahat etmem için açtığı gece lambası, hatta komidinin üzerinde ki elektronik saatin ışığı bile.

Ama hâlâ saatin kaç olduğu belli oluyordu.

03.17

Hızlı nefeslerimin yanınına bir de anlımdan akan terlerde eklenmişti. Gelen gıcırtı sesiyle bakışlarımı korkarak kapıya çevirdim. O sırada içeriye Jeongyeon girmişti.

"Jimin."

Sesi biraz tuhaf çıkıyordu.

Bir dakika biraz önce Jeongyeon yanımdaydı.

Bakışlarımı kapının orada öylece bana bakan Jeongyeon'dan çekip yanıma baktım.

Jeongyeon hâlâ yatakta yatıyordu. Ama tek fark gözleri açıktı ve bana bakıyordu. Bunun korkunç bir yanını da vardı. Gözleri kıpkırmızıydı...

..........

"Jimin!"

Gözlerimi açarak yataktan hızlıca doğruldum. Derin derin nefesler almaya başladım. Ben ne görmüştüm?

Jeongyeon, iki tane Joengyeon vardı?

Bakışlarımı korkarak yanıma çevirdim. Bir tane Jeongyeon vardı. O da korkarak bana bakıyordu. Gece lambası açıktı. Sokak lambaları çalışıyordu. Bakışlarımı komidinin üzerinde ki saate çevirdim. Onunda ışığı hâlâ aynıydı. Ama tuhaf bir durum vardı.

Saat 03.18

Rüyamdan uyanmadan önce gördüğüm son saaten sonra bir dakika geçmişti. Korkuyordum. Çok korkuyordum.

Bakışlarımı tekrar korkarak yanımda ki Jeongyeon'a çevirdim. Hâlâ endişeli bir şekilde bana bakıyordu.

"Jimin, iyi misin? Neden ağlıyorsun?"

Ağlıyor muydum?

Ellerimi kaldırarak göz altlarımda gezdirdi. Evet ağlıyordum. Ve hâlâ korkuyordum.

"Işığı açar mısın?"

Başıyla beni onaylayarak oturduğu yerden kalktı. Birkaç tıkırtıdan sonra odanın içi aydınlanmıştı.

Jeongyeon arkasını dönerek yanıma geldi. Ben uyurken üzerini değiştirmişti galiba. Yatarken üzerinde kot pantolon ve beyaz gömlek vardı. Ama şimdi kısa bir şort ve tişört vardı.

Tekrar yatağa oturdu ve sağ elimi elleri arasına aldı.

"Kabus mu gördün?"

Başımla onu onayladım ve elleri arasında ki elimi kurtararak kollarımı beline sardım.

Elleri hemen saçlarımı bulmuştum. Siyah saçlarımı okşamaya başlamıştı.

"Anlatmak ister misin?"

Göğsünde ki başımı iki yana salladım. Anlatmak istemiyordum. Gördüğüm kabus onun hakkındaydı. Bu yüzden iki kat daha fazla anlatmak istemiyordum. Ondan korktuğumu düşünebilirdi ve ben bunu istemiyordum.

"Uyumak istiyorum."

Yukarı kalkıp geri inen göğsünden derin bir nefes aldığını anlamıştım. Sonrasında ise saçlarımın arasına bir öpücük bırakmıştı.

Belinde ki kollarımı kullanarak yatağa geri yatmamızı sağladım.

"Işığı kapatsaydım?"

Başını iki yana salladım. Açık kalsada olurdu. Gözlerimi kapattım ve tekrar uyumaya çalıştım. O rüyadan sonra tekrar uyuyabilir miydim bilmiyorum.

------------------------------------------

Sabahtan beri bu bölümü yazmaya çalışıyorum. Dün ki bölüme göre kısa ama benim bir bölümüm zaten bu kadar. Dün ki bölüm uzundu.

Neyse, günün şarkısı;

Charli XCX feat BTS(Jin, Jimin, Jungkook)

afrodit day🍀jeongminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin