otuz beş

187 19 61
                                    

(Jeongyeon)

Kapıyı açarak Jimin'e geçmesi için yer açtım.

İntikam planımı iptal etmiştim. İntikam filan almayacaktım. Sadece Jungkook'a her şeyi anlatacak ve ondan ayrılacaktım.

Kapıyı kapatarak salona giden Jimin'in arkasından gittim. Onu gerçketen seviyorum. İster normal olarak olsun ister Afrodit sayesinde olsun ona deli gibi aşık olmuştum.

"Bir şey içmek ister misin?"

Omuz silkerek kendini koltuğa attı.

"Fark etmez."

"Kahve yapıyorum o zaman."

Başıyla beni onaylayarak koltuğa uzandı. Onun bu hâline göz devirdim. Öküz. Adam bir gelir yardım edeyim der. Buna açılınca içinde ki hatvan ortaya çıkmıştı.

Onu boşvererek mutfağa ilerledim. Elimde ki kutuyu mutfak masasının üzerine koyarak kahve makinasını çalıştırarak kahvenin olmasını beklemeye başladım. Bir yandan da içimden Jimin'e sövüyordum.

Ellerimi uzatarak bardakları almak için elimi uzattım.Tam o sırada belime dolanan iki kol yüzünden neredeyse elimde ki bardağı düşürüyordum. Aniden böyle yapılmaz ama!

"Jimin ne yapıyorsun? Korktum."

Bedenimi kendine doğru çevirerek elimde ki bardağı aldı. Bardağı tezgahın üzerine bırakarak yüzünü boynuma doğru yaklaştırdığında kalbim hızlanmaya başlamıştı.

"Evde benden başka kimse yok. Neyden korkabilirsin ki.?"

Omuz silktim. Ne yani aniden geldiği için korkamaz mıydım?

"Hem ben sana seslendim ama cevap vermedin."

Bana seslenmiş miydi? Seslenir duyardım değil mi?"

"Ne zaman seslendin?"

Yüzünü boynumdan çekerek gözlerime baktı.

"Kahve makinasını çalıştırıyordun."

Ben o zaman ne düşünüyorum? Evet Jimin'e sövüyordum.

afrodit day🍀jeongminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin