The End

169 14 11
                                    

(Jeongyeon)

"Jeongyeon?"

Kapının arkasında ki yüzde bakışlarımı gezdirdim. Hâlâ yakışıklı ve formdaydı. Ama gözlerinin arkasındaki üzüntüyü bende girebiliyordum.

Jennie'nin ona bıraktığı mektubu getirmiştim. Jimin'de gelmek istemişti ama belki Kai onu görmek istemez diye ben tek gelmiştim.

Bu mektubu getirmek için özellikle bu günü seçmiştim.

Jennie'nin ölüm yıl dönümünü. Aynı zamanda Aera'nın doğum gününü.

Belki bugün bu mektubu okursa biraz daha iyi olurdu. Belki Jennie'yi hâlâ seviyordur. Onun yokluğunu çekerken iyi gelebilirdi.

"Selam Kai."

Zorlada olsa gülümsemeye çalıştı.

"Vay canına gerçekten dönmüşsün."

Başımla onu onayladım.

"Kai, içinden gelerekte olsa gülümseme lütfen. Zaten bugün içinden gülümsemek geleceğini hiç sanmıyorum."

Yüzünde oluşan zoraki gülümseme yavaşça yok oldu ve başını önüne eğdi.

"Onu hâlâ seviyorsun değil mi? Yıllar geçmesine rağmen unutamıyorsun. Bende Jimin'i unutamadım. O yüzden şu an Jimin'le evlenme arifesindeyiz. Ama sizin hikayeniz bizim kadar mutlu bitmedi."

"Yanılıyorsun Jeongyeon. Tamam ben Jennie'yi hâlâ deli gibi seviyor olabilirim. Ama o beni sevmediğini üç yıl önce kanıtladı zaten."

Biz, insanlar böyleydik işte. Hiç bir şeyi dinlemeden hemen yargılardık. Ben de öyleydim. Ben de Jennie'yi, hiçbir şey bilmeden yargılamıştım.

Başımı iki yana salladım ve elimi Kai'nin omzuna koydum.

"Kai, Jennie seni sevmediğini kendi ağzıyla söyledi mi?"

Başını kaldırarak bir süre yüzüme baktı ve başını iki yana salladı.

"Söylemedi."

"O zaman neden böyle düşünüyorsun?"

Başını tekrar öne eğdi.

"Bilmiyorum."

Elimde ki çantayı Kai'ye doğru uzattım. Jennie'nin onun için kasaya bıraktığı her şey çantadaydı.

afrodit day🍀jeongminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin