15. BÖLÜM

10.3K 390 15
                                    

Uyarı: Bölümde yer alan bazı ifadeler gerçeklik niteliği taşımamaktadır. Ancak bahsi geçen silah, araç isimleri Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterinde mevcuttur. Özellikle italik olarak belirtilen kavramlar, kesinlik içermektedir. Kalanlar ise olay akışını bozmamak için oluşturulmuş kurgunun birer ürünüdür. Yıldızlanmış ifadelerin açıklamaları bölüm sonunda "Künye" başlığı altında verilmiştir. Bu uyarıyı dikkate alarak okumanızı ve yorum yapmanızı rica ediyorum.

⚜⚜⚜

Yazardan:

Yıldırım, geride sevdiğini bırakmanın yarattığı buhranla birlikte helikoptere bindiğinde onu Kasırga Timi karşılamıştı. Hepsine başıyla selam verip kemerini takmakla uğraşırken helikopter havalanmaya başlamıştı.

Yanında oturan devresine baktı göz ucuyla. Onun manidar bakışları altında ezildiğini fark etti, sormak bile istemedi çünkü sebebini çok iyi biliyordu. Yüzbaşı Korhan da devresinin aşk dolu dakikalarını aşk filmi izler gibi izlemişti. Tim'in kalanı çekirdek çitleyecek kıvama gelmişken onun gözleri parlıyordu. Yıldırım için çok mutluydu. Kardeşinin yüreğine çöken geçmişin hüznü nihayetinde bir buhar gibi dağılmaya başlamıştı. Uzun zaman sonra onu bu kadar huzurlu görmüştü. Sanki... Sanki yuvasına dönmüş gibiydi.

Helikopter, Diyarbakır semalarında gecenin karanlığına inat bir yıldız hareket ederken tim, operasyonun detaylarından şimdilik habersizdi. Komutanları operasyonun Milli İstihbarat Teşkilatı ile ortak yürütüleceğinden Ankara'ya dek gizlilik esasının önemli olduğuyla ilgili prosedürlerden bahsetmişti. Yani bu şu demek oluyordu: Tim, Ankara'ya gidiyordu.

Yıldırım, arkalarından kayıp giden şehrin ışıklarını izleyerek Müge'yle dolu olan hayallerine çoktan sürüklenmişti. Artık mutlu olmak istiyordu. Yalnız olmak, unutulmak istemiyordu. Birinin onu beklediğini bilerek yaşamak, bir aile kurmak istiyordu. En büyük arzusuydu, geçmişten sıyrılıp hayata sıkı sıkı tutunabilmek.

Gözlerini yumdu ve Müge'yi bembeyaz bir gelinliğin içinde ona gülümserken hayal etti. Bu esnada eli istemsizce göğsüne gitmişti. Kalbi, onu düşünürken bile bir farklı atıyordu. O denli seviyordu onu. Ve onu mutlu edememekten korkuyordu. O da çok zor şeyler yaşamıştı. İkisi de birbirlerine ilaç gibi geliyordu. Birbirlerinin yaralarını saracaklardı. Düştükleri yerden el ele tutuşarak kalkacaklardı. Daha önlerinde upuzun bir yol vardı.

⚜⚜⚜

"Bu işin cılkı çıktı. Sınırdaki kolonilere destek yağmaya devam ediyor. Amerika dışında Rusya'nın da bağlantısını tespit ettik. Sınırdaki kamplara silah ve gıda takviyesinde bulunuyorlar. Maalesef ki içimizde de adamları var. Henüz tespit edebilmiş değiliz. Ama bu iş çok ciddi, baylar."

Kasırga Timi, Milli İstihbarat Başkanı'nı dikkatle dinlemek üzere toplantı salonunda toplanmıştı. Ve Başkan'ın dediğine göre hainler, ordudan eğitime dek her yere sızmıştı. Ne yazık ki şu an için ellerinde somut bir delil yoktu. Fakat alınan çeşitli istihbarata göre bir şeylerden, birilerinden şüpheleniyorlardı.

"Peki biz ne yapacağız?" diye lafa katıldı Yıldırım.

Başkan salonun duvarını boylu boyunca kaplayan dev ekrandan Rusya'nın haritasındaki bazı yerleri göstererek: "Özellikle destek akışının sağlandığı ufak çaplı tesisleri ajanlarımız sayesinde tespit edebildik. Ancak bunların devamı var mıdır, o kadar derinine inemedik." dedi ve sayfayı değiştirip boynundan itibaren yüzünün yarısı ejder dövmesiyle kaplı bir adamın profilini açtı.

ZAHTERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin