~KIZ GİBİ~ (35)

174 39 93
                                    

"Yarın küçük bir sınavım olduğu ve konularım yetişmediği için moralim cidden kötüydü. Taa ki sizden gelen biiissüürü biiissüürü beğeniyi görene kadar. O nasıl beğeni öyle? Neettiniz gülüm? Elim ayağım titredi. Çılgın mısınız sizzz? :D ;D

Teşekkür ederim. Cidden. Beni çok mutlu ettiniz. :.)

İyi okumalar. ❤"

D.T.

~KIZ GİBİ~ (35)

"Beni al götür bu dünyadan. Uzağa, daha uzağa, ta ki her şey gözümün önünden yok olana kadar!"

(Nikolay Vasilyeviç / Gogol Bir Delinin Hatıra Defteri )

***

# Defne

Birlikte loş koridordan çıktık. Seyirci koltuklarından ince kazağımı alıp tişörtün üstüne geçirdim. Isınmak için üç kat bile giyinebilirdim. Ancak maalesef ki siyah badim sırılsıklamdı. Elimde taşımamak için badiyi çantama tıktım.

Tam çıkışa doğru yönelmişken Alaz kolumdan tutup elimdeki eşyaları tekrar seyirci koltuğuna koydu. "Gel buraya." Deyip beni öbür potanın olduğu, ıslak olmayan tarafa doğru götürdü. Bu pota maç sonucunda Alaz'ın tişörtünü taktırdığı potaydı. Aklıma gelen sarılma sahnesiyle gözlerimi kırpıştırdım.

Alaz topu bana verirken hiç düşünmeden topu tuttum. Yorgunluktan ölüyordum ancak potaya bakarken hipnoz olmuş gibiydim. Alaz "Maç boyunca kırılacakmış gibi oynadın. Kız gibi atmayı bırak." Deyip geri çekilirken hipnoz bozuldu ve kaşlarım çatık ona döndüm. "Ne dedin sen?"

Tekrar yanıma yaklaştı. "Kolunu biraz kır." Dedi elleriyle kolumu istediği şekle getirirken inatla tekrar sordum. "Nesi varmış kız gibi atmanın?"

Bana yine cevap vermedi. "Top eline yapışıkmış ve düşme ihtimali yokmuş gibi rahat ol. Atarken hem topun gideceği mesafeye hem de potaya bak."

Arkama geçip belimi tuttu. Nefesimi istemeden tutarken elimdeki topu daha da sıkı tuttum. Ayağıyla dip dibe duran ayaklarımı iki yana açtı. "Ayaklarını hafif aralarsan yere daha güçlü basarsın."

Söylediklerini umursayamıyordum çünkü takılmıştım bir kere o söze! Küçüklüğümden beri basketbolu çok severdim. Ancak her seferinde bu söz, önüme bir engel olarak çıkmıştı.

Çok üzücü bir biçimde bu dilimize yapışmıştı. Erkekler birbirleriyle dalga geçerken bile 'Kız gibi oynadın, oğlum. Kendine gel!" Diyordu. Topu kız gibi atmak aşağılanacak ya da dalga geçilecek bir durum değildi! Ve insanların bu tavırları gerçekten rahatsız ediciydi. Evet, erkeklerin bizden farkları kas yoğunluğuyla orantılı güçleriydi ancak bu kadınların küçümsenmesi için bir neden olamazdı!

Topu sinirle elimden bırakırken pozisyonumu bozup ona döndüm. Damarıma basmıştı, bir kere! Ve ben ona kız gibi atmanın, kız gibi oynamanın gayet güzel bir şey olduğunu söyletmeden hiç bir şey yapmayacaktım! "Bir şeyi kız gibi yapmanın nesi kötü?" dedim öfkeyle.

O da durdu ve ciddileşti. "Haklısın, öyle söylememeliydim!" Dedi ve topu almaya köşeye giderken "Buna sinir olduğunu unutmuşum." Diye mırıldandı. Ne?! Nerden biliyordu?

Bir anlığına başım dönünce yavaşça yere oturdum ve gözlerimi kapatıp ellerimi başıma koydum.

Yine bir potanın altında Alaz ve ben duruyorduk. Bana bakışları çok farklıydı ve saç rengi biraz daha açıktı. Güneş saçlarına vuruyordu. "Kötü mü? Saçmalama!" dedi sanki az önceki soruma cevap olarak.

ATEŞ ÇİÇEĞİ 1 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin