ATEŞ ÇİÇEĞİ 1 (Tamamlandı)

~GÜNEŞ~ (29)

"Ben geldiiiimm. Uzun bir aradan sonra... Sınavlarım bitti, güzel dilekleriniz ve sabrınız için çok teşekkür ederim. O zaman lafı uzatmayayım. İyi okumalaaar ;) :*"
D.T.

Bölüm için müzik önerisi: Beyonce - Halo

~GÜNEŞ~ (29)

***

# Defne

Dalgın dalgın boş sokakta yürüyordum. Hava hala aydınlanmamıştı. Rüyamı şimdiden unutmaya başlamıştım. Silik silik hatırlıyordum artık. Bir tek Apollon'un gözleri aklımdan çıkmıyordu. Normalde Alaz'ın saç rengi sarıya çalan açık kahveydi. Rüyamda ise sapsarı parlıyordu. Bunu düşündüm bir an. Belki de o Alaz değildi. Ben mi yanılmıştım, emin olamıyordum.

"Ne düşünüyorsun?"

Kendi içimde tartışırken omzumun üstünde duyduğum fısıltıyla yerimde sıçradım. Arkamı dönmemle gözlerimi büyütüp kafamı geri önüme çevirmem bir oldu. Kendim için üzülüyordum. "Akıl sağlığımı tamamen kaybettim. Artık Alaz'ın halüsinasyonlarını da görüyorum!" diye mırıldandım.

Hayali Alaz kıkırdadı. Başını yana doğru eğip gözlerini kıstı. "Sana gerçek olduğumu kanıtlamamı ister misin?"

Kelimeler ağzından çıkarken yuvarlanıyordu. Hayal ede ede sarhoş bir Alaz hayal etmem gerçekten takdire şayandı. Belki de Alaz'ın sarhoş halini hiç görmediğimden beynim bana oyun oynuyordu. Beynime meydan okurcasına ona gülerek döndüm. Ellerimi belime koyup kaşlarımı kaldırdım. "Kanıtla!"

Hayalimdeki bile egoistti. Bazen 'yok artık!' dedirtiyordu insana.

Bana bir adımda yaklaştı. Yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Derin mavi gözlerinde her zaman olan o alay parıltısı vardı. Alkol kokan sıcak nefesi yüzümü yaladı. "Kıpırdama." Diyerek huysuzlandı.

Yavaşça bana doğru eğilirken gözlerini yumup derin bir nefes çekmişti içine. Gözlerini açıp hissedilmeyecek kadar yumuşak bir şekilde elinin tersini yanağıma sürttü. Dudağının kenarı kıvrıldı. "Gerçekten sana bunu kanıtlamamı istediğine emin misin? Şu an bile kalbin yerinden çıkacak gibi..."

Yanağımdaki eli yavaşça koluma kaydı ve oradan belime indi. Hızla beni kendi bedenine çekerken gözleri dudaklarıma kaydı. Dudaklarımın üstüne doğru derinden gelen sesiyle konuştu. "Seni öpersem kalbinin buna dayanacağını sanmıyorum."

Bu kendini beğenmişlik dolu söz, sonunda donmuş ayaklarımı çözebilmemi ve onlara söz geçirebilmemi sağladı. Gözlerim irileşirken hızla ellerimi göğsüne koyup onu ittirerek geri çekildim.

Bu kesinlikle gerçekti. Her bir hücrem şu an bunu onaylamışken sessiz kaldım. Rüyadan sonra ondan olabildiğince uzak durmam gerekiyordu. Karşılaşmamız düşündüğümden erken olmuştu. Onun burada ne işi vardı?

Üzerime doğru yürürken ben de aynı şekilde geriliyordum. İstemsizce kekeledim. "S-sen bu-buradasın."

Ben kekeleyince güldü ve beni taklit ederek konuştu. "B-ben bu-buradayım."

Benimle dalga geçmesi kısa sürede kendimi toplamamı sağladı. Sertçe "Sarhoşsun!" diye konuştum.

Sırıtarak bana yaklaşmaya devam etti. "Aydınlatıcı bilgi için teşekkürler."

Bu üzerime doğru gelen sarsak adımları beni korkutmaya başlamıştı. Sinirle "Alaz!" diye bağırdım. "Kendine gel!"

Oflayıp yerinde durdu. Yüzü asılırken ellerini ceplerine sokmuş aydınlanmaya başlayan havaya bakıyordu. "Yanına gelmemin amacı bu zaten. Kendime gelmek!" dedi. Gözlerimi kırpıştırdım. Söylediği sözlerle sırıtmamak için kendimi zor tuttum. Sarhoşken biraz gerçekleri mi döküyorduk ortaya ne? Bu hoşuma gitmişti.