Roseanne: Jennie unnie
Neredesin?
Biraz acele et ♡
Seni bekliyoruz~
Mesajları okumayı bitirdiğimde, hala telefona bakmayı sürdürüyordum. Otobüste cam kenarına oturmuştum ve cesaret toplamaya çalışıyordum. Karaokeler çoğu insanın eğlenmek için gittiği mekanlardı. Ancak benim için öyle olduğu söylenemezdi.
Orası, her okul çıkışı ağlayarak şarkı söylediğim ve yalnız hissetmeme sebep olan bir ortamdı. Annemin gittiği zamanlarda, yokluğuna alışmaya çalışmak için kafa dağıttığım, ona olan özlemimi haykırdığım dört duvardan ve loş bir ortamdan oluşuyordu. Şimdi tekrar böyle bir yere gitmek, yine aynı şeyleri hissetme korkusuyla beni endişelendiriyordu.
O yere adım attığımda, nasıl hissedeceğimi, daha iyi mi yoksa daha kötü mü olacağımı bilmiyordum. Bu yüzden böyle düşünceli bir haldeydim ve otobüste ilerlerken gergin bir şekilde elimdeki telefonu tutuyordum.
"Sadece istemediğini söyle."
Jongin'in yanıma oturduğunu fark ettiğimde afallayarak başımı ona doğru çevirdim.
"Hastayım veya başka bir işim var da diyebilirsin."
"Neden buradasın?"
"Değil mi? Şu an okulda olmam gerekirdi."
Söyledikleriyle kaşlarımı çattım ve yanından uzaklaşmak için cama daha çok yaklaştım.
"Git o zaman."
"Gitme dediğini duyabiliyorum."
Başını omuzuma yaslandığında irkilerek geriye çekilsem de, hissettiğim bu aşırı heyecan duraklamama sebep olmuştu. Saçlarının boynuma olan dokunuşlarını hissettiğimdeyse sadece yutkunabilmiştim. Onun dışında dudaklarım birbirine yapışmış gibi hiçbir şey söyleyemiyordum.
"Gidecek misin? Gitme."
"Neden?"
"Yine aynı durumda olmaktan korkuyorsun. Annenin yokluğunu atlatmak senin için zor olmuş olmalı."
Böyle bir durumda daha fazla kalamayacağımı düşünerek omuzumu kendime çektim ve başını benden uzaklaştırmasını sağladım. Artık gerçekten de gitmek istemiyor gibiydim. Onunla daha uzun zaman geçirmek istiyordum ancak sonuçları beni korkutuyordu. Çünkü artık hayatımı, birinin yokluğuna nasıl alışırım diye düşünerek yaşamak istemiyordum.
"Bu bakışlar neydi şimdi?"
İçimden geçenleri duymadığı için mutluydum. Sanırım en sevdiğim özellik buydu. İçimden ona sövsem de, duygularımı, korkularımı anlatsam da duyamıyordu.
"Hiç."
Bu yüzden verdiğim bu kısa cevapla gülümseyerek ayağa kalktım. Ondan uzaklaşmak için elimden geleni yapsam da, yanımda olması beni daha rahat hissettiriyordu. Ancak artık inmem gerekiyordu.
"Gidiyor musun? Cevap yazmayacak mısın?"
Telefona gelen mesajdan bahsediyor olmalıydı. Her ne kadar yanımda olmasından memnun olsam da bir başkasının telefonundaki mesajları okuması yanlış bir hareketti.
"Sen gerçekten sapıksın. Artık mesajlarımı da okuyorsun."
"O yüz ifaden bunu yapmam gerekiyor gibi hissettirdi."
"Neden? Nasıl görünüyordum ki?"
Gülümseyerek bana baktığında istemeden de olsa parmaklarım arasındaki telefonu sıkmaya başlamıştım. Eğer böyle bakmasıyla bile heyecanlanıyorsam, içimde olan bu duyguları saklamak çok uzun sürmeyecekti.
"Her zamanki gibi güzel, ama huzursuz görünüyordun."
O an gülmemem ve ciddi durmam gerekirdi. Ancak bana olan uzun bakışları yüzünden mimiklerimi kontrol etmekte zorlanıyordum.
"Her neyse, ben gidiyorum."
Otobüsten inmek için harekete geçerken Jongin'in söylediği son cümle, bir süre düşünmeme sebep olmuştu.
"İyi olacağına emin misin?"
Emin değildim, yine de bunu yapabilirim gibi hissediyordum. Bu yüzden sorusuna cevap vermeyerek otobüsten indim.
Otobüs birkaç saniye sonra uzaklaştığında olduğum yerde bekleyerek derin bir nefes aldım. Karaoke yolun karşısındaydı ve geç kaldığım için bir an önce gitmem gerekiyordu.
Gözlerimi sımsıkı kapatarak yutkundum ve telefonumu çıkararak annemi aradım. Bayan Oh Nara, böyle anlarda en çok bana destek olan kişiydi. Bu yüzden ona ihtiyacım var gibi hissediyordum.
Ve her zamanki gibi telefona cevap vermiyordu. Telefon çalmaya devam ederken karşıdaki karaoke merkezine bakıyor ve sık sık yutkunuyordum. O kasvetli duvarlar içinde fazla kalamayacağım gibi geliyordu.
Gergin bir şekilde gözlerimi kırparken yanımda beliren bedenle birkaç saniye duraklamıştım. Jongin'in gittiğini düşünmüştüm ancak hemen yanımdaydı ve beni izliyordu.
"Sen neden..."
O an beni susturan şey annemin telefona cevap vermiş olmasıydı. Gözlerim irileşirken Jongin, kaşlarını çatarak yüzümü inceliyordu.
"Jennie?"
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BLACK ▼ JenKai
FanfictionBen karanlık hayatımın bir parçası ve bir canavarın kızı değil, Kim Jennie'ydim. Sadece Kim Jennie. ⇀25.05.2020 27.09.2020 ↼