▼ Yarışma ▼

1.7K 172 58
                                    

Göz kapaklarım ağırlaşmış gibi hissediyordum. Aslında bu durumu çok sık yaşamıştım ama hiçbiri bu kadar ciddi değildi. Son zamanlar gürültünün beni huzursuz hissettirmesine engel olamıyor ve birden güçten düşüyordum.

Gözlerimi açtığımda etrafımı saran beyaz perdelerle karşılaşmıştım. Üniversitede olmalıydım. Yattığım yataktan doğrulduğumda genç bir kadın bana doğru geliyordu.

"Uyanmanıza sevindim ancak biraz daha dinlenmelisiniz. Bu arada, herhangi bir psikolojik rahatsızlığınız var mı?"

Sorduğu soruyla kısa bir süre düşündüm. Ne zaman kendimi gürültülü bir ortamda bulsam böyle oluyordu. Son zamanlar bu durum daha da ciddi bir hal almıştı.

"Ah, hayır. Önemli bir şey değil. Yine de teşekkürler."

Tekrar dinlenmemi dile getiren kadın gittiğinde kenardaki ayakkabılarıma uzandım ve giydim. Bu sırada açık pencereden içeri giren rüzgar perdeyi havalandırıyordu ve titrememe sebep oluyordu.

Çantamla beraber ayağa kalkarak perdeleri avuçlarım arasına aldım ve kenara çektim. O an karşımda gördüğüm bedenle kısa bir süre afallamıştım. Siyah saçları alnına düşmüştü ve oldukça terlemişti. Pencereden içeri giren rüzgar hastalanmasına sebep olabilirdi.

Onu uyandırmamak için ağır adımlarla ve ses çıkarmamaya çalışarak arkasındaki pencereye doğru adım attım.

Pencereyi kapatmak için kolumu uzattığımda bileklerimi saran ellerle irkilmiştim. Ne çok sıkı, ne de gevşek tutuyordu. Gözlerim yatakta yatan bedeni bulduğunda uyanmış olduğunu ve beni izlediğini fark etmiştim.

"Kapatma."

Bileğimi tuttuğu elini kendine çekti ve yataktan inleyerek doğruldu. O an bileğine sarılmış olan sargı dikkatimi çekmişti. Canı acıyor gibi görünüyordu. Tekrar göz göze geldiğimizde kendime neden hala burada olduğumu sormuştum. Artık gitsem iyi olacak gibi görünüyordu.

"Ah şey.. ben gideyim artık."

Arkamda kalan perdenin arkasına geçtim ve hızlı bir şekilde kapattım. Birden yabancı biriyle karşılaşması onu da şaşırtmış olmalıydı. Gerçekten çok düşüncesizce hareket etmiştim ancak amacım kötü değildi.

"Bekle."

Tam gidecekken az önce yatakta yatan gencin bana seslenmesiyle durmuştum. Nedensizce gerilmeye başlamıştım.

"Sendin."

Ona döndüğümde perdeyi tekrar açtığını ve bana baktığını fark ettim.
Onu daha önce gördüğümü sanmıyordum. Bu yüzden kafam karışmıştı.

"Ne?"

Anlamadığımı gösteren ifademle göz devirdi ve sinirli tavırlarla bileğindeki sargıyı gösterdi.

"Beni yere iten sendin, değil mi?"

Bugün otobüse bindiğimde farkında olmadan birinin yere düşmesine sebep olmuştum. Yere düşen kişi bu çocuk olmalıydı. Mahcup bir şekilde ellerimi önümde birleştirdim ve yanına yaklaştım. Dudaklarımı birbirine bastırırken hızla önünde eğildim.

"Çok özür dilerim..."

Doğrulduğumda yüzünde oldukça rahatsız olduğunu gösteren bir ifade vardı. Önünde eğilirken saçlarım yüzüne çarpmış olmalıydı.

"Özür dilerim... gerçekten bilerek olmadı."

"Artık olan oldu ama bu konuda ne yapacaksın?"

Sinirli bir şekilde bileğindeki sargıyı gösteriyordu. Bileğinin ihtiyacı olan tek şey zamandı. Bunun dışında ne yapabilirdim ki?

"Cevap ver bana iki gün sonra yarışmalar başlıyor! Her yarışmayı birincilikle sonlandıran biriyim ben!"

Ne yarışması olduğunu bilmediğim için kısa bir süre olduğum yerde düşündüm. Bu üniversite hakkında daha bilmediğim çok şey vardı.

"Beni tanımadığına göre buralarda yeni olmalısın. Bu yüzden daha çok dikkatli olman gerekiyor!"

Ne yapabilirdim ki? Yanlışlıkla olan bir durumu büyüttükçe büyütüyordu. Gerçekten çok küstah hareketleri vardı.

"Yarışmaya benim yerime gir diyeceğim ama tamamen bir umutsuz vakasın."

Sonlara doğru sesi kısılmıştı. Boyumun kısa olduğundan dolayı böyle söylediğini anlamak zor olmamıştı. Kaşlarımı çatarken sinirle yumruklarımı sıktım. Her ne kadar üzgün hissediyor olsam da bana böyle davranmaya hakkı yoktu.

"Yeniysem ne olmuş!? Ayrıca otobüse yetişmeye çalışıyordum ve tam önümdeydin! Ne yapabilirdim!?"

Gülerek göz devirdi ve üzerindeki yorganı iterek kenara fırlattı. Ayakkabılarını giyerken etrafta kısa bir sessizlik oluşmuştu. Ardından ayağa kalkmasıyla birkaç adım geriye çekilmek zorunda kalmıştım. Tahmin ettiğimden çok daha uzundu. Yatakta hareketsiz yatarken bu kadar uzun biri gibi görünmemişti.

"Ben Kim Jongin. Bu isimi ve bu yüzü unutma. Eğer yarışmayı kaybedersem bunu bana ödeyeceksin."

Söyledikleri bittiğinde perdeyi çekerek yanımdan uzaklaştı. Yine başıma nasıl bir bela aldığımı merak ediyordum. Ne yarışması olduğunu bilmiyordum ancak onun için önemli bir şey gibi görünüyordu.

BLACK ▼ JenKaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin