▼ Buzlu Kahve ▼

1.1K 130 96
                                    

Medyadaki şarkıyla okumanızı öneririm.
Bu şarkıyı çok seviyorum~

Güneş batmaya başladığında ağır adımlarla evin merdivenlerinden çıkıyordum. Ağladığım için gözlerim şişmişti ve buraya gelene kadar garip bakışlara maruz kalmıştım. Her şey üst üste geldiği için zorlanıyor olmalıydım.

Kapı şifresini girerken telefonuma gelen mesaj sesiyle birkaç saniye duraklamıştım. Krystal bana konum atmıştı. Yanında attığı emojinin sevimli durduğunu düşünüyor olmalıydı.

Krystal: konum ^^

Jendeuk: Bu ne?

Krystal: Senin de gelmek isteyeceğini düşündüm.

Kai ile birlikte kafede oturuyoruz.

Jendeuk: Öyle mi?

Bunu yapmanı o mu söyledi?

Krystal: Hayır, ben istedim.

Gelsen iyi olur.

Eğleniriz.

Normalde böyle bir hareketi önemseyecek biri değildim. Telefonumu kapatarak ve ayaklarımı uzatarak her şeyi görmezden gelir ve sadece uyurdum. Ancak, içimden bir ses gitmem gerektiğini söylüyordu.  

Kai'nin ayağıma tırmanmaya çalıştığını fark ettiğimde eğildim ve ellerimi tüylerinin arasında gezdirdim.

"Kai... Bana güç ver."

Patilerinden tutarak derin bir nefes aldım ve tekrar ayakkabılarımı giyerek dışarı çıktım.

Yolda ilerlerken Krystal'in beni neden çağırdığını düşünüyordum. İkisi birlikte vakit geçirebilirlerdi ancak benim de gelmemi istemişti. Bu durum kafa karıştırıcıydı, yine de hiçbir şeyden kaçmak istemiyordum. Hem neden kaçıyordum ki? Hiçbir şey olmamış gibi davranmalıydım.

"Jennie! Buradayız."

Krystal güler yüzle bana doğru el sallayarak seslenirken, istemsizce kaşlarımı çatmıştım. Gerçekten de hiçbir şey hatırlamıyor olmalıydı. Jongin ise bulunduğu durumdan sıkılmış gibi görünüyordu. İkisi yan yana oturmuştu. Ne kadar da hoş görünüyorlardı ama...

"Karşımıza otur. Bir şeyler içer misin?"

Çantamı sandalyenin arkasına takarak tam karşılarına oturmuştum. Kaçmamı gerektiren hiçbir şey yoktu. Hiçbir duyguyu kabullenmek zorunda da değildim. Ancak beni buraya getiren bu içgüdünün sebebini anlayamıyordum.

"Sen moda tasarımı okuyorsun değil mi?"

Buzlu kahve sipariş ettikten sonra Krystal'in bana olan sorusu ile bir süre afallamıştım. Bakışlarına bakılırsa iyi şeyler söylemeyecekti.

"Evet."

"Yine de fazla rahat giyiniyorsun. Sınıf arkadaşlarının çoğu da böyle düşünüyor."

"Öyle mi... Bunu bilmiyordum."

"Ayrıca ellerin de sertleşmiş görünüyor. Sence de bu bir kız için sorun değil mi?

Histerik bir şekilde güldüm ve gözlerimi indirdim.

"Başta hobi olarak başlamıştım ama beni önemsediğini görmek için daha çok çalışacağım."

Sarhoşken söyledikleri beni biraz üzmüştü. O geceki Krystal'le şu an karşımda duran Krystal farklı iki insan gibilerdi. Bu yüzden gittikçe daha da sinirleniyordum.

BLACK ▼ JenKaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin