Sirius, Çapulcularla birlikte Karagöl'ün kıyısındaydı. Yasak saatte oldukları için James'in peleriniyle buraya kadar gelmişlerdi çünkü Sirius diğerlerine saatlerdir hiçbir şey anlatmamıştı.
Peter kendisine yaklaştı ve omzunu yavaşça okşadı. "Sirius, sadece birimize söylemek istiyorsan gidebiliriz." Sonra fısıldayarak devam etti. "Remus'a söylemek istiyorsan James'i alıp giderim... Ya da James'e söylemek istersen sana küsmeyiz."
Sirius neredeyse tekrar ağlamak üzereymiş gibi hissetti. Peter'ın ona kardeşiymiş gibi davranmasına bayılırdı, ona bunu hiç söylemese de. Ona söylemek isteyeceğini hiç düşünmeden, diğer çocukları Sirius'a tek tek sayıyordu. Hem de bunu Sirius'un gözüne sokmak için değil, o iyi olsun diye yapıyordu.
Sirius kendini tutmadan ona sarıldı. "Regulus'u üzdüm. Galiba benden artık gerçekten nefret ediyor."
Çapulcular saatlerdir ne olduğunu anlatmayan Sirius'un konuşmasıyla dikkat kesildiler. James elini Sirius'un sırtına atıp okşadı. Sirius Peter'dan ayrıldığında üçüne de tek tek bakarak gözlerini ellerine dikti. "Bana Slytherin masasına gelmemi söylemişti. Sonra g-gitmedim, çoktan unutmuştur diye düşündüm ve gitmedim. Çünkü aptal bir Gryffindor'um ve o masaya oturmak istemedim!"
Remus omzuna dokunup göz göze gelmelerini sağladı. "Tamam, Pati. İstemeyebilirsin. Sorun değil... O bunu anlayacaktır." Sirius kafasını iki yana sallarken tekrar ellerine bakmaya başladı. "Benim için bile olsa gelemez miydin, dedi. Rem... Kardeşim için bile olsa gitmedim, anlıyorsun değil mi? Sorun aptal bir masa değil."
Remus kendisine sarıldığında devam etti. "Arkadaşlarına geleceğimi söylemiş, gelmez, demişler. Haklılar. Gitmedim işte." Yanlardan sarılan James ve Peter'a neredeyse gülümseyecekti. "Benim için gelecek, demiş..."
Biraz grup sarılmasından sonra ayrıldıklarında Sirius nedense Remus'un yüzüne bakmaya utandı. Ağladığı için olabilirdi, ya da pislik bir bencil olduğunu düşündüğü için. "Kendinden başka kimseyi düşünmeyen bencilin tekiyim."
Remus konuşmaya başladığında, Sirius gözlerini ellerine dikti. Peter ve James sessizdi ama Sirius onların sessizliğinden rahatsız olmazdı. "Sirius... Sen bencil değilsin."
Sirius cevap vermedi ama nefes verir gibi alayla gülümsedi. Sonra kafasını hızlıca kaldıran ellerle neye uğradığını şaşırdı. "Suratıma bak!"
Gözlerini hızlıca kırpıştırdı. Remus sinirli bir şekilde kızlarmış yanakları ve çatılmış kaşlarıyla kendisine bakıyordu. "Siri, sen bencil değilsin ki! Biz durup dururken sana bunu hatırlatmıyoruz diye unutuyor musun yoksa?... Benim için animagus olmayı ortaya atan sendin Sirius, benim için! Ben arkadaşlığımızı keseceğinizi sandığım için size söylemezken... Bana her ay, sen canavar değilsin, diyip sarılan sendin!"
Sirius gözleri dolduğunda gözlerini hızlıca kırpıştırmaya devam etti. Neredeyse bağırarak konuşan çocuğa karşı James ve Peter'ın da şaşırdığını biliyordu.
"Sirius, gördüm! Küs olduğunuz zaman bile olsa Regulus'la kavga eden grubu, ona belli etmeden tehdit ettiğini... James geçen sene ateşlendiğinde, sırf Lily'e not vereceğini söylediği için, asla dinlemediğin derste James'e not tuttuğunu gördüm... Hatta az önce! Biraz önce Peter sana açıkça, James'le ya da benimle konuşmak istersen gidebileceğini söylediğinde kötü hissettiğini düşünüp ona sarıldığını da gördüm..."
Sirius'un gözleri arkada ağlamamak için yüzünü tek eliyle yelleyen James'e takıldığında, gözünden akmaya başlayan yaşlara rağmen gülümsedi.
Remus'un sesi sakinleşti. "Daha bu senenin başında, gece beni uyandırıp, Remus birisine aşık olursan bizi bırakmazsın değil mi, diyen sendin Sirius... O kadar haklıydın ki..."
Sirius neredeyse durmak üzere olan kalbiyle, hala elleri kendisinin suratında olan çocuğa baktı. "Aşık oldum Sirius." Remus yutkundu ve derin bir nefes verip ıslak yeşillerini Sirius'un gözlerinden ayırmadı. "Sen sanki hissetmiş gibi o soruyu sorduğundan beri..."
Sirius dudakları aralanıp gözlerinden yaşlar art arda döküldüğünde bile bakışlarını Aylak'tan çekemedi. Çocuk burnunu çekip kızarık gözlerini kırpıştırdı. "James'i yaraladığım için gecenin bir yarısı ağlarken beni duyup o çok değerli uykundan kalktığında da, benim için ördüğün atkının üstündekisenin, bana baktığını gördüğümde de..."
Kafasını yana eğip gözlerinden yuvarlanan yaşlara rağmen hafifçe gülümsedi. "Size özendiğimi anladığın için yanımda patiayağa dönüşmemeye başladığını fark ettiğimde de, gece beni uyandırmamaya çalışarak saçımı sevdiğinde de... Hepsinde tekrar aşık oldum. "
-
Sonunda bu bölümün fanartını çizmeyi başardım... 🥳🥳🥳🥳
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.