Sirius ne kadar yatağına girip sonsuza kadar orda kalmak istese de, derse girmeliydi. Bu yüzden İksir sınıfına gitti. Biraz sonra arkadaşları da geldiğinde Sirius ona en ihtiyacı olduğu anda Remus'un neden kendisinin yanında olamıyor olduğunu düşündü. Olamıyordu, çünkü çocuk utanmıştı. Yani Sirius böyle sanıyordu.
James kendisinin omzunu patpatlayıp yanına oturdu. "Siri, kötü mü geçti?" Sirius sırasının üzerinde birleştirdiği ellerine bakıyorken hafifçe kafasını salladı. Sonra dayanamayarak sıranın yanındaki dikelen ikiliye baktı. Aslında sadece Remus'a. Çocuk kendisine bakıyordu ama Sirius ona bakınca gözlerini çekip arkalarındaki sıraya oturdu.
Sirius ona bağırarak neden yanımda değilsin ki? demek istiyordu. Ama demedi ve gün öylece bitip geçti.
Yataklarına girdiklerinde Çapulcular kendi aralarında konuşuyorlardı. "...Hayır, dedi." dedi James, gözlerini devirerek. Peter yatağında hafifçe zıpladı. "Düzgün sormuyorsun ki!" James ona bakarak tek kaşını kaldıp küskünce sordu. "Daha nasıl düzgünce sorabilirim ki?"
Peter kafasını iki yana salladı. "James, Lily'i kolundan tutup hadi randevumuza geç kalıyoruz, demen teklif sayılmaz." James ona "Hah! Öyle yapmıyorum bile!" dedi. Sirius gözlerini onlardan alıp Remus'un yatağına çevirdiğinde onun gözlerini kapatmış olduğunu gördü. Yine de yüzündeki küçük gülümsemeden çocukları dinlediği belli oluyordu.
İşte bu gülümseme Sirius'a cesaret verdi.
Tam ayağa kalkıp konuşmaya dalmış arkadaşlarına çaktırmadan onun yanına gidecekti ki, aniden açılan kapıyla kendisine seslenen çocuğa döndü. Diğer herkes gibi. "Sirius! Ortak Salonun dışında, seni çağırmamı istedi! Regulus-" Sirius çocuğun adını duyar duymaz hızla yatağından çıktı ve koşarak aşağı indi.
Aklına gelen ilk şey ona bir şey olmuş olmasıydı. Bu yüzden Ortak Salondan rüzgar gibi çıktı, duvara yaslanmış çocuğu gördüğünde dirseklerinden tutup gözleriyle vücudunu taradı. Çocuk onun endişesini anlamış gibi "İyiyim." dedi. Yine de Sirius onu tutarak arkasını çevirdi ve tekrar kontrol etti. Regulus kendisinin kollarından kurtularak yüz yüze gelmelerini sağladı. "İyiyim dedim ya, Sirius."
Sirius ona bir şey olmadığını kavradığında duvara yaslanıp nefeslendi. Çocuğa neden geldiğini sormak istedi ama ona neden geldin, demek istemedi. Bu yüzden bekledi.
Sonunda Reg kendisinin dirseğini hafifçe kavrayıp "Gel, hadi." dedi. "Nereye?" Çocuk kafasını yana eğdi. "Bana anlatacağın şeyler var, sanıyordum." Sirius onun dediklerine bir an şaşırıp kaldığında derin bir nefes alarak toparlandı. "Yani?..." Cümlesini tamamlayamadan Regulus konuşmaya devam etti. "Sirius, sana sinirlendim ama bahsettiğin kişiyi merak ediyorum! Seni affedebilirim ama biraz daha burada kalırsak iki binadan birden puan kesilmesine sebep olacağız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
We're Not Friends / ❝Wolfstar❞
FanfictionOh, my friends will never love me like you. [tamamlandı]