We're Not Friends / ❝Wolfstar❞

so take a good look at us

Sirius aldığı kararlar konusunda hiç iyi değildi.

Remus'la konuşmaya karar vermişti. Bu kararı kaç saat ya da kaç gün sürer bilmiyordu, hemen olsun istiyordu.

Sihir Tarihi'nden çıktıklarında hepsinin kafası patlamak üzereydi ve Sirius geçen hafta Çapulcularla koridordaki öğrencilere attığı tükürük bombalarının cezasına gitmeliydi. Yine James'le beraber kupa siliyordu, aradan geçen zamana göre olanlar şaşırtıcıydı.

Bu sefer 4 kişilerdi.

James tam karşısında ona gülümseyerek bakmaya başladığında elindeki kupayı silmeye ara vererek ona baktı. Çocuk onlarla ilgilenmeden ödevlerden bahseden Remus ve Peter'a bakış atıp Sirius'a fısıldadı.

"Minik Rem'imiz aşık olmuş demiştim..."

Sirius elindeki kupayı yere düşürdü. Peter ve Remus hızla sese döndüklerinde James onların arkasından elini alnına vurmuştu.

"Sorun yok..."

Herkes işine geri döndüğünde olduğu yerden kalkıp kendini James'in yanına attı ve elindeki kupaya bakan çocuğun bacağını cimcikledi. "Aaağghmpff..."

Çocuğun hızla ağzını kapattığında, çıkardığı sese gülmemeye çalışmıştı, tehtitkarca yüzünü süzdü. "Kime aşıkmış Aylak?"

James elinin altında sırıttığında iğrenmişçesine elini çekti ve pantolonuna sürdü. James onu takmadan konuştu. "Siri, bu kadar aptal olamazsın..."

"James, sana yemin ederim ki süpürgeni kırarım..."

James aniden dizleri üzerinde doğrulup neredeyse bağırdı. "Aptal! Süpürgemi kırdığında ölmüş olduğuma emin ol çünkü eğer ölmediysem başın dertte."

Sirius çocuklara bakış atıp James'i omzundan bastırarak oturttu. "Öt, yoksa hem senin hem süpürgenin icabına bakarım."

James, Peter ve Remus'a bakıp geri döndü. "Siri, senden hoşlanıyor... Kör müsün?"

Sirius hemen Aylak'a dönüp çocuğun gülümseyen yüzüne baktı. "James, ben ondan uzak durmaya çalıştığımda bana nedenini sordu, ona sarıldım ve merak etme arkadaşlığımızı mahvetmeyeceğim dedim. Ben aptalım."

James elindeki kupayı silerken Sirius'a bakış atıp kafasını salladı. "Kesinlikle."

Sirius kendisine bakmayan arkadaşına sinirle bakıp Remus'a döndü. Şimdi ciddi bir şeyden bahsettiğini belli edercesine kaşları hafif çatıktı ve bir yandan elindeki kupayı siliyordu.

James aniden kulağına eğilip fısıldadığında sıçradı. "Patiayak, çocuğu gözlerinle soydun..."

"Süpürgeni iyi saklamaya bak dostum..."