Sirius inanamıyordu ama Aylak'la gece olmadığı halde arkadaşça sayılmayan bir şeyler yapıyordu.
Ortak Salonda bütün Gryffindor öğrencileri paralarını satranca yatırmaya başlamıştı ve normalde bu işin elebaşı kendisi olurdu. Adeta bir büyücü satrancı turnuvası yaşanırken Remus kendisinin elini tutmuş ve yukarı gidelim, demişti.
İkna olma süresi muhtemelen üç saniyeydi.
Onunla yatakhaneye çıkıp Rem'in yatağına oturmuşlardı ve perdeler kapalıydı. James her yerde kendisini arıyor olmalıydı çünkü aşağıda bir turnuva vardı! Ama Sirius'un en fazla bu kadar umrunda olmayabilirdi.
Dizlerine yatırdığı Aylak'ın saçlarını okşuyordu. Remus gözlerini yavaşça kırpıştırıyordu, Sirius onun çam ormanlarına dalıyordu. "Gerçekten de sana birine aşık olursan arkadaşlarını bırakmazsın değil mi, dediğimde mi anladın?" diye sakince sordu ona. Remus yüzünü kaplamaya başlayan minicik gülümsemeyle "Neyi?" dedi. Sirius petrificus totalus yeseydi bile gülüşünü tutamazdı.
Ona imayla bakmaya başladığında saçlarındaki eli okşamadı durdurdu. "Ha, sana aşık olduğumu mu?" Sirius, nefesi teklerken gülüşünün arasında "Utanmaktan yüzüme bakamıyordun! Ne ara böyle oldun sen?" dedi. Remus konuşmaya başlamadan önce kendisinin eline uzatıp oynatmaya devam etmesini sağladı, yüzü hala gülüşüyle kaplıydı. "Uyuştum, sonra yine utanacağım. Ayrıca James utandığımda azmış gibi davrandığını söyledi... Ah, mükemmel bir arkadaş."
Sirius kafasını iki yana sallarken gözü yanlarında açık olarak bıraktıkları haritaya kaydı. "12. kez merdivenleri indi. Burda olduğumuzu anlayıp rahatsız etmek istememesi ama bahis dehamı aradığını görmek eğlenceli." diye gülerek söylendi. Remus gülerek "Bahis dehası sen misin?" dedi. "Elbette benim! Benden iyisi yoktur!"
Remus yavaşça doğrulup kendisi gibi bacaklarının üzerinde oturdu, yaralarını incitmemeye çalışıyordu. Konuyu aniden değiştirerek Sirius'un biraz önce sorduğu soruya cevap verdi. "Evet, gerçekten de o zaman anladım. Bu sene her seneki gibi olmayacak, dedim... Ve ilk defa sevgilim var!"
Sirius aniden onun omzularına asıldığında kaşları oldukça havadaydı. "Rem! Gerçekten uyuşuksun, bana sevgilim dedin!" Remus buna güldü, Sirius gülmedi çünkü onun mükemmel olduğunu düşünmekle meşguldü. "Böyle aptalca şeyler söylemeni seviyorum. Hala arkadaşımı kaybetmeden bir sevgilim oldu, hem de." Sirius onu öpmek için ileri atıldı ama fazla heyecanlı olduğu için Remus geriye doğru düştü, ondan hemen uzaklaşırken "Aptal mıyım?" diye bağırdı. "Yaraların hala taze!"
Remus kendisine kaşlarını çattığında Sirius hala onun üzerindeydi ama kollarından destek aldığı için ağırlığını vermiyordu. "Acımadı... Öpsene!" Sakin başladığı cümlesini hırsla bitirdiğinde gülerek onu öpmeye başladı ama açılan kapının sesiyle gözlerini perdenin hafif aralığından görünen kapıya çevirdi. "Siri! O aptal yüzünden 5 Sickle kaybettim! Aptal! Ona atı oynama, demiştim! Lağım faresi, ona öyle acılar yaşatacağım ki gerçekten de fare olmayı dileyecek! Alınma Pete!"
-
Yeni bölüm yok ama multiye bölümün fanartını ekledim👉👈
İLK KEZ ÇİZDİĞİM Bİ ŞRYİ BEĞENDİM ALLSHIM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
We're Not Friends / ❝Wolfstar❞
FanfictionOh, my friends will never love me like you. [tamamlandı]